Dünya

Küresel Sumud Filosu'na saldıran İsrail'e dünyadan tepkiler

İsrail'in Küresel Sumud Filosu'na saldırısının ardından birçok ülke ve liderden tepkiler geldi.

ANKARA(AA)-Belçika Dışişleri Bakanı Maxime Prevot, İsrail'in filoya saldırısı hakkında ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda, önceliklerinin filodaki Belçika vatandaşlarının güvenliğinin sağlanması ve kısa sürede ülkelerine dönmesi olduğunu belirterek Dışişleri Bakanlığının bu konuda çalışmalara başladığını aktardı.

İsrail'i deniz hukuku dahil uluslararası hukuka saygı göstermeye çağıran Prevot, "Belçika, bu filoya katılanlara yönelik riski vurgulamış ve amaçlarının asil olmasına rağmen herhangi bir tehlikeden kaçınmaları için onlara çağrıda bulunmuştu." ifadesini kullandı.

Prevot, Gazze halkına engelsiz insani yardım erişimi sağlanmasına yönelik diplomatik çabaları sürdüreceğini bildirdi.

İsrail ablukasını kırmak ve insani yardım ulaştırmak amacıyla Gazze'ye doğru yol alan Küresel Sumud Filosu'nu kuşatan İsrail donanması unsurları, gemileri yasa dışı şekilde ele geçirmeye başlamıştı.

İspanya

İspanya Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "İspanya, İspanyol vatandaşlarının fiziksel bütünlüğüne ve haklarına saygı gösterilmesini talep ediyor. Küresel Sumud Filosu, barışçıl ve insani bir sivil toplum girişimidir." ifadelerini kullandı.

Bakanlık bünyesinde Küresel Sumud Filosu için daimi izleme birimi oluşturulduğu, Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares'in filodaki diğer vatandaşların bağlı olduğu ülkelerdeki mevkidaşlarıyla telefon görüşmeleri yaptığı belirtilen açıklamada, İspanyol vatandaşlarına her türlü diplomatik ve konsolosluk korumasını sağlamak için tam bir seferberlik içinde çalışıldığı kaydedildi.

Açıklamada ayrıca, "İspanya, Gazze'deki savaşın sona ermesini, büyük çaplı insani yardım akışını, tüm İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını ve iki devletli çözümün uygulanmasını talep etmeye devam edecektir: Filistin ve İsrail, barış ve güvenlik içinde yan yana yaşayacaktır." ifadelerine yer verildi.

Koalisyon hükümetinin küçük ortağı Sumar ittifakı, sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımlarda, İsrail'in Küresel Sumud Filosu'na saldırısını kınayarak, "Bu barbarlığa karşı sessiz kalmak suç ortaklığıdır, özgür bir Filistin için" sloganıyla halkı 2 Ekim'de İsrail'e karşı gösteri yapmaya davet etti.

Muhalefetteki Podemos partisinin lideri İone Belarra da, ABD merkezli Meta şirketine ait Instagram platformundan yaptığı paylaşıma, "işgalci İsrail'in askeri güçlerinin yasa dışı olarak Küresel Sumud Filosu'na el koyduğunu, soykırım gerçekleştirdiği son 23 ayda binlerce kez olduğu gibi yine savaş suçu işlediğini" vurguladı.

Küresel Sumud Filosu'nun çok farklı uluslardan, yüzlerce sivilden oluştuğunu, amaçlarının çok zaman önce hükümetlerin yapamadığını gerçekleştirerek Gazze'deki İsrail ablukasını kırmak olduğunu ifade eden Belarra, "filoya yardım etmeyen ülkeleri İsrail'in bu saldırısındaki suç ortağı olmakla" suçladı.

Belarra, "Küresel Sumud Filosu'nun korunması ve soykırımın durdurulması için herkesi seferber olup, yarın İspanya'daki tüm kentlerde gösteri yapmaya çağırıyoruz." ifadelerini kullandı.

Bask ve Katalonya'da faaliyet gösteren bazı siyasi partiler de Sumar ve Podemos'a benzer ifadelerle vatandaşlardan 2 Ekim'de sokaklara çıkıp, İsrail'i protesto etmelerini istedi.

Diğer yandan Filistin'e destek veren sivil toplum kuruluşları da, sosyal medya platformlarından "Mahallelerimizi Filistin bayrakları ile donatalım ve desteğimizi gösterelim, Filoya saldırdılar herkes sokağa" şeklinde ifadelerle, birçok kentte İsrail'e karşı gösteri yapılması için organizsyon yer ve saatlerini duyurdu.

Yunanistan

Muhalefetteki Radikal Sol İttifak (SYRIZA) Partisi Lideri Sokratis Famelos, yaptığı yazılı açıklamada, "Filistin halkına insani yardım götüren Küresel Sumud Filosuna yapılmakta olan saldırı, Netanyahu'nun katil ve terörist politikasının bir başka parçasıdır. İnsanlığa ve dayanışmaya yapılan saldırı uluslararası hukukun net bir şekilde ihlalidir. Ne hükümet ne de uluslararası toplum sessiz kalabilir." ifadelerini kullandı.

Famelos, gönüllülerin yer aldığı gemilerden oluşan filonun, Gazze'deki çocuk ve sivillere yardım ulaştırana kadar desteğe ihtiyaç duyduğunu belirterek, İsrail'e yönelik sert yaptırımların ve gönüllülere tam koruma sağlanmasının da gerekli olduğunu kaydetti.

Yeni Sol Partisi Lideri Aleksis Hariçis de yaptığı yazılı açıklamada, "İsrail güçlerinin Küresel Sumud Filosu'na saldırısı hukuk dışı ve korkutucudur. Az önce Dışişleri Bakanı (Yorgos Yerapetritis) ile görüştüm. Kendisini bir kez daha, mantıklı olmaya davet ettim. Gemilerin Gazze'ye ulaşabilmesi, Yunan ekibin güvenliğinin garanti alınabilmesi için Yunanistan'ın müdahalede bulunmasını talep ettim. Yarın mecliste tüm demokratik muhalif partileri İsrail'in terör saldırısını kınamaya davet edeceğim. Meclis, Gazze'ye dayanışmanın ifade edildiği bir platform olsun." ifadelerine yer verdi.

Hariçiş, tüm ülkede herkesi Küresel Sumud Filosu ve Filistin'e destek eylemlerine çağırarak, Küresel Sumud Filosu'ndaki aktivistlere hitaben "Birlikteyiz. Adaletin kazanması için sonuna kadar dayanışma." vurgusunu yaptı.

Fransa

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, “Gazze’ye giden Küresel Sumud Filosu İsrail makamları tarafından arama ve el konma işlemi ile karşı karşıya. Fransa İsrail makamlarını filodakilerin güvenliğini sağlamaya, konsolosluk koruması hakkını garanti etmeye ve en kısa sürede Fransa'ya dönmelerine izin vermeye çağırıyor." ifadelerini kullandı.

Barrot, filodaki Fransız vatandaşlarının bölgeye seyahat etmemeleri konusunda uyarıldığını hatırlatarak, vatandaşlarının güvenliği için İsrail makamları ile iletişim halinde olduklarını kaydetti.

Fransa'nın bölgedeki önceliğinin ateşkes sağlanması, Hamas'ın elindeki esirlerin serbest bırakılması ve insani yardımların büyük ölçüde ulaştırılması olduğunu vurgulayan Barrot, filodakilerin taşıdıkları insani yardımları bölgedeki yardım kuruluşlarına teslim etmesini istedi.

Fransa'da muhalefetten Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) Partisi'nden yapılan yazılı açıklamada, "Bu gece, İsrail ordusu 40'tan fazla ülkeden yüzlerce katılımcının olduğu Küresel Sumud Filosu'na karşı yeni bir korsanlık eyleminde bulundu." ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, filoda ayrıca LFI parlamenterleri Rima Hassan, François Piquemal, Marie Mesmeur ve Emma Fourreau'nun da bulunduğu kaydedilerek, "Gazze'deki yasa dışı ablukasına ve soykırımına devam etmek için İsrail donanması, Küresel Sumud Filosu konvoyuna saldırdı, gemilere el koydu ve aktivistleri uluslararası sularda durdurdu." denildi.

Günlerdir, aşırı sağcı İsrail hükümetinin filoya karşı neler yapacağını duyurduğu anımsatılan açıklamada, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un eylemsizliği karşısında, filodaki Fransız vatandaşlarının ülkelerinin onurunu kurtardığı belirtildi.

Açıklamada, İsrail'in Küresel Sumud Filosu'na ilişkin saldırısı hakkında "(İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu ve ordusunun bu yeni saldırısını kınıyoruz." ifadesi kullanıldı.

Filonun Gazze'deki soykırımı durdurmak için Avrupalı hükümetlerden daha fazlasını yaptığı vurgulanan açıklamada, "Gemilerin iade edilmesini ve kaçırılanların serbest bırakılmasını talep ediyoruz." denildi.

Açıklamada, Fransız vatandaşlarından söz konusu aktivistlerin serbest bırakılması talebiyle düzenlenecek tüm gösterilere katılması istenerek, "Bu haydut devlete yaptırım uygulamanın, onu ambargo altına almanın ve ateşkesi dayatmak için Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde uluslararası bir arabuluculuk gücünün konuşlandırılmasının zamanı çoktan geldi." değerlendirmesine yer verildi.

Avrupa Parlamentosu

AP'deki Sol grup, İsrail ordusunun Küresel Sumud Filosu'na saldırısıyla ilgili yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, İsrail'in saldırısı sırasında aralarında Sol grup mensubu AP milletvekilleri Hassan ve Fourreau’nun da bulunduğu gemiyle canlı yayın bağlantısının kesildiği ve gemide bulunanların akıbetine ilişkin henüz bir bilgi alınamadığı belirtildi.

Mürettebatın güvenliğinden endişe edildiği belirtilen açıklamada, İsrail'e tüm alıkonulanların derhal serbest bırakılması çağrısı yapıldı.

Açıklamada Hassan'ın saldırıdan önceki son sözlerine şöyle yer verildi:

"Onlarca insani yardım gönüllüsü ve yurttaş tamamen yasal ve şiddet içermeyen bir görev yürütüyor. İsrail’in uluslararası sularda gerçekleştireceği herhangi bir gözaltı, deniz hukuku ve insancıl hukuk da dahil olmak üzere uluslararası hukukun ağır ihlali anlamına gelir."

Açıklamada ayrıca AP'nin Filistin Delegasyonu Başkanı Lynn Boylan'ın da şu tespiti aktarıldı:

"Bu, son aylarda İsrail’in Gazze’ye insani yardım ulaştırmaya çalışan aktivistleri üçüncü kez alıkoymasıdır. Filoda bulunanlar, dünya liderlerinin cesaret edemediği bir şeyi yapıyor: Filistin halkına insani yardım ulaştırmak."

Boylan, AB’yi İsrail’e yaptırım uygulamaya çağırarak, "Tüm alıkonulanların güvenliğinin sağlanması ve serbest bırakılması uluslararası toplumun sorumluluğudur." vurgusunu yaptı.

İrlanda

İrlanda Cumhurbaşkanı Michael Higgins yaptığı yazılı açıklamada, Orta Doğu'ya barış getirme taahhüdüyle birçok ülkenin geçen haftalarda Filistin Devleti'ni tanıdığını hatırlattı.

Gazze'ye insani yardım taşıyan Küresel Sumud Filosu'nda 40'tan fazla ülkeden yaklaşık 500 aktivist bulunduğuna değinen Higgins, "Çaresizce yardıma ihtiyaç duyan insanlara ulaşmayı hedefleyen bir filonun engellendiği bir durumda, bu taahhüde ne olduğunu sormamız gayet mümkündür." ifadelerini kullandı.

Higgins, filodakilerin güvenliğinin herkes için bir endişe konusu olduğunu belirterek, "Gazze ve Batı Şeria, Filistin Devleti'nin parçasıdır. Filo, insani misyonunu işgal altındaki o topraklarda gerçekleştirecek." vurgusunu yaptı.

Gazzeliler için Gazze'deki bazı bölgelere girişin tehlikeli olduğunu anımsatan Higgins, bunun sivillerin durumunu daha da zorlaştırdığını ifade etti.

Higgins, "Uluslararası hukukun artık açıkça kabul edilen ihlalleri ve Uluslararası Kızılhaç Komitesinin Gazze'deki sivil halka yönelik faaliyetlerini durdurmak zorunda kalmasıyla birlikte tüm bu gelişmeler bütün dünyayı alarma geçirmelidir." değerlendirmesinde bulundu.

Avrupa Birliği'ne (AB) üye ülkelerinden mevkidaşlarıyla gelişmeleri ele aldıklarını kaydeden İrlanda Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Savunma Bakanı Simon Harris, "Bu geceki haberler oldukça endişe verici. Küresel Sumud Filosu, korkunç bir insani felakete ışık tutmayı amaçlayan barışçıl bir görevdir." görüşünü paylaştı.

Harris, uluslararası hukuka uygun davranılması ve filodakilere de uluslararası hukuka uygun muamele edilmesi gerektiğini vurguladı.

İrlanda Dışişleri Bakanlığı da "Filonun engellendiğinden haberdarız ve filodaki İrlandalılarla temas halindeyiz. İrlanda vatandaşları önceliğimiz olmaya devam ediyor." açıklamasında bulundu.

Olaydan doğrudan etkilenenlere ve ailelerine destek verileceğine işaret edilen açıklamada, "Etkilenen vatandaşları olan diğer AB üye ülkeleriyle birlikte Tel Aviv'deki büyükelçiliğimiz ilgili makamlarla iletişim halindedir." ifadesine yer verildi.

İsrail'in el koyduğu gemideki İrlandalı senatör: "Rızam dışında kaçırıldım"

Öte yandan İsrail'in yasa dışı şekilde ele geçirdiği filodaki Spectre gemisinde yer alan İrlandalı senatör Chris Andrews'ün partisi Sinn Fein, Andrews'ün bir görüntüsünü paylaştı.

Görüntülerde Andrews, "Merhaba. Benim adım Chris Andrews. İrlandalıyım. Eğer bu videoyu izliyorsanız İsrail işgal güçleri tarafından rızam dışında kaçırıldım demektir." ifadelerini kullandı.

Andrews, "İnsani misyonumuz tamamen şiddetten uzak ve uluslararası hukuka uygundur. Hükümetimizden benim derhal serbest bırakılmamı isteyin." açıklamasında bulundu.

Güney Afrika: Küresel Sumud Filosu'na müdahale uluslararası hukukun ağır ihlali olur

Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Güney Afrika hükümetinin,gelişmeleri yakından takip ettiği vurgulanarak, "Tarafları, durumu tırmandırabilecek veya insan hayatını tehlikeye atabilecek tek taraflı eylemlerden kaçınarak azami itidal göstermeye davet ediyoruz." ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, filoda bulunan kişilerin emniyetinin ve fiziksel bütünlüğünün son derece önemli olduğu kaydedilerek, "Bu gemilere uluslararası sularda herhangi bir askeri müdahale veya zorla alıkoyma, uluslararası hukuk normlarının ve temel insan haklarının ağır ihlali olacaktır." değerlendirmesinde bulunuldu.

Filonun, tamamen sivillerin öncülüğünde, barışçıl ve insani bir misyonla yola çıktığına işaret edilen açıklamada, Filistin halkının Gazze'de karşı karşıya kaldığı ağır ve acil insani ihtiyaçlara dikkat çekmeyi ve yaygın ıstırabı hafifletmek için hayati yardımlar ulaştırmayı amaçladığına dikkat çekildi.

Açıklamada, Filistinli sivil nüfusun, gıda güvensizliğinin felakete varan boyutları ve kıtlık tehdidiyle başa çıkabilmesi için acilen korunmaya ve sürdürülebilir insani yardıma ihtiyacının olduğu belirtilerek, "Uluslararası toplumu ve ilgili tüm tarafları, uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmeye ve insani misyonların güvenli ve engelsiz geçişini sağlamaya çağırıyoruz." denildi.

"Barışçıl sivillerin kaçırılması, uluslararası hukukun açık bir ihlalidir"

Adalah'tan yapılan yazılı açıklamada, Küresel Sumud Filosu'nun İsrail'in Gazze'ye uyguladığı yasa dışı ablukayı kırmaya çalışan barışçıl bir insani yardım misyonu olduğuna işaret edilerek filoya yapılan saldırı "en şiddetli şekilde" kınandı.

İsrail'e yasa dışı el koymayı durdurma, gemilerin Gazze'ye geçişine izin verme, gözaltına alınan aktivistleri derhal serbest bırakma ve el konulan yardım malzemelerini iade etme çağrısı yapılan açıklamada, "Filistin karasularına doğru seyreden uluslararası sularda barışçıl sivillerin kaçırılması, uluslararası hukukun açık bir ihlalidir." ifadesi kullanıldı.

Adalah, filodaki aktivistleri İsrail makamları nezdinde hukuki olarak temsil edeceğini ve öngörülen yasa dışı gözaltılara itiraz edeceğini duyurdu.

{ "vars": { "account": "G-E1EN649QR9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }