NEW YORK(AA)-BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, günlük basın toplantısında, İsrail'in Gazze'de yürüttüğü işgali yoğunlaştırarak şehirde kalan son yüksek katlı binalara saldırılar düzenlemesine tepki göstererek "Yakında daha fazla yüksek binanın saldırıya uğrayacağı duyurusu yapmaları da bizi endişelendiriyor." dedi.
Neredeyse herkesin defalarca yerinden edildiği ve kıtlığın resmen doğrulandığı Gazze'de İsrail'in saldırılarını artırarak giderek daha fazla insanı göç etmeye zorladığına dikkati çeken Dujarric, kuzeydeki halkın zorla yer değiştirmekten artık bitkin düştüğünü söyledi.
Dujarric, "Güneye göç etmeye artık güçleri yetmiyor, sadece yerinden edilmiş kişilerin yaşadığı bölgeler aşırı kalabalık olduğu için değil, aynı zamanda ulaşım maliyetinin 1000 dolara kadar çıkabilmesi nedeniyle de." ifadelerini kullandı.
Bu zorluklara rağmen yine de son iki günde kuzeyden güneye 3 bin göç hareketinin kaydedildiği bilgisini paylaşan Dujarric, İsrail'in Gazze'ye insani yardım girişlerini engelleme ve kısıtlamaya devam ettiğini vurguladı.
Filistinlilerin Gazze'den sürgün edilmesini isteyen Netanyahu, bir kez daha Mısır'ı hedef aldı
İsrail Başbakanlık Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, Mısır'ın İsrail ordusunun şiddetli saldırılar yürüttüğü Gazze Şeridi'nden "ayrılmak isteyen sakinleri iradesine aykırı olarak Gazze'de hapsettiği" öne sürüldü.
Öte yandan Netanyahu'nun, şiddetli saldırılar ve insani yardım ambargosuyla ölüme ve kıtlığa sürükledikleri Gazze Şeridi'nde her bireyin "ikamet yerini serbestçe seçme hakkının olduğunu" savunduğu da ileri sürüldü.
İsrail Başbakanlık Ofisinin açıklaması, Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati'nin Tel Aviv yönetiminin Gazzelileri sürgün etme niyetine bugün "Yerinden edilme bir seçenek değil, Mısır için kırmızı çizgidir ve buna izin vermeyeceğiz." ifadeleriyle karşı çıkmasının ardından geldi.
Netanyahu'dan Filistinlilerin sürgün edilmesine karşı çıkan Mısır'a tepki
Başbakan Binyamin Netanyahu, sosyal medya hesabında "Abu Ali Express" kanalına verdiği röportajda, Filistinlilerin Gazze Şeridi'nden sürgün edilmesine karşı Mısır'ın güçlü muhalefetine değinmişti.
Netanyahu, "Gazze'den ayrılmak, her Filistinlinin temel hakkıdır. Refah (Sınır) Kapısı'nı onların çıkışı için açabilirim, ancak Mısır tarafından derhal kapatılacaktır." ifadelerini kullanmıştı.
Mısır'dan zorla "yerinden edilmelerin kapısı olmayacağız" vurgusu
Netanyahu'nun Mısır'ı suçlayan sözlerine Kahire yönetiminden sert tepkiler gelmişti.
Mısır Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Kahire yönetiminin Filistin davasının tasfiyesine asla ortak olmayacağı ve yerinden edilmelerin kapısı haline gelmeyeceği vurgulanmıştı.
İsrail'in bölgede sürdürmeye çalıştığı kaos ortamına karşı durulması, ateşkesin sağlanması ve İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden çekilmesi çağrısında bulunulmuştu.
Mısır Basın Enformasyon Kurumu Başkanı Ziya Raşvan da yaptığı açıklamada, Netanyahu'ya Refah Sınır Kapısı'nı Filistinlilerin kendi topraklarından çıkmaları için değil, 1948'de İsrail tarafından işgal edilen ata topraklarına dönmeleri için açması çağrısında bulunmuştu.
Netanyahu'nun Refah Sınır Kapısı'nı sadece Filistinlilerin tekrar sürgün ve diasporaya gönderilmesi için açmak istediğine dikkati çeken Raşvan, "Sen sözünde durmalısın; Filistinlilerin yönlerini özgürce seçme hakkı vardır. Onlara sadece çıkış yönünü senin belirlemen, zorla göç ettirmektir ve Mısır buna katılmayacaktır." şeklinde konuşmuştu.
Batı Şeria'da ocaktan bu yana 2 bin 780 Filistinli yaralandı
İsrail işgali altındaki Batı Şeria'daki son gelişmelere de değinen Dujarric, BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (UNOCHA) yetkililerinin, ocak ayından bu yana Batı Şeria'da 2 bin 780 Filistinlinin İsrail güçleri veya topraklarını gasbeden yerleşimciler tarafından yaralandığını aktardığını belirtti.
Dujarric, "Bu, geçen yıla göre yüzde 39'luk bir artış olduğu anlamına geliyor. Bu sayıya, aynı zaman diliminde iki kat artış anlamına gelen, İsrailli yerleşimciler tarafından yaralanan yaklaşık 500 kişi de dahil." diye konuştu.
UNOCHA'nın ayrıca, Batı Şeria genelinde bu yıl İsrail'in verdiği yapı ruhsatı olmadığı için 1150'den fazla yapının yıkıldığını belgelediğini kaydeden Dujarric, "Bu da, 2024'ün aynı dönemine göre (yıkımlarda) yüzde 44'lük bir artış olduğu anlamına geliyor." ifadesini kullandı.
Dujarric, İsrail'in yıktığı söz konusu yapıların ruhsatlarını herhangi bir Filistinlinin almasının da "neredeyse imkansız” olduğunun altını çizdi.