Yaşam

Faraş karıncası: Sessiz istilacılar evlerimizde

Monomorium pharaonis, yani faraş karıncası, hastanelerden evlere kadar pek çok alanda koloni kurabilen, mikrop taşıma riski yüksek bir tür olarak dikkat çekiyor.

Gözle görülmeyecek kadar küçük, ama etkisi oldukça büyük: Faraş karıncası (Monomorium pharaonis), özellikle kapalı mekanlarda hızla yayılabilen ve kontrol altına alınması zor bir karınca türü olarak biliniyor. Adını, firavunların yaşadığı Eski Mısır’dan aldığı düşünülen bu tür, günümüzde evlerde, restoranlarda ve en risklisi de hastanelerde yaygın şekilde görülüyor.

Faraş karıncaları sadece 2 mm uzunluğundadır ve sarımsı açık kahverengi renkleriyle tanınırlar. En büyük tehlikeleri ise taşıyabilecekleri mikroplar. Özellikle steril ortamlarda, enfeksiyon riskini artıran unsurlardan biri olarak kabul edilirler.

Bu tür, kolonisini genişletmek için sık sık “tomurcuklanma” yöntemiyle küçük gruplar halinde ayrılır ve yeni koloniler kurar. Bu da onların yayılımını hızlandırır. Geleneksel karınca ilaçları çoğu zaman etkisiz kalabilir, çünkü dağılma eğilimleri nedeniyle mücadele sırasında başka yerlere yayılabilirler.

Faraş karıncaları, tatlı, yağlı ve proteinli yiyecekler başta olmak üzere birçok gıda maddesine yönelir. Bu yüzden hijyen açısından ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Uzmanlar, bu karıncalarla mücadelede sabırlı olunması gerektiğini, doğru yemlerin ve entegre mücadele yöntemlerinin kullanılması gerektiğini belirtiyor.

{ "vars": { "account": "G-E1EN649QR9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }