Oktay, TÜBİTAK tarafından çevrim içi düzenlenen Deprem Araştırmaları Sanal Konferansı'na video mesaj gönderdi.

Türkiye'nin şubat ayında yüzyılın depremi olarak nitelenen art arda büyük depremler yaşadığını ve ardından bazıları neredeyse ayrı birer deprem yıkıcılığındaki artçı sarsıntıların devam ettiğini hatırlatan Oktay, deprem haberiyle devletin tüm imkanlarını harekete geçirmenin yanı sıra Türkiye'nin afetlere dayanıklılığını artırmak ve afet yönetimini daha etkin hale getirmek için bilimsel alanda da seferberlik başlattıklarını söyledi.

"ENTEGRE BİR BAKIŞA İHTİYACIMIZ VAR"

Oktay, bilim ve teknolojinin amiral gemisi TÜBİTAK'ı, bilimsel alandaki seferberliğin öncülerinden birisi olarak belirlediklerini ifade ederek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde oluşturulan "Türkiye Ulusal Risk Kalkanı" modelinin de zeminini oluşturacak çalışmaların başlatıldığını kaydetti.

Bir taraftan deprem bölgesinde saha araştırmaları yapılırken bir taraftan da sosyal bilimleri ilgilendiren boyutlara odaklanıldığını dile getiren Oktay, şunları söyledi:

"TÜBİTAK Deprem Araştırmaları kapsamında jeolojik, jeodezik, tektonik ve benzeri alanlarda araştırma projeleri, yapı sağlığı ve hasar, deniz seviyesi değişimi, zemin yapısı ve sıvılaşma, yüzey kırığı, heyelan ve radon gazı çıkışı saha incelemesi projeleri, gıda güvenliği, tarım, çevre, tarihi ve kültürel yapıları inceleyen projeler ile afette sağlık hizmetleri gibi pek çok alanda başlık içeren 124 projenin destekleniyor olması takdire şayandır. Bu kapsamda Türkiye'nin dört bir yanından 577 araştırmacı, sağlıktan lojistiğe, tektonikten psikolojik etkilere kadar birçok alanda saha verisi toplayabilmiştir."

Oktay, desteklenen araştırmaların, jeoloji ve jeofizik alanlarının yanı sıra, bütünsel olarak şehir ve bölge planlama, inşaat, mimarlık, mühendislik ve kamu yönetimi gibi birçok disiplini bir araya getirmesinin önemli olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:

"Hedefimiz, bilim temelli bir yaklaşımla Türkiye'yi dünyanın afetlere karşı en hazırlıklı ve afetler sonrası en hızlı ve etkili tepki verebilen ülkesi haline getirmektir. Bu doğrultuda tüm konferans katılımcılarına, hocalarımıza, araştırmacılara buradan çağrıda bulunmak istiyorum. Afet yönetimi ve deprem araştırmaları alanında entegre bir bakışa ihtiyacımız var. TÜBİTAK kapsamında desteklenen ya da bu alandaki münferit çalışmalar bu konferans gibi platformlar vesilesiyle çok disiplinli ve kapsayıcı bir bakış açısına kavuşmalıdır."