Emine Erdoğan, Ukrayna’daki savaşta hayatını kaybeden çocuklar için gösterilen duyarlılığın, Gazze’de yaşanan çok daha ağır tablo karşısında da sergilenmesi gerektiğini vurguladı: “648 Ukraynalı çocuk için gösterdiğiniz hassasiyeti, 18 bini çocuk olmak üzere 62 bin masumun zalimce katledildiği Gazze için de göstereceğinize inanıyorum.”
6 Yıl Öncesinden Baki Kalan Bir İnsani Temas
Emine Erdoğan, mektubuna Melania Trump’la Beyaz Saray’da 2019’da gerçekleştirdikleri görüşmeye atıfla başladı. O dönemdeki sıcak ev sahipliği ve bahçede yapılan yürüyüşte paylaşılan sohbetlerin hâlâ hafızasında taze olduğunu belirten Erdoğan, Melania Trump’ın insan hakları ve özellikle çocukların korunması konusundaki hassasiyetini o görüşmede hissettiğini aktardı. Bu hassasiyetin son olarak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e gönderdiği mektupta da yansıdığını ifade etti.
“Ukraynalı Çocuklara Umut Oldunuz, Gazzeli Çocuklara da Umut Olabilirsiniz”
Erdoğan mektubunda, Melania Trump’ın Ukrayna’da savaş mağduru çocuklar için yazdığı mektubu takdirle karşıladığını belirtti. Ancak benzer bir ilginin Gazze’ye yöneltilmemesini eleştirerek şu çağrıda bulundu:
“Savaşta hayatını kaybeden 648 Ukraynalı çocuk için gösterdiğiniz bu önemli hassasiyetinizi, 2 sene içerisinde 18 bini çocuk olan 62 bin masum sivilin zalimce katledildiği Gazze için de göstereceğinize inanıyorum.”
Erdoğan, Ukraynalı çocukların “sessiz kahkahaya mahkûm edildiğini” dile getiren Trump’ın sözlerini hatırlatarak, Gazze'deki çocukların artık kahkaha atmayı dahi unuttuğuna, ölmeyi dileyecek kadar acı çektiğine dikkat çekti.
“Gazze için Netanyahu’ya da Mektup Gönderin”
Mektubun en çarpıcı bölümlerinden biri ise Emine Erdoğan’ın Melania Trump’a yaptığı açık çağrıydı: İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya, Gazze’deki insani krizin durdurulması için bir mektup gönderin.
“Dünyanın ortak bir uyanışa geçtiği, Filistin'in tanınmasının küresel bir iradeye dönüştüğü bu günlerde, Gazze adına sizden gelecek bir çağrının, Filistin halkına tarihi bir sorumluluğun ifası olacağı kanaatindeyim.”
"Meçhul Bebekler" ve Cehenneme Dönüşen Coğrafya
Mektupta, BM Çocuk Fonu’nun verilerine yer verilerek, Gazze’de her 45 dakikada bir çocuğun yaşamını yitirdiği hatırlatıldı. Emine Erdoğan, kimliği belirlenemeyen çocukların mezar taşlarında artık “meçhul bebek” ifadesinin yer aldığını ve bunun insanlık için utanç verici bir tablo oluşturduğunu vurguladı:
“Savaşlarda 'meçhul asker' kavramını biliyoruz. Ama şimdi ilk kez çocuklar için de 'meçhul' ifadesini kullanıyoruz. Bu, çağın en büyük utancıdır.”
“Bu Çarpık Düzene Karşı Kadınlar Olarak Birleşmeliyiz”
Mektubun sonunda Emine Erdoğan, dünyada yaşanan adaletsizliklere karşı kadınların ortak vicdanına ve sesine vurgu yaptı. Çocukların hayatlarının, coğrafyalarına göre değer görmemesi gerçeğini eleştirerek şöyle seslendi:
“İnsanlığın ortak değerlerini savunmak, sesimizi çarpık düzene karşı birleştirmek zorundayız. Ancak o zaman kahkahaları susturulan çocuklara yeniden neşe kazandırabiliriz.”
Gazze'de bugüne kadar hayatını kaybeden 18 bin 885 çocuğun artık geri getirilemeyeceğini söyleyen Erdoğan, hala hayatta olan 1 milyondan fazla Gazzeli çocuk için geç olmadığını vurguladı:
“6 yaşındaki Hind, 3 yaşındaki Rim… Onlar için artık çok geç. Ama hayatta kalanlar için hâlâ bir şansımız var. Ve vakti çoktan geldi.”
Emine Erdoğan’ın Melania Trump’a yazdığı bu mektup, yalnızca bireysel bir çağrı değil; uluslararası vicdani diplomasi örneği olarak öne çıkıyor. Geleneksel diplomatik kanalların tıkandığı, uluslararası kurumların etkisiz kaldığı bir ortamda, lider eşlerinin ve kadınların sesinin ne denli güçlü olabileceğini gösteriyor.
Bu çağrının karşılık bulup bulmayacağı ise, yalnızca Trump ailesinin değil, dünya kamuoyunun da sınavı olacak.