Belediyeye bağlı temizlik işçilerinin maaşlarını alamamaları nedeniyle başlattığı iş bırakma eylemi ikinci gününe girerken, ilçe sokakları çöp yığınlarıyla doldu. İlçede kamu sağlığını tehdit eden boyutlara ulaşan kirlilik, vatandaşların tepkisini artırıyor.
Buca Belediyesi’nin kültürel etkinlikler, konserler ve kent mobilyaları gibi harcamalar için kaynak ayırdığı ancak işçilerin maaşlarını ödemediği iddiaları dikkat çekiyor. Belediyede çalışan temizlik işçileri, Nisan ve Mayıs ayına ait maaşların ve gıda kartlarının ödenmemesi üzerine iş bırakma kararı aldı.
Bir işçi, yaşadıkları durumu şöyle özetliyor:
“Yılbaşını da bayramları da parasız geçirdik. Bir ebeveynin bayramda çocuğuna bayramlık alamaması kadar acı bir şey yok.”
Eylemlerini belediye binası önünde sürdüren işçiler, ödenmeyen maaşlar ve sosyal hakları teslim edilmeden işe dönmeyeceklerini açıkladı. Sendikal hakları doğrultusunda iş bırakma kararını uygulayan çalışanlar, maaşları ve gıda kartlarının ödenmesini talep ediyor.
Bir başka işçi ise şunları söylüyor:
“Nisan ve Mayıs maaşlarımız, gıda kartlarımız ödenene kadar iş başı yapmayacağız. Haklarımızı istiyoruz.”
Temizlik hizmetlerinin durmasıyla birlikte Buca’nın pek çok noktasında çöp yığınları oluştu. Görüntüler sosyal medyada geniş yankı bulurken, halk durumdan şikayetçi. İlçede özellikle sıcak havaların etkisiyle artan kötü koku ve kirlilik, halk sağlığını tehdit eder hale geldi.
Bir vatandaş, durumu şöyle dile getirdi:
“Sadece Buca değil, Konak, Karabağlar… Her yer aynı. Belediyenin anlaşamaması yüzünden biz pislik içinde kaldık.”
Çöplerin toplanmaması nedeniyle kamu hizmetlerinin aksadığı ilçede, vatandaşlar belediyeye ödedikleri katı atık bedelinin iade edilmesini istiyor.
“Madem çöpler toplanmayacak, neden bizden katı atık bedeli alınıyor?” diyerek tepkisini dile getiren ilçe sakinleri, belediyeyi sorumluluklarını yerine getirmeye çağırdı.
İşçilerin yaşadığı maaş krizi ve buna bağlı olarak aksayan hizmetler, CHP’li belediyelere yönelik eleştirileri yeniden gündeme taşıdı. İşçi kıyımı, mobbing, liyakatsizlik ve kamu kaynaklarının öncelik sırasının tartışmalı olması, muhalefet yönetimindeki yerel idarelerin sorgulanmasına neden oluyor.