Haşatlı, henüz 48 yaşındayken hayatı yarıda bırakılırken; çocuğu Mustafa da aynı karanlık emelin kurbanı oldu. Olay yerine ulaşıldığında, şehadet anındaki görüntüler “Baba-Oğul’un tertemiz kanları Vatan topraklarını suluyordu” ifadesiyle hafızalara kazındı. Bu suikast, 12 Eylül 1980 askeri darbesine giden süreçte toplumsal tansiyonu artıran olaylardan biri olarak tarihe geçti.
Saldırıdan Sonra Direnişin Sözcüsü: MHP’nin Mesajı
MHP cephesi ve sevenleri, bu saldırının ardından hiçbir silahlı saldırı, tuzak ya da entrikanın kutlu davanın yönünü değiştiremeyeceğini vurguluyor. Ülkücüler, şehitlerin anısını yaşatma ve devlet-millet bağlılığına sadık kalma mesajı üzerinden birlik çağrısı yapıyor.
Sosyal medya paylaşımında MHP'li Feti Yıldız’ın şu ifadeleri dikkat çekiyor:
“Hiçbir gerekçe, hiçbir ihanet istikametimizi bozamamıştır. Adalet, devlete bağlılık ve millete sadakat, vicdanımıza kök salmıştır. Yüksek ahlak sahibi Ülkücüler hiç bir şartta arkadaşlarını yolda bırakmamış, nefsini öne çıkarmamıştır."
Bugün gelinen noktada MHP ve destekçileri, şu talepleri öne çıkarıyor:
-
Terörsüz Türkiye hedefi doğrultusunda güvenlik ve hukuk düzenlemelerinin güçlendirilmesi
-
Şehitlerin, gazilerin ve mağdurların haklarının korunması
-
Toplumsal barışın, kamu düzeninin ve adalet duygusunun zedelenmeyecek şekilde korunması
Bu olay, Türkiye tarihinde yalnızca bir suikast olayı değil; bir hafıza, bir davet ve bir dönemin karanlık çağrısıdır.