Çavuşoğlu, Türk Tarih Kurumu ve Dışişleri Bakanlığınca İstanbul Üniversitesi'nde düzenlenen "Cumhuriyet'in 100. Yılında Türk Dışişleri: Asırların Diplomasi Birikimi" başlıklı sempozyumda açış konuşması yaptı.

Ev sahipliği için İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak'a teşekkür ederek, İstanbul Üniversitesi’nin 570 yıllık ilim irfan yuvası olduğunu anlatan Çavuşoğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. ve Hariciye’nin temellerinin atılmasının 500. yıl dönümünü konuşmak için çok anlamlı bir mekanda olduklarını dile getirdi.

Bakan Çavuşoğlu, Türk'ün tarihteki büyük yürüyüşünde bir gurur yılı yaşandığına işaret ederek, dünya diplomasisine "yurtta barış, dünyada barış" ilkesini hediye eden, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve bütün kahramanları rahmetle andı.

Bu gurur yılının 6 Şubat'taki, tarihin en yıkıcı afetiyle bir hüzün yılı haline geldiğine değinen Çavuşoğlu, "Dünyanın, milli gelirine göre en hayırsever milleti ve en fazla kalkınma yardımı yapan 3 ülkesinden birisi olarak, eşi benzeri görülmemiş bir uluslararası destek ve muhabbet gördük. İşte bu dayanışma diplomasisi, girişimci, insani, müşfik ve etkili dış politikamızın neticesidir. Esasen diplomasimiz, binlerce yıllık devlet geleneğini zamanın ruhuyla yoğuran, vizyoner bir tavırdır." ifadelerini kullandı.

Çavuşoğlu, büyükelçilik de yapmış şair Yahya Kemal'in "kökü mazide olan atiyiz" sözlerine atıf yaparak, bugün Türk diplomasisinin tarihi birikimini, köklü geleneğini ve parlak geleceğinin konuşulacağını vurguladı.

Dışişleri Bakanlığının temellerinin Reisülküttaplığa dayandığını aktaran Çavuşoğlu, bugünkü kıymetli tebliğlerde bu tarihi arka planın ayrıntılı bir şekilde ele alınacağını belirterek katkı sağlayanlara teşekkür etti.

Çavuşoğlu, Reisülküttaplıktan Hariciye Nazırlığına, Hariciye Vekaletinden Dışişleri Bakanlığına uzanan bir gelenek olduğuna dikkati çekerek, Türk diplomatlarının "üçüncü katip", "ikinci katip" ve "başkatip" unvanlarını hala kullanıyor olmasının, Reisülküttaplık geleneğinin yansıması olduğunu söyledi.

"Hariciye'nin 500. yıl dönümü bir sembol ve meşale"

Mevlüt Çavuşoğlu, Hariciye'nin 500. yıl dönümünün bir sembol ve meşale olduğunun altını çizerek, "Binlerce yıllık tarihinde 16 büyük imparatorluk kurmuş Türk milletinin diplomasi tecrübesi elbette çok daha eskilere gider. Atalarımız; 'Atılan ok taştan dönmez, giden elçi yoldan dönmez' diyerek, gönderdikleri elçiye güvenlerini ortaya koymuşlar. 'Elçiye zeval olmaz' diyerek, mesaj ne olursa olsun, getirene hürmet göstermişler." diye konuştu.

Yazılı kaynakların da diplomasinin milli kimliğin bir parçası olduğunu gösterdiğine işaret eden Çavuşoğlu, Yusuf Has Hacib’in dokuz asırlık “Kutadgu Bilig” kitabında iyi elçilerin niteliklerini anlattığını ve Sultan Alparslan’ın Veziri Nizamü’l-mülk’ün bin yıllık ‘Siyasetname’sinde elçilere özel bir fasıl ayırdığını kaydetti.

Çavuşoğlu, Türk'ün olduğu her yerde devlet, devletin olduğu her yerde diplomasi olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

"Çünkü Türk demek, tarih demektir. Aynı zamanda, kadim medeniyetlere ev sahipliği yapmış Anadolu, diplomasinin doğumuna da şahitlik etti. Tarihteki ilk barış anlaşması olan 2 bin 300 yıllık Kadeş de bu topraklarda imzalandı. Buraya yarım saat yürüyüş mesafesinde bulunan Arkeoloji Müzemizde sergileniyor. Bir örneği ise New York’ta Birleşmiş Milletler binasında. Bu eşsiz miras ve birikim, günümüzde Türk diplomasisinin dünyada saygı uyandıran kabiliyet ve gücünün de en önemli temellerinden biridir."

Türkiye, 260 temsilcilikle dünyanın en geniş beş diplomatik ağından biri

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Meclis açılışındaki "Onurlu, sabırlı, kararlı ve basiretli bir tavırla meşru hak ve çıkarlarını her alanda güçlü bir şekilde savunan, uluslararası planda fikirlerine başvurulan, önerileri dikkate alınan, kah arabulucu, kah kolaylaştırıcı olarak sorunlara çözüm üreten bir diplomatik gücüz." cümlesine atıf yapan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Bugün 260 temsilciliğiyle dünyanın en geniş 5 diplomatik ağından birisine sahip; Vatandaşına, soydaşına dünyanın her yerinde en geniş hizmeti, en hızlı şekilde verebilen, gelecek okumalarında ve konsolosluk hizmetlerinde yapay zeka gibi yenilikçi teknolojilerden yararlanan, ilk kadın diplomatımız Adile Ayda’nın izini takip eden, bu önemli yılda da önemli katkıları bulunan 79 kadın büyükelçi ve yüzde 43 kadın genel müdür oranıyla, bu alanda dünyada öncü ülkeler arasında yer alan bir bakanlığız."

Çavuşoğlu, bu nedenle Hariciye tarihinin içeride ve dışarıda her geçen gün artan bir ilgiyle izlendiğini bildirerek, hem bu tarihi birikimi idrak etmek, hem de bu yoğun ilgiyi karşılayabilmek için geniş yelpazede faaliyetler hazırladıklarını ifade etti.

Bu sempozyumla buna başladıklarını dile getiren Çavuşoğlu, çalışmalarına katkı sağlayan bütün kurum ve araştırmacılara teşekkür etti.

Güvenlik güçlerinden sonra en fazla şehit veren teşkilat

Hariciye Teşkilatının tarihinde, Türkiye’nin gelişimine yön vermiş birçok değerli şahsiyet olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, "Dünya diplomasi tarihine geçen büyükelçiler yetiştirmiş olan kurumumuz, aynı zamanda, güvenlik güçlerimizden sonra en fazla şehit veren teşkilattır." dedi.

Bakan Çavuşoğlu, lise öğrencisiyken uluslararası ilişkiler okumaya bu hain saldırılar nedeniyle karar verdiğine işaret ederek, "Bu yıl, Cumhuriyetimizin ilk diplomasi şehitleri Başkonsolos Mehmet Baydar ve Konsolos Bahadır Demir’in şehadetlerinin de 50. yıl dönümü. Her ikisi de Los Angeles’da biliyorsunuz hain saldırı nedeniyle şehit olmuştur. Demokrasi şehidimiz Fatih Rüştü Zorlu’yu, bütün diplomasi şehitlerimizi ve deprem felaketinde kaybettiğimiz Hatay Temsilcimiz Büyükelçi Devrim Öztürk ile memurumuz Gökhan Aytaç’ı rahmetle anıyorum." değerlendirmesini yaptı.

Lizbon Maslahatgüzarı Mıhçıoğlu’nu örnek verdi

Türk diplomatlarının, ASALA,17 Kasım ve PKK gibi alçak terör örgütlerinin saldırılarında ailesini, mesai arkadaşını şehit verdiğini anımsatan Çavuşoğlu, buna karşın asla devlete ve millete hizmetten geri durmadığını belirtti.

Rahmetli Lizbon Maslahatgüzarı Yurtsev Mıhçıoğlu’nun 1983’teki terör saldırısında göğüs göğüse çarpıştığını, eşini kaybettiğini ve oğlunun ağır yaralandığını hatırlatan Çavuşoğlu, "Eşini kaybetmiş bir koca, oğlu ağır yaralı bir babayı düşünün. Yine de görevine dönüyor; önce duruma hakim oluyor; sonra merkeze bir rapor gönderiyor. Diplomasi derslerinde okutulması gerektiğini düşündüğüm raporun şu son cümlesi, Türk diplomatının adeta bir tanımıdır: 'Vazifeme devam ediyorum.' " ifadelerini kullandı.

Bugün de milletten ve tarihten aldıkları güçle görevlerine devam ettiklerinin altını çizen Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Salgın döneminde 100 binden fazla vatandaşımızın ülkemize dönüşünü sağlayarak, Ukrayna Savaşı’nda, soydaşlarımız dahil 18 binden fazla insanımızı tahliye ederek, deprem felaketinde, depremzedelerimize, kurumlarımıza bizzat sahada omuz vererek vazifemize devam ediyoruz. Ukrayna’da barış için tek başımıza kalsak da çabalayarak, savaşın ortasında ön ayak olduğumuz İstanbul Tahıl Anlaşması'yla küresel gıda krizini engelleyerek vazifemize devam ediyoruz. Somali’den Filipinler’e çatışmalarda arabuluculuk yaparak, normalleşme adımlarımızla huzur ve istikrar yayarak vazifemize devam ediyoruz. İslam düşmanlığıyla, ırkçılıkla her yerde mücadele ederek; şanlı tarihimizi yalanlarla karalamak isteyenlere layık oldukları cevabı vererek vazifemize devam ediyoruz."

Türkiye, etkin çok taraflılığı savunmaya devam ediyor

Çavuşoğlu, herkes kabuğuna çekilirken, Türkiye’nin öz güvenle Yeniden Asya, Latin Amerika ve Afrika, dijital diplomasi açılımları yaparak, Sıfır Atık gibi girişimlerimizle etkin çok taraflılığı savunarak vazifesine devam ettiğinin altını çizdi.

Kıbrıs’ta, Doğu Akdeniz’de, Ege’de Türkiye'nin hakkını, hukukunu savunarak, Büyük Türk Dünyasını Türk Devletleri Teşkilatında birleştirerek ve soydaşına, akraba topluluğuna, din kardeşine, dünyanın her neresinde olursa olsun sahip çıkarak vazifelerine devam ettiklerine değinen Çavuşoğlu, Dışişleri Bakanlığının bütün meslek gruplarından arkadaşlarının gözlerinde bu vazife şuurunu ve aşkını gördüğünü dile getirdi.

Bakan Çavuşoğlu, böyle köklü bir kurumda bakan olmaktan ve dünyanın en yetkin diplomatlarıyla çalışmaktan büyük gurur duyduğunu vurgulayarak, "İşte bu vazife bilinciyle bütün kurum ve kuruluşlarımızla vazifemize devam edeceğiz. Türkiye Yüzyılı'nda, Sayın Cumhurbaşkanımızın (Erdoğan) ifadeleriyle, daha adil bir dünya düzeni için var gücümüzle çalışacağız. Akil, adil ve erdemli bir küresel güç olarak, Türkiye Eksenini inşa edeceğiz." diye konuştu.

Sempozyumun çalışmalara büyük entelektüel katkı sağlayacağını kaydeden Çavuşoğlu, başta Türk Tarih Kurumu Başkanı Birol Çetin ve bakanlık görev gücündeki mesai arkadaşları olmak üzere emeği geçen herkese tekrar teşekkür ederek sözlerini tamamladı.

Kaynak: AA

Editör: Haber Merkezi