Gündem

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: İddiamız, kendi teknolojisini üreten, yöneten ülkeler arasında yer almaktır

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Türkiye, bu büyük dönüşümde izleyici olamaz. İddiamız, kendi teknolojisini üreten, yöneten, uygulayan ve ihraç eden ülkeler arasında yer almaktır." dedi.

ANKARA(AA)-Yılmaz, Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen Yapay Zeka Mühendisliği Tezli Yüksek Lisans Programı Açılış Töreni'ne katıldı.

Cevdet Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, mezunu olmaktan onur duyduğu ODTÜ'deki kıymetli işbirliğine tanıklık etmekten memnuniyet duyduğunu söyledi.

ODTÜ'nün köklü akademik birikimi ve yenilikçi vizyonu ile Yandex'in ileri teknoloji ve eğitim yetkinliklerini buluşturan bu programın yapay zeka alanında atılmış önemli bir işbirliği adımı olduğuna işaret eden Yılmaz, "Bu adımı, en değerli varlığımız olan gençlerimizin bilgiyle donanmış, özgüvenli ve geleceğe yön veren mühendisler olarak yetişmesine zemin hazırlayacak olması açısından oldukça kıymetli buluyorum." diye konuştu.

Yılmaz, bugünün dünyasında kalkınmanın en önemli sermayesinin bilgi, bilginin odaklandığı varlığın ise insan olduğunu belirterek, "Uluslararası rekabette de ülke içinde de daha iyi bir konuma yükselmek için yapacağımız şey bilgili, donanımlı, yenilikçi gençler yetiştirmek. Kalkınmanın hedefi insan olduğu gibi en etkili vasıtası da insan. Burada da insana yatırım yapma anlayışıyla geliştirilen bir işbirliği görüyoruz." ifadelerini kullandı.

Yapay zekanın, günümüzde bilgisayar bilimleri ve mühendisliği alanının ötesine taşıdığını, sağlık, ekonomi ve sosyal bilimler, yönetişim gibi birçok alanı etkilediğini dile getiren Yılmaz, artık insanlar arasında olduğu gibi makineler arasında da öğrenmenin mümkün olduğuna dikkati çekti.

Algoritmaların insan davranışlarını çözümlediğine, aynı zamanda yeni çözümler üretebildiğine işaret eden Yılmaz, şunları kaydetti:

"Bu dönüşüm, iş modellerinden devlet yönetimlerine, ticaretten diplomasiye kadar pek çok yapıyı yeniden şekillendirmektedir. Tüketici tercihlerinin oluşmasından siyasi tercihlere kadar birçok alanı bu gelişmelerin etkilediğini görüyoruz. Baktığınızda zararlı kullanımı da yüksek bir teknoloji. Manipülasyon için de kullanılabilecek bir teknoloji. Bir taraftan da verimliliği artırmak, kaynakları çok daha verimli kullanmak ve insana hizmet etmek için de son derece etkili bir araç."

Yılmaz, yapay zekanın sağlıkta erken teşhisten sulama sistemlerine, enerji verimliliğinden afetlere kadar birçok alanda verimli kullanıldığını ifade etti.

"Çin ekonomisi büyüklüğünde bir etkiden bahsediyoruz"

Yapay zekanın zararlı etkilerini olabildiğince azaltan, faydalarını artıran bir anlayışla hareket ettiklerini vurgulayan Yılmaz, "Yapay zekanın mutlaka etik ve hukukla bir arada kullanılması gerekiyor. Bir taraftan da piyasa dinamiklerini öldürmememiz gerekiyor. Bu dengeyi korumak durumundayız. Bu alanla ilgili detay düzenlemeler yerine daha çerçeve düzenlemelerle gelişmeleri takip ediyoruz." dedi.

Yılmaz, yapay zekanın dünya ekonomisi üzerindeki etkisinin büyük olduğunu, yapılan projeksiyonlara göre 2030 yılına kadar küresel ekonomiye 15,7 trilyon dolarlık katkı sağlayacağının öngörüldüğünü belirterek, şunları kaydetti:

"Çin ekonomisi büyüklüğünde bir etkiden bahsediyoruz. Bu dönüşümde ülkeler arasındaki rekabet önemli. Yapay zekanın sosyal adalet ve gelir dağılımına etkisini çok dikkatli analiz etmeliyiz. Bu teknolojileri toplumun geneline yaymazsanız, dar bir çerçevede kalırsa toplumsal eşitsizlikleri artırma riski çok yüksek. Dolayısıyla yapay zekanın eğitim sistemimize entegre olarak fırsat eşitliği ve sosyal adalet çerçevesinden yaygınlaşması gerekiyor. Aksi takdirde dijital teknolojiler sosyal eşitsizlikleri artıracaktır. Yapay zekanın dünyaya dağılımı ülkeler arasındaki ilişkiyi ve gelir dağılımını da belirleyecek. Dolayısıyla burada ön alan ülkeler şüphesiz daha fazla mesafe alacaklardır.

Türkiye, bu büyük dönüşümde izleyici olamaz. İddiamız, kendi teknolojisini üreten, yöneten, uygulayan ve ihraç eden ülkeler arasında yer almaktır. Burada en önemli husus üniversite ile sanayinin işbirliği. Son yıllarda bu alanda önemli adımlar atılıyor. Bu örneği çoğaltmamız, çok çalışmamız lazım. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde attığımız adımlarla Milli Teknoloji iddiamızı somut eylem planları ile daha ileriye taşıyoruz. Yapay zekayı ulusal kalkınmamızın, toplumsal refahımızın ve stratejik özerkliğimizin en temel unsurlarından biri olarak görüyoruz."

"En kritik yatırım, insana yapılan yatırımdır"

İlgili tüm paydaşların katkılarıyla Türkiye'nin ilk Ulusal Yapay Zeka Stratejisini (UYZS) hazırladıklarını anımsatan Yılmaz, stratejilerinin en temel önceliğinin bu alandaki insan kaynağını güçlendirmek olduğunun altını çizdi.

Bu konuda YÖK Başkanlığına müteşekkir olduklarını, birçok üniversitede gerekli programların açıldığını gördüklerini vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:

"Yapay zeka ekosistemini büyütmek istiyorsak, nitelikli insan kaynağını merkeze almamız şart. Bu anlayışla oluşturulan ve ileri düzeyde teorik ve uygulamalı boyutlar içeren ODTÜ-Yandex yüksek lisans programındaki özel sektör akademi işbirliğini ve ortaya konulan yönetişim modelini çok anlamlı buluyorum. Unutmamalıyız ki, yapay zeka sistemlerini kodlayan da yöneten de hala insandır. Dolayısıyla en kritik yatırım, insana yapılan yatırımdır. Yapay zeka ne kadar gelişmiş olursa olsun, doğal zekayı da unutmamamız lazım. Bu bilinçle, erken yaşta ilgi uyandıran Deneyap Teknoloji Atölyeleri'nden, TEKNOFEST gibi büyük organizasyonlara, üniversitelerdeki yeni nesil programlara ve sektörel işbirliklerine kadar uzanan bütüncül bir ekosistem inşa ettik. Kamuda çalışan personele de hem farkındalık eğitimleri hem de teknik eğitimler veriyoruz."

"Teorik bilgi ile pratik bilgi bir araya gelmiş olacak"

Yılmaz, gelinen noktada, yapay zeka ekosisteminin sürdürülebilir gelişiminin akademi, özel sektör ve kamunun eşgüdüm içinde çalışmasına bağlı olduğuna işaret etti.

Üniversitelerin stratejik rolünün de tam da burada devreye girdiğini, üniversitelerin araştırmanın, yeniliğin, girişimciliğin ve vizyoner iş birliklerinin merkezi olduğunu belirten Yılmaz, şunları ifade etti:

"Üniversitelerimizin ürettiği bilgi, mutlaka hem kamuda hem özel sektörde kullanılmalıdır. Üniversiteler hem sosyal hem de teknik konularda daha fazla bilgi kullanımı sağlamalı. Bugün burada, bu vizyonun harekete geçtiğini görüyoruz. Yandex'in kendi bünyesindeki uzman profesyoneller, programda eğitmen olarak da yer alacak. Öğrencilerimize tez çalışmalarında eş-danışmanlık desteği sunacak ve şirketin veri setlerine erişim imkanı sağlayacaklar. Böylece teorik bilgi ile pratik bilgi bir araya gelmiş olacak. Ayrıca, ücretsiz yaz okulu uygulaması önemli bir imkan sunmuş olacak. Yandex'in bulut bilişim hizmetlerinin ücretsiz sağlanacak olmasını, bilişim kaynaklarına erişim garantisi verilmesi, yurt içi ve yurt dışı etkinliklere, konferanslara katılım burs gibi imkanlarla bu program zenginleştirilmiş durumda. İşbirliğinin Ankara kampüsüyle sınırlı kalmayıp, ODTÜ’nün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Bakü ve Dubai kampüslerinde de uygulanabilecek bir modelde kurgulanmasından da büyük memnuniyet duydum.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, önemli projeye katkı sunan tüm paydaşlara teşekkür etti.

{ "vars": { "account": "G-E1EN649QR9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }