Efkan Ala, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı değerlendirmede, Türkiye’nin bölgesel ve küresel ölçekte kritik bir dönemden geçtiğini vurgulayarak, muhalefetin bu süreçte sorumlu ve yapıcı bir rol üstlenmesi gerektiğini söyledi. Ancak CHP’nin, özellikle dış politika konularında sergilediği tutumun, milli duruşla bağdaşmadığını belirtti.
“Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu başta olmak üzere, küresel platformlarda sergilediği liderlik ve kararlı duruş, dünya kamuoyunun takdirini toplarken; içeride, CHP’nin bunu itibarsızlaştırmaya yönelik bir yaklaşım sergilemesi kabul edilemez.” diyen Ala, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in bazı uluslararası temaslara dair kamuoyuna yansıttığı söylemlerin, belgeye, bilgiye ya da devlet ciddiyetine dayanmadığını dile getirdi.
“Yapıcı Muhalefet Yerine Algı Siyaseti”
Efkan Ala, Türkiye’nin ekonomik, diplomatik ve güvenlik alanlarında tarihî adımlar attığını, bu adımların milli çıkarlar doğrultusunda atıldığını vurgularken; muhalefetin bu kazanımları takdir etmek bir yana, çoğu zaman bu kazanımları gölgelemeye çalışan bir tutum izlediğini söyledi:
“Muhalefet, eleştirisini elbette yapacaktır. Ancak bu eleştirilerin bilgiye, vizyona ve çözüm önerisine dayanması gerekir. Bugün geldiğimiz noktada CHP, çözüm üretmek yerine sorun üretmeyi alışkanlık haline getirmiştir. Bu yaklaşım, demokrasimize de milletimizin güven duygusuna da zarar verir.”
“CHP, Türkiye’nin Değil, Başkalarının Söylemlerine Yaklaşıyor”
Ala, CHP’nin zaman zaman dış politikada Türkiye’nin değil, başka aktörlerin söylem diline yaklaştığını belirterek, bunun uzun vadede Türkiye’nin diplomatik mücadelesine zarar verebileceğini kaydetti. “Ana muhalefet partisinin ülkenin tezlerini desteklemesi gerekirken, bunlara mesafe koyması ya da çarpıtması, sadece hükümete değil, doğrudan devlete zarar verir,” ifadelerini kullandı.
“Sorumluluk Bekliyoruz”
Efkan Ala son olarak, Türkiye’nin içinde bulunduğu hassas jeopolitik konumun farkında olarak, tüm siyasi partileri, başta ana muhalefeti, daha sorumlu ve milli duruş sergileyen bir çizgiye davet etti:
“Milletimiz, siyaseti kimin millet için, kimin kendi partisi için yaptığını çok net görüyor. Biz, ülkemizin menfaatlerini önceleyen sorumlu bir siyaset anlayışıyla yolumuza devam edeceğiz. Temennimiz, muhalefetin de yalan siyaseti yerine sorumluluk alarak, çözüm ve vizyon üreten bir çizgiye yönelmesidir.”