Gündem

İstanbul Üniversitesi, kurduğu dev ekranla Gazze'nin sesini Beyazıt'tan duyurdu

İstanbul Üniversitesi, İsrail'in Gazze'deki soykırımının ikinci yılı nedeniyle Beyazıt Meydanı'na kurduğu dev ekranda yansıttığı görüntülerle Gazze'deki insanlık dramının sesi oldu.

İSTANBUL(AA)-Üniversite, işgal altındaki Filistin topraklarında yaşanan insanlık dramına dikkati çekmek için "İstanbul'dan Gazze'ye İşgal, Milli Mücadele ve Hürriyet" başlığı altında 2 gün süren farkındalık etkinlikleri düzenledi.

Bu kapsamda tarihi İstanbul Üniversitesi Beyazıt Seraskerlik Kapısı'na dev bir ekran kurularak, İsrail'in Gazze'deki yıkımının arşiv görüntüleri sesli olarak yayınlandı.

Anadolu Ajansı (AA) muhabirlerinin işgal altındaki bölgede kayda aldığı görüntüleri de içeren videolar Beyazıt Meydanı'nda gösterilirken, ekran hem yabancı turistler hem de İstanbulluların dikkatini çekti.

İsrail'in Gazze'deki soykırımının ikinci yılı nedeniyle düzenlenen etkinliklere ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan İstanbul Üniversitesi Kurumsal İletişim Koordinatörü Doç. Dr. İsmail Çağlar, Rektör Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar'ın ortaya koyduğu vizyonla üniversitenin toplumla bütünleşmesini istediklerini söyledi.

Gazze'deki soykırıma akademisyen olarak gösterdikleri tepkinin yanında insan olarak gösterdikleri tepkinin de toplumla bütünleşmesini istediklerini dile getiren Çağlar, "Bu tepkiyi Beyazıt Meydanı'nda beraber vermek istedik. Bu kapsamda üniversitemizin içinden başlattığımız bir yürüyüş oldu ve Beyazıt Meydanı'nda son buldu. Burada konuşmalar yapıldı, öğrencilerimizin stantları, çadırları, çeşitli aktiviteleri vardı. Özellikle dev led ekran 2 gündür bu meydanda yayın yapmaya devam ediyor." diye konuştu.

Çağlar, bilim insanı Fuat Sezgin'in "Tarihe ve zamana önem vermeliyiz ve zamana hakim olmalıyız." sözünün kendisi için önemli olduğunu belirterek, "Bugün bu meydanda bu etkinliklerin yapılmasının ayrıca bir anlamı var. Üniversitemizin kuruluşu 1453. Bu meydan, bu üniversite çok şeyler gördü. İstanbul'un işgalinin başladığı nokta da burası. Bugünü konuşuyorsak, bugünden bahsediyorsak, Sezgin'in işaret ettiği gibi tarihi ve zamanı anlıyorsak, bu etkinliklerin üniversiteden Beyazıt Meydanı'na taşması, açık kapı politikasına uygun olarak toplumla bütünleşmesi ve bir arada olması gerektiğini düşündük. Onun için üniversitenin salon ve amfilerinde etkinlikler yapmaktansa dışarıyla, toplumla, meydanla, şehirle bütünleşen bu etkinlikleri tercih ettik." ifadelerini kullandı.

Dev ekranla ilgili olumlu tepkiler aldıklarını bildiren Çağlar, şunları kaydetti:

"Turistler ya da işi için gelip geçen insanların hepsi duruyor, izliyor, görüntü çekiyor. İnsanlar üniversitenin böyle bir şeye dahil olmasından, geçmişte yasaklarla, işgalle, darbeyle anılan bu meydanda bugün böyle bir hassasiyet gösterilmesinden dolayı çok mutlu. Tabii ki Gazze'de yaşananlar, oradaki insanlık suçları, insanların bunun için ortaya koyduğu büyük çabalar düşünüldüğünde bizim yaptığımız bir açıdan bakıldığında çok küçük gözükebilir. Biz de Fuat Sezgin'in o sözünde olduğu gibi zamana hakim olmak, zamanın hakkını vermek için farkındalık oluşturma, tepki gösterme, soykırımın karşısında olup insanlığın yanında olma sürecine bu meydandan tepkimizi göstermek, 'Biz de buradayız.' demek istedik."

"İstanbul Üniversitesi olarak bu konuyu gündemde tutmaya devam edeceğiz"

Çağlar, Gazze'yle ilgili umutları olduğunu anlatarak, "Çocuklar, kadınlar çeşitli insanlık suçlarına maruz kaldı. Bununla birlikte Birleşmiş Milletler nezdinde, dünyada ekonomisiyle, siyasete etkisiyle söz sahibi diyebileceğimiz ülkelerin Filistin'i bağımsız bir devlet olarak tanıdığı bir süreci de yaşadık. Tüm bu gelişmeler, yaşadığımız büyük hüzünle birlikte Gazze meselesi için, Filistin meselesi için, Mescid-i Aksa için şüphesiz bizi daha umutlu hale getiriyor." diye konuştu.

Küresel Sumud Filosu'na katılan 2 aktivistin bugün üniversitede düzenlenen Gazze'yi Anma Yürüyüşü'ne katıldığını aktaran Çağlar, şöyle devam etti:

"En güzeli de belki buydu, bu planladığımız bir şey değildi. Bu etkinliklerden haberdar olunca herkes gibi onlar da gelip katıldılar. Sonrasında üniversitemizde çeşitli konuşmalar da yaptılar. Keza biz Sumud Filosu'na saldırının gerçekleştiği gece çok hızlı tepki veren bir üniversite olduk. Resmi sosyal medya hesaplarımızdan saldırıya karşı tavrımızı gösterdik. İstanbul Üniversitesi olarak biz bu konuyu gündemde tutmaya devam edeceğiz."

Çağlar, 2 yıllık süreçte Gazze konusunda çeşitli etkinlikler yaptıklarını belirterek, Rektör Zülfikar'ın kesin tavrı, talimatı ve kendilerini teşvik etmesiyle birlikte üniversite olarak Gazze konusuyla ilgilenmeye devam edeceklerini söyledi.

{ "vars": { "account": "G-E1EN649QR9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }