Dünya

AB'nin Savunma Fonu Devrede

Avrupa Birliği (AB), küresel risklerin arttığı bir dönemde yeni bir güvenlik ve savunma mimarisi inşa etmek üzere “SAFE – Avrupa için Güvenlik Eylemi” programını devreye aldı.

Avrupa Komisyonu tarafından 29 Mayıs 2025’te başlatılan SAFE, AB savunma sanayisinin güçlendirilmesini ve üçüncü ülkelerle stratejik ortaklıkların geliştirilmesini hedefliyor. Program için ayrılan bütçe ise 150 milyar euro.

SAFE, Avrupa’nın Rusya-Ukrayna savaşı, İsrail-İran gerilimi gibi jeopolitik tehditler karşısında daha bağımsız bir savunma hattı oluşturmasını amaçlıyor. Program kapsamında savunma ürünleri iki ana kategoriye ayrılıyor. Birinci kategoride cephane, topçu sistemleri, siber güvenlik ve kritik altyapı koruması; ikinci kategoride ise hava ve füze savunma sistemleri, dronlar, yapay zeka ve uzay teknolojileri gibi daha ileri sistemler yer alıyor.

Avrupa için yeni güvenlik mimarisi sadece AB üyelerini değil, Avrupa Ekonomik Alanı ülkeleri, Ukrayna ve belirli koşulları karşılayan üçüncü ülkeleri de kapsıyor. Ancak bu ülkelerin savunma ürünlerinde yerli üretim oranı gibi çeşitli teknik kriterleri karşılaması gerekiyor. Örneğin; ürünlerin %35’ten fazlasının AB dışı ülkelerden tedarik edilmesine sınırlı şekilde izin veriliyor.

Türkiye SAFE’in Neresinde?

Türkiye, AB ile üyelik müzakereleri yürüten ve NATO içinde kritik askeri güce sahip bir ülke olarak SAFE yapısı açısından stratejik bir konumda yer alıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz aylarda bu konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Türkiyesiz bir Avrupa güvenliği düşünülemez” ifadeleriyle Türkiye’nin önemine vurgu yapmıştı.

AB kurumlarından alınan izlenimlere göre, Avrupa ülkeleri Türkiye'nin savunma sanayisindeki kabiliyetlerinden faydalanma konusunda istekli. Özellikle Türkiye’nin son yıllardaki İHA, SİHA ve yüksek teknolojili savunma üretim kapasitesi dikkat çekiyor. Ancak Yunanistan gibi ülkelerin vetosu, Türkiye’nin SAFE kapsamındaki geniş haklardan yararlanması konusunda soru işaretleri oluşturuyor.

Baykar-Leonardo Ortaklığı ve İtalya Modeli

Türkiye’nin AB ile işbirliği konusundaki en somut örneklerden biri, Baykar ve İtalyan savunma devi Leonardo arasındaki ortaklık oldu. Bu model, SAFE bütçesi kapsamında da daha büyük ölçekli projelere dönüşebilir.

AB, SAFE kapsamındaki tedarik sözleşmelerinde yüksek yerlilik oranı şartı getirirken, Türk firmalarının sisteme dahil olması AB-Türkiye arasında yapılacak ikili güvenlik anlaşmalarına bağlı olacak.

Türkiye’nin AB’den Beklentileri

SAFE’in ötesinde, Türkiye tarafında da AB’den belirli talepler var. Ankara, yalnızca ayrıcalıklı iş birlikleri değil, üyelik müzakerelerinin yeniden başlatılmasını istiyor. Türkiye’nin öncelikli beklentileri arasında şunlar yer alıyor:

  • Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmesi

  • Vize serbestisi sürecinin tamamlanması

  • Göç mutabakatının yeniden düzenlenmesi

{ "vars": { "account": "G-E1EN649QR9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }