Konya'da Milli Takım'a 6-0'lık Ağır Fatura

Konya’yı Milli Takım maçları özelinde çok severim. 2015 yılında açılan Konya Büyükşehir Stadyumu’nda Milli Takım bugüne kadar 8 maç oynadı. Bu stadyumdaki ilk ve tek mağlubiyetimizi İspanya karşısında aldık. Ama ne mağlubiyet…

Maçtan önce çoğunluk, Milli Takım’ın İspanya’ya mağlup olmasını sürpriz saymıyordu. Stadyum çevresinde konuştuğum birçok taraftardan bunu net bir şekilde duydum. Ancak bizim için sürpriz olan, sahada çaresiz kalan 11 futbolcuydu.

İspanya son Avrupa şampiyonu ve bana göre dünyanın en iyi milli takımlarından biri. Milli Takım’ın İspanya karşısında aldığı bu farklı mağlubiyetten çıkarılacak çok ders var. Maç sonu basın toplantısında teknik direktörümüz Montella da “Bu mağlubiyetten çok şey çıkaracağız” dedi.

İspanya’dan Çıkarılacak Dersler

Peki, ilk ders ne olmalı?

Öncelikle İspanya’nın yedek kulübesine bakalım. Teknik direktör Luis De La Fuente, 2018 yılında İspanya U19 takımının başına getirildi. O göreve geldiğinde, İspanya Futbol Federasyonu adeta “Artık geleceğimiz sana emanet” dedi. De La Fuente zamanla yükselerek 2021’de İspanya A Milli Takımı’nın başına geçti ve yepyeni bir jenerasyon yarattı. 53. dakikada 5. golü ağlarımıza gönderen Ferran Torres, henüz 18 yaşındayken De La Fuente’nin öğrencisiydi. Türkiye karşısında forma giyen birçok İspanyol oyuncu da yıllarca onun takibinde oldu.

Türkiye’de ise 2018 yılında U19 teknik direktörümüz Şenol Ustaömer’di. Eminim Şenol Hoca’nın katkısı büyüktür. Ancak o dönemde U19 takımımızda oynayanlardan sadece iki isim —Mert Müldür ve Oğuz Aydın— İspanya karşısında sahadaydı. Bu elbette olumlu bir gelişme ama yetmez. Milli Takım’da tam uyum için alt yaş kategorilerinde çok daha güçlü bir sistem kurmamız gerekiyor.

Sahadaki Görüntüler

Maç sırasında kafamı kurcalayan bazı görüntüler oldu.

İlk dakikalardaki konsantrasyon, İspanya’nın bulduğu gollerle yerini stres ve dağınıklığa bıraktı. Bunu tribünden izleyen bir futbolsever olarak oyuncuların beden dilinden rahatlıkla anladım. Özellikle Yunus Akgün çok gergindi.

  1. dakikadaki Pedri’nin golünden önce topu kaptıran Kenan Yıldız, Abdülkerim Bardakcı’yı sinirlendirdi. Golden sonraki dakikalarda Kenan, taç çizgisinde Abdülkerim’e sarılmak istedi. Ancak bu isteği Abdülkerim reddetti, deyim yerindeyse Kenan’ı tersledi.

Skorun oyuncular üzerindeki etkisi yıkıcı olabilir. Ne de olsa “tarih yazdılar” (!) Ama saha içinde takım arkadaşına bu şekilde tepki vermek, hiç ama hiç doğru değil.

Sonuç Ne Olmalı?

Konya’da yaşanan 6-0’lık ağır mağlubiyet, sadece skor tabelasına yansıyan bir yenilgi değil, aynı zamanda Türk futbolunun yapısal sorunlarını da gözler önüne serdi. İspanya yıllardır planlı ve sabırlı bir sistem inşa ederken, biz hâlâ alt yaş kategorilerinden A Milli Takım’a istikrarlı bir oyuncu geçişi sağlayamıyoruz. Montella’nın dediği gibi, bu mağlubiyetten ders çıkarmak şart. Ancak bu ders sadece teknik direktörün değil, federasyondan altyapı hocalarına kadar tüm futbol ailesinin çıkarması gereken bir derstir. Çünkü futbol yalnızca sahada değil, geleceğe yapılan yatırımla da kazanılır.

{ "vars": { "account": "G-E1EN649QR9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }