Ateşkesin üzerinden bir yıldan biraz fazla zaman geçmesine rağmen, İsrail-Lübnan sınırındaki huzursuzluk dinmiyor. Son dönemde hem askeri hem siyasi adımlar, bölgedeki riskin yeniden tırmandığını ortaya koyuyor. Bu gelişmeler, “yeni bir savaşa dönüşebilir mi?” sorusunu yeniden gündeme taşıdı.
Son Gelişmeler Neden Endişe Veriyor?
-
Son haftalarda İsrail, Lübnan’ın güneyi ve doğusunda çok sayıda hava saldırısı düzenledi. Hedefin genellikle Hezbollah mevzileri olduğunu söylüyor; ancak saldırılar sivilleri, altyapıyı ve kamusal alanları da vuruyor. Bu saldırılar ateşkese rağmen düzenlenen en şiddetli bombardımanlardan biri olarak kayıtlara geçti.
-
23 Kasım 2025’te, Lübnan’ın başkenti Beyrut’un güney banliyösünde bir suikast düzenlendi. Hedef alınan isim, grubun üst düzey komutanlarından Haytham Ali Tabatabai oldu. Bu adım, çatışmanın sınır hattından çıkarak şehir merkezlerine kadar genişleyebileceği endişesini doğurdu.
-
İsrail Savunma Bakanı ise bugünlerde yaptığı açıklamada, eğer Hezbollah silah bırakmazsa Lübnan’a karşı askeri operasyonların “kaçınılmaz” olduğunu söyledi. Bu en açık savaş tehdidi olarak yorumlanıyor.
-
Uluslararası gözlemciler de, ateşkesin fiilen çökmüş olduğunu belirtiyor. Son bir yılda, ateşkese rağmen on binlerce saldırı ve ihlal kayıtlara geçti. Bu durum, “çatışmanın yeniden alevlenmesi” ihtimalini yüksek kılıyor.
Lübnanlı uzmanlar da artık “geniş çaplı bir savaş olasılığını kesinlikle dışlayamayız” diyor. Bazıları, saldırıların bugüne kadar “seçici” kaldığını, ancak artık bu çizginin de kırılmaya başladığını söylüyor.
Neler Bekleniyor — Olası Senaryolar
Uzmanlar, önümüzdeki dönemde üç ana senaryonun gündemde olduğunu öne sürüyor:
-
Sınırlı Eş Zamanlı Operasyonlar: Saldırılar ve misillemeler belirli sınır bölgelerinde sürüp gider, büyük ölçekli savaş yaşanmaz.
-
Geniş Çaplı Savaş: Özellikle suikastler, sivillere yönelik saldırılar ya da büyük grupların çatışmaya dahil olmasıyla savaş yeniden patlak verir.
-
Diplomatik Çekilme ve Yumuşama: Bölgedeki uluslararası baskı, arabuluculuk girişimleri ya da tarafların zarar hesabı, çatışmayı şimdilik önler.
Ancak uzmanlar, son dönemde yaşananların “sadece tekil olaylar” olmadığını; birleşince savaş riskini oldukça yükselten bir olgu olduğunu söylüyor.
Bölge ve Uluslararası Etkiler
Yeniden başlayan bir çatışma; sadece İsrail-Lübnan arasında değil, Orta Doğu genelinde dalga etkisi yaratabilir. Özellikle:
-
Göç akımı: Sınır bölgelerinden sivil kaçışlar artabilir.
-
Enerji güvensizliği: Doğu Akdeniz enerji hattındaki tedirginlik yeniden artar.
-
Bölgesel aktörlerin devreye girmesi: Diğer aktörlerin (İran, Suriye, Filistin grupları vb.) duruma müdahil olma ihtimali yükselir.
Sonuç: Savaş Kapıya Dayanıyor Mu?
“Şu an kesin çatışma olacak” diyemeyiz, ama şimdiki tablo, 2024 ateşkesinin kazanılmış zafer olmadığını gösteriyor.
Saldırılar, suikastler, tehditler ve diplomatik baskılar; tümü bir araya geldiğinde “yeni savaşa hazırlık” havasını güçlendiriyor.
Uzmanların ortak uyarısı: Küresel aktörler ve bölge ülkeleri, diplomasi, insani yardım ve barış için devreye girmezse, yeni bir kanlı dönemeç kaçınılmaz olabilir.