NEW YORK (AA) - Birleşmiş Milletler (BM), Batı Afrika ve Sahel bölgesinde artan güvensizlik ve terör tehdidinin, halihazırda vahim olan insani krizi daha da derinleştirdiği uyarısında bulundu.
BM Güvenlik Konseyinde (BMGK), Batı Afrika ve Sahel bölgesindeki gelişmeler ele alındı.
BM Genel Sekreteri'nin Batı Afrika ve Sahel Özel Temsilcisi Leonardo Santos Simao, burada yaptığı konuşmada, bölgedeki güvenlik durumunun, en büyük endişe kaynağı olmaya devam ettiğini söyledi.
Simao, terör ve şiddet yanlısı aşırılıkçı grupların özellikle gençleri hedef aldığını belirterek, "Artan güvensizlik, zaten son derece vahim olan insani durumu daha da kötüleştiriyor." dedi.
BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisinin (UNOCHA) verilerini aktaran Simao, bölgede yaklaşık 12,8 milyon kişinin akut gıda güvensizliğiyle karşı karşıya kalmasının öngörüldüğünü ifade etti.
Simao, "Sahel Devletleri İttifakı"nı oluşturan Burkina Faso, Mali ve Nijer'in, terör tehdidiyle mücadele amacıyla ortak savunma gücü kurduğunu ve savunma-güvenlik, diplomasi ve kalkınma alanlarında ortak yapılar tesis ettiğini dile getirdi.
Kadınların, barış süreçleri, siyasi partiler ve güvenlik kurumlarında yeterince temsil edilmediğine de işaret eden Simao, bunun kadınların yönetişim süreçlerine katılımını engelleyen temel sorunlardan biri olduğunu söyledi.
- "Kadınlar ve kız çocukları, birçok tehditle karşı karşıya"
BM Kadın Birimi (UN Women) İcra Direktörü Sima Bahous da Sahel bölgesindeki kadın ve kız çocuklarının çok sayıdaki krizden orantısız etkilendiğine dikkati çekerek, "Kadınlar ve kız çocukları, kaçırılma, erken ve zorla evlendirilme, kadın sünneti ve eğitim ya da geçim kaynaklarına erişim eksikliği gibi birçok tehditle karşı karşıya." uyarısını yaptı.
Bahous, bölgedeki 5 temel krizi "terörizm, yoksulluk, gıda krizi, uluslararası ilginin azalması, demokratik alanın daralması" olarak sıraladı.
Sahel'deki kadınların krizlerle başa çıkmada önemli rol üstlendiğini söyleyen Bahous, yardım ve yatırım kararlarında kadınların güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Uluslararası topluma, kadınların, geçiş hükümetleri ile barış ve güvenlik süreçlerine "tam, eşit, anlamlı ve güvenli katılımını" sağlamaları çağrısında bulunan Bahous, şiddet içeren aşırıcılıkla mücadele fonlarının en az yüzde 15'inin toplumsal cinsiyet eşitliğine ayrılması gerektiğini ifade etti.