CHP’nin 4-5 Kasım 2023'te yapılan 38'inci Olağan Kurultayı'nın iptali talebiyle açılan davanın reddedilmesinin gerekçesi açıklandı.
Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi, aktif husumet yokluğu ve konusuzluk gerekçesiyle davayı reddetmişti.
CHP Kurultay davası gerekçeli kararında istinaf yolunun açık olduğu belirtildi. "Davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer yok" ifadesi kullanıldı.
NE OLMUŞTU?
Davanın geçmişi, 4-5 Kasım 2023 tarihinde gerçekleşen 38'inci Olağan Kurultay ile 6 Nisan 2025'te yapılan 21. Olağanüstü Kurultay'a dayanıyor.
Hatay'ın eski Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve bazı delegeler, 38'inci Olağan Kurultay'a "şaibe karıştırıldığını" iddia etmişti. Delegelerin oylarının "rüşvet karşılığında satın alındığı" öne sürülerek farklı mahkemelerde davalar açılmış, bu davalar daha sonra 42'nci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde birleştirilmişti. Davacılar, oylamaya rüşvet ve hile karıştırıldığını öne sürüp, delege iradesinin sakatlandığını savunuyordu. Kurultayın "yok hükmünde" (mutlak butlan) sayılmasını isteyen davacılar, eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun göreve iade edilmesi gerektiğini savunuyordu. Aynı davacılar, 6 Nisan 2025'te yapılan 21. Olağanüstü Kurultay'ın da iptal edilmesi gerektiğini iddia ediyordu.
Ankara 42'nci Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki ilk duruşma 26 Mayıs günü görülmüş ve davalıların ilk duruşmadaki ihtiyati tedbir talebi reddedilerek duruşma 30 Haziran'a ertelenmişti. 30 Haziran'daki duruşmaya kısa bir süre kala ise, tutuklanan Ekrem İmamoğlu ile 11 kişi hakkında "CHP delegelerine oy karşılığında para verildiği" iddiasına yönelik ayrı bir ceza davası iddianamesi tamamlanmıştı.
Bu ceza davası dosyası Ankara 26'ncı Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilmiş, ancak mahkeme "görevsizlik" kararı vererek dosyayı Ankara 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermişti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bu görevsizlik kararına itiraz ederken, 38'inci Olağan Kurultay'ın iptali için açılan hukuk davası da bu itirazın sonucunun beklenmesi için 8 Eylül'e, daha sonra da 15 Eylül'e ertelenmişti.
15 Eylül'deki duruşmada davacı vekilleri bir kez daha ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş, ancak mahkeme heyeti bu talebi de reddetmişti