Dünyanın gözü bir kez daha İstanbul’da Rusya-Ukrayna arasındaki görüşmelerdeydi. Soğuk Savaş riski olmaya devam ederken, 3 yıl sonra kurulan barış masası umut oldu. Rusya ve Ukrayna masada ne talep etti? Görüşmelerin devamı gelecek mi?
Karadeniz’de barışın umudu yine Türkiye’de doğdu.
Tam 3 yıl sonra müzakere süreci İstanbul’da başladı. Türkiye, bir kez daha kolaylaştırıcı rol üstlendi. 15 Mayıs’ta yapılması planlanan görüşme, planlandığı gibi gerçekleşemedi. Ancak temsil seviyesi krizi, kısa sürede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın devreye girmesiyle aşıldı. Taraflar 16 Mayıs’ta bir araya geldi.
Rusya ve Ukrayna heyetleri, bir sonraki toplantının da İstanbul’da yapılmasında uzlaştı. Taraflar, kilit isimlerin dahil olduğu kişilerin takası için Türkiye’yi önerdi.
Üç yıl sonra başlayan müzakerelerde, Türkiye’nin kolaylaştırıcılığı sayesinde ilerleme kaydedildi.
Öncelikli başlık, esirlerin takası konusu oldu. İlk aşamada 200 ila 400 kişinin takası ifade edilirken, Türkiye’nin teşvikiyle 1000’er kişinin serbest bırakılması kararlaştırıldı.
Takasta öncelikli grup çocuklar. Sivil ve askerler de bu bağlamda listede değerlendirilecek. Taraflar, listelerini hazırlayacak. Listelerde belirtilen kişiler arasında "karşı tarafın elinde olmaması", "hayatını kaybetmiş ya da kayıp olması" gibi durumların bulunması halinde sürecin 2 haftaya kadar uzayabileceği ifade ediliyor.
Listeler, ikinci toplantı öncesinde karşı tarafa iletilecek. Moskova ve Kiev’den onayların gelmesi sonrasında ikinci tur görüşmelere geçilecek.
Türkiye, ikinci güven artırıcı adım olarak ateşkese dair vizyonların yazılmasını teşvik etti. Türkiye, sürecin çok hızlı ilerlemeyeceği kanaatinde; ancak umutlu bir bekleyiş söz konusu.
Rusya’nın Ukrayna’dan sürecin hızlanmasına dair talepleri ise şunlar oldu:
-
Ukrayna’da yabancı güçlerin konuşlandırılmaması
-
Ukrayna topraklarından NATO unsurlarının çekilmesi
-
Ukrayna’ya silah tedarikinin son bulması
-
Neo-Nazi unsurların geri çekilmesi
Peki, Rusya Devlet Başkanı ile Ukrayna Devlet Başkanı yakın zamanda bir araya gelebilir mi?
Putin ve Zelenski’nin yakın zamanda yüz yüze gelmesinin çok olası olmadığı değerlendiriliyor.
Ankara, toplantıların devamından yana bir tutum ortaya koyuyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın güven artırıcı adımlar atma konusunda tarafları teşviki de sürecin bir diğer önemli boyutu.
ABD’nin taraflara, “Erdoğan’ın çabalarına saygısızlık anlamına gelecek bir durum olmamalı” mesajı ise Türkiye ve ABD’nin bu süreçte ortak bir noktada buluştuğunun göstergesi.