Gündem

Ejderha'nın tarihi Mitolojiden Efsaneye

Dumanlar arasında beliren devasa kanatlar, ateş püskürten bir ağız, korku ve hayranlık uyandıran bir bakış... Ejderhalar, insanlık tarihinin en eski ve en etkileyici mitolojik yaratıklarından biri olarak her çağda kültürleri etkilemeyi başardı. Peki, gerçekten ejderhalar var mıydı? Nereden çıktı bu efsane? İşte çağlar boyu uzanan ejderha tarihinin bilinmeyenleri...

Ejderhalar Nereden Çıktı?

Ejderhalara dair ilk anlatılara Mezopotamya yazıtlarında rastlanıyor. M.Ö. 2500 yıllarına ait Sümer efsanelerinde, büyük yılan benzeri tanrılar veya canavarlar, tanrılarla mücadele ediyor.

Ardından bu motif, Antik Çin, Hindistan, Antik Yunan, İskandinav ve Hristiyanlık kültürlerine kadar yayılıyor.

Bu yaratıkların her toplumda farklı şekillerde karşımıza çıkması, ejderhanın evrensel bir sembol haline gelmesine yol açtı.

Doğu ve Batı'da Ejderha Farklıdır

Doğu ejderhası, özellikle Çin’de bilgelik, güç, bereket ve kraliyet sembolü olarak görülürken;

Batı ejderhası, Avrupa kültürlerinde genellikle yok edilmesi gereken tehlikeli bir canavardır.

Çin Ejderhası: Kanatları yoktur ama uçar. İyi huyludur, yağmur yağdırır, imparatoru temsil eder.

Avrupa Ejderhası: Genellikle mağaralarda yaşayan, altınlarını koruyan, köylere saldıran devasa ve tehlikeli bir yaratıktır.

Ejderhalar bugün de edebiyat, sinema ve oyunlarda sıkça karşımıza çıkıyor. Özellikle:

Game of Thrones (Taht Oyunları) dizisinde ejderhalar, gücün ve soyun sembolü olarak öne çıktı.

Harry Potter evreninde ejderhalar, büyücülük dünyasının egzotik yaratıkları arasında yer aldı.

Ejderha Dövmeleri, güç, koruyuculuk ve liderliği simgeleyen popüler figürlere dönüştü.

{ "vars": { "account": "G-E1EN649QR9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }