Türkiye'de güven ve denetimin sağlanması, giriş ve çıkışlarda uygunsuzluğa geçit verilmemesi amacıyla yürütülecek kayıt dışı ekonomiyle mücadele programı için 2026 bütçesinden 8,3 milyar lira ödenek kullandırılması planlandı. Kayıt dışı ekonomi yıllardır devletin vergi adaletini ve piyasa düzenini tehdit eden önemli bir unsur…8,3 milyar liralık ödenek mali kalem olmanın yanında kamu güvenliğinin de dikkate alındığı bir strateji anlamı taşıyor.
Türkiye aynı zamanda gümrüklü yer ve sahalarda kamu düzeninin bozulmasını önleyecek tedbirleri de alıyor. Kaçakçılığa geçit vermeme hedefiyle hareket ediyor. O yüzden kayıt dışı ekonomi, sadece vergi kaybı olarak görülmüyor. Bunun yanında güvenlik zafiyeti ve haksız rekabet olarak da görülüyor. Kayıt dışı ekonomiyle mücadele de bu kapsamda kaçakçılıktan sahte faturalara, kara paradan sınır ihlallerine kadar birçok alanı kapsıyor.
Uzun vadede kaçakçılıkla mücadelede kullanılan teknik sistemlerin yerli üretimine ağırlık verilmesine yönelik çalışmalar da dikkat çekiyor. Özellikle Milli Tarama Sistemleri (MİLTAR) projesi, bu stratejinin önemli bir yerini oluşturuyor. Türkiye, kaçakçılıkla mücadelede kullandığı tarama sistemlerini, dedektörleri, yapay zekâ destekli görüntü yazılımlarını artık yerli ve milli imkânlar ile üretmeyi hedefliyor. Bu gibi adımlar ekonomik egemenliği koruma politikasının da temelini oluşturuyor. Bu yaklaşım, dışa bağımlılığı azaltırken aynı zamanda ülkenin güvenlik teknolojilerinde de bir sıçrama anlamına geliyor.
Gümrük kaçakçılığıyla mücadelede, özellikle dedektör köpek ve idarecilerinin sayısının artırılması hedefleniyor. Dünya standartlarında eğitime tabi tutulması noktasında uluslararası kurum ve kuruluşlarla iş birliğine yönelik politikanın sürdürülmesi gündemde. Yani devlet hem teknolojiye hem de insan kaynağına yatırım yapıyor. Bu sayede devlet artık daha hızlı, daha etkili ve daha yerli çözümler üretecek diyebiliriz. Yıllık denetimler artırılacak. Bu yıl 255 olan dedektör köpek sayısının 2027 yılında 260’a yükseltilmesi öngörüldü. Bunun yanında Kaçak eşya bazında uzmanlaşmış veri analiz ekip sayısının da yılsonunda 36'ya, 2026'da ise 40'a çıkarılması planlandı. 2027 yılı sonunda ekipman ve sistem sayısının 2 bin 375’e ulaşacak olması, mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğini gösteriyor.
Yetkililer kayıt dışı ekonomiyle mücadele de her platformda kararlılık mesajı veriyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçtiğimiz aylarda önemli açıklamaları olmuştu. Bazı meslek gruplarının 2024 yılında verdikleri gelir beyanlarını örneklerle açıklamış, kayıt dışılığın vergi adaletini bozduğunu ve düşük beyanların gerçekle örtüşmediğini ifade etmişti. Bu kapsamda da vergi sistemindeki bu dengesizlikleri gidermek için denetimlerin yapay zekâ algoritmaları ile destekleneceğini belirtmişti.
Sonuç itibari ile yetkililer kayıt dışı ekonomiyle mücadele noktasında her platformda kararlılık mesajı veriyor. Türkiye, kayıt dışılıkla mücadelede dijital çağın yöntemlerini, milli üretimle birleştiriyor. Bu kararlılık devam ettiği müddetçe ekonomide kayıtsız kalan hiçbir alana fırsat verilmeyecektir.