Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Uluslararası Aile Forumu'nun açılışında konuşma yaptı.
Bakan Göktaş, düzenlenen Uluslararası Aile Forumu'nda dijitalleşmeden demografik değişimlere ve kültürel dinamiklere kadar birçok konunun değerlendirileceğini belirtti.
"Aile, toplumları ayakta tutan dinamik bir yapıdır"
Bakan Göktaş, "Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi 'Ailenin toplumun çelik çekirdeği, özü, nüvesi, güç kaynağı' olduğuna inanıyoruz. Öyle ki aile kurumunu ikame edilecek başka hiçbir kurum yoktur. Bu anlamda aile, toplumları ayakta tutan dinamik bir yapıdır. Medeniyetlerimizi inşa eden, değerlerimizi yarınlara taşıyan temeldir. Fakat günümüzde aile kurumu büyük meydan okumalarla karşı karşıyadır. " açıklamasında bulundu.
Göktaş, "Bu bakış açısı, aileyi toplumsal hayatın merkezinden çekip sadece kişisel bir tercihe indirgemeye başladı. Dayanışmanın yerini yalnızlık, bağlılığın yerini geçicilik, sorumluluğun yerini ise sınırsız seçenekler alıyor. Diğer yandan aile kurumunu tehdit eden cinsiyetsizleştirme gibi küresel ideolojik akımlar hızla yaygınlaşıyor. Dijitalleşme, yüz yüze iletişimi azaltarak aile içi ilişkileri olumsuz etkiliyor." ifadesini kullandı.
Göktaş, modern hayatın dayattığı yaşam biçiminin aile kurmayı zorlaştırdığını ve gençlerin evlilikten uzaklaştığını ifade etti.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, uzun yıllar pek çok ülkede, doğurganlığın düşmesinin büyümeye katkı sağlayacağına inanıldığını, aynı nüfus mitiyle nüfus planlamaları adı altında müdahalelerde bulunulduğunu, bu nedenle doğurganlık hızının birçok ülkede nüfus yenilenme seviyesinin altına düştüğünü ifade etti.
"Aile sadece geçmişin değil sağlıklı bir geleceğin de teminatıdır"
Bakan Göktaş, forumda yaptığı konuşmaya şöyle devam etti:
"Aile kurumunu ve demografik yapıyı tehdit eden bu süreçler kültürler arası farklılıklar gösterse de kökeninde ortak dinamikler barındırıyor. Oysa biz biliyoruz ki aile sadece geçmişin değil sağlıklı bir geleceğin de teminatıdır. Bu gidişatı sorgulamak, modernleşmenin, küreselleşmenin gölgesinde aileyi ve dinamik nüfus yapısını nasıl koruyacağımızı yeniden düşünmek zorundayız. Bu nedenle aile bağlarını güçlendirecek, kuşaklar arası dayanışmayı teşvik edecek adımlara ihtiyacımız var. Bugün bu zorlukları aşmak için ortak akıl ve güçlü bir irade ortaya koymak gerekiyor. Ülkeler arası bilgi paylaşımı, iyi uygulamaların aktarımı her zamankinden daha çok önem arz ediyor."
"Uluslararası düzeyde daha güçlü bir aile diplomasisi geliştirmeliyiz. Tıpkı çevre, iklim ya da insan hakları gibi aile de artık küresel bir gündem maddesi olmalıdır. Kültürel değerleri koruyan ama evrensel ilkeleri de önceleyen işbirliği zeminini sürdürmeliyiz. Aileyi güçlendiren uygulamaların izlenebileceği uluslararası göstergeler geliştirmek de bu çabanın önemli bir parçası haline gelmelidir."
"Kurduğumuz Aile ve Nüfus Politikaları Daire Başkanlığıyla politikalarımızı daha çok boyutlu bir yaklaşımla koordine etmeye başladık. Cumhurbaşkanı Yardımcımızın başkanlığında oluşturduğumuz Nüfus Politikaları Kuruluyla uzun vadeli ve sürdürülebilir demografi stratejileri geliştiriyoruz. Aile Enstitüsüyle aile ve demografi alanlarında bilimsel temelli politika süreçlerini yürütüyoruz." açıklamasında bulundu.