Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Münir el-Burş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "İsrail Gazze Şeridi'ni ikincil ürünler, eğlence malzemeleri ve modern telefonlarla doldururken, ilaçlar, serumlar, antibiyotikler, diyaliz cihazları ve cerrahi operasyon malzemeleri için kapıları kapatıyor." dedi.
Bu durumun "ablukayı aldatıcı bir ticari vitrinle güzelleştirme girişimi" olduğunu söyleyen Burş, hastanelerin yeterli donanımdan yoksun, ameliyathanelerin cihazsız kaldığını, ilaçların sınırlı miktarlarda dağıtıldığını ve yakıt ile iletişimin ise neredeyse tamamen yok olduğunu kaydetti.
Burş, Gazze'deki sağlık sisteminin dünyadaki hiçbir sağlık sistemine benzemeyen şartlarda işlediğini, neredeyse yok denecek kadar sınırlı imkanlarla "günlük bir tür hayatta kalma sahası" haline geldiğini ifade etti.
İlaç ve tıbbi malzeme sıkıntısı had safhada
Soykırım ve ateşkes sonrasında çöken sağlık sektörüne ilişkin son verileri paylaşan Burş, temel ilaçlarda yaşanan eksikliğin yüzde 54'e ulaştığını, acil durum ilaçlarındaki sıkıntının yüzde 40'a, tıbbi malzemelerdeki sıfır stok oranının ise yüzde 71'e çıktığını ve bunun Gazze tarihindeki en yüksek seviye olduğunu vurguladı.
Gazze'de bir yaş altı çocukların yüzde 82'sinin anemi hastası olduğunu ve 18 bin 100 hastanın tedavi için Gazze dışına çıkmayı beklediğini aktaran Burş, bu insanların hayatlarının tıbbi değil, siyasi bir karara bağlı olduğunu dile getirdi.
Resmi belgeleri olmasına rağmen tedavi için Gazze dışına çıkmayı beklerken 1000 hastanın hayatını kaybettiğini kaydeden Burş, yaklaşık 6 bin kişinin ise hiçbir rehabilitasyon programı uygulanmadan uzuvlarının kesildiğini belirtti.
Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi'nden daha önce yapılan açıklamada, İsrail’in, çocuklar, hastalar, yaralılar ve savunmasız kesimlerin ihtiyaç duyduğu 350'den fazla temel gıda ürününün Gazze Şeridi'ne girişini engellediği, buna karşın düşük besin değerine sahip sağlıksız gıdaların girişine izin verdiği belirtilmişti.