Yeni düzenlemeler çerçevesinde, Kanada’dan Brezilya’ya, Tayvan’dan Güney Afrika’ya kadar pek çok ülkeye yönelik vergi oranlarında %15 ila %50 arasında artışlar uygulanmaya başlandı. Ancak Türkiye, bu düzenlemede en düşük tarife uygulanan ülkeler arasında kalmayı başardı.
Türkiye’ye Güven Mesajı
Yeni gümrük tarifelerinde Türkiye’nin düşük tarife kategorisinde yer alması; ABD tarafından dengeli, güvenilir ve yapıcı bir ticaret ortağı olarak değerlendirildiğini ortaya koyuyor. Aynı zamanda Türk ihracatçısının küresel pazarlarda rekabetçiliğini koruduğunu ve Türkiye'nin sağlam dış ticaret pozisyonunu sürdürdüğünü gösteriyor.
Düzenlemeler, başta Asya ve Latin Amerika ülkeleri olmak üzere birçok ülkeyi olumsuz etkilerken, Türkiye açısından önemli bir avantaj sundu.
Öne Çıkan Ülkelere Yönelik Vergi Artışları
Yeni tarifelerde bazı ülkelere getirilen vergi oranları dikkat çekici seviyelere ulaştı:
-
Kanada: %25 → %35
-
Meksika: %25’ten %50’ye yükseltilmesi planlanıyor
-
İsviçre: %39
-
Brezilya: Toplam %50 (ilave %40 vergi eklendi)
-
Güney Afrika: %30
-
Vietnam & Tayvan: %20
-
Japonya & Güney Kore: %15
Stratejik Ürünlerde Seçici Artış
ABD ayrıca stratejik bazı ürün gruplarında seçici artış uygulamasına gitti. Özellikle bakır, çelik ve alüminyum ihracatında, yalnızca bakır boru ve kablo ürünlerine %50 oranında vergi getirildi. Ancak rafine bakır, cevher ve konsantre ürünler bu artıştan muaf tutuldu.
Bu karar sonrası ABD iç piyasasında bakır fiyatlarında ani düşüş ve arz fazlası yaşandığı bildirildi.
Türkiye–ABD Ticaret Diyaloğu Devam Ediyor
Yeni vergi düzenlemelerinin ardından Türkiye ile ABD arasında diplomatik ve teknik görüşmeler hız kazandı. Başta çelik, otomotiv ve bakır sektörlerinde olmak üzere, bazı ürün gruplarına yönelik daha düşük oranlar için müzakereler sürdürülüyor.
Ayrıca Türkiye, tekstil ve konfeksiyon alanındaki beklentilerini ABD tarafına ileterek, bu sektörlerde de tarife avantajları sağlanması için girişimlerde bulunuyor.
Geleceğe Dönük Olumlu Sinyaller
ABD yönetiminin son kararname metninde Türkiye’nin adı müzakere süreci olumlu ilerleyen ülkeler arasında anılırken, taraflar arasında karşılıklı güvene dayalı yapıcı diyaloğun sürdüğü ifade ediliyor.
Türkiye’nin ticaretteki temel hedefi, ABD ile olan ekonomik ilişkilerin adil, öngörülebilir ve sürdürülebilir bir çerçevede devam etmesi.