Gökyüzüne bakarken Güneş’in ardından en çok ışıldayan yıldızın hangisi olduğunu merak ettiyseniz, cevabı Canopus. Güney yarımkürenin hâkimi olan bu yıldız, yalnızca astronomi tutkunlarının değil, denizcilerin ve navigasyon sistemlerinin de tarihi rehberlerinden biri.
Canopus (Alpha Carinae), Karina Takımyıldızı’nın en parlak yıldızıdır. Dünya’dan yaklaşık 310 ışık yılı uzaklıkta bulunan Canopus, sarımsı-beyaz bir süperdev yıldızdır. Çıplak gözle kolayca fark edilebilecek kadar parlak olan bu yıldız, Güneş’ten 71 kat daha büyük ve 10.000 kat daha parlaktır.
Canopus’un bu denli parlak görünmesinin temel nedeni, yalnızca büyüklüğü değil, aynı zamanda ışık spektrumunun büyük bir kısmını görünür ışıkta yaymasıdır. Geniş çapı sayesinde çok fazla enerji yayarak gökyüzündeki ikinci parlak yıldız unvanını kazanmıştır.
Tarihsel olarak da önemli bir konuma sahip olan Canopus, antik denizciler tarafından yön bulmak amacıyla kullanılmıştır. Özellikle Güney Yarımküre’de Güneş ve Ay’dan sonra gökyüzündeki en güvenilir navigasyon kaynağı olarak bilinirdi. NASA’nın bazı uzay görevlerinde bile Canopus yıldız sensörleriyle kullanılmış, uzay araçlarının yön bulmalarına yardım etmiştir.
Canopus’un ismi de mitolojiden gelir. Eski Yunan mitolojisinde, Truva Savaşı’na katılan Menelaus’un dümencisi Canopus’un adını taşıdığına inanılır.
Bugün hâlâ Canopus, hem bilim hem de kültürel anlamda gökyüzünün sembol isimlerinden biridir. Uzayın uçsuz bucaksız karanlığında parlayan bu yıldız, insanlığın göklere yönelttiği bakışın bir işareti gibidir.