Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, sosyal medya hesabından yaptığı kapsamlı değerlendirmede Türkiye’nin terörle mücadelede “tarihî bir eşikte” olduğunu belirtti. Uçum, geçiş sürecinin kritik aşamaya girdiğini ifade ederek hem iç hem de dış aktörler tarafından yürütülen “sabotaj girişimlerine” karşı güçlü bir duruş çağrısı yaptı.
Uçum’un ifadesine göre devlet, hem iç hem dış kaynaklı baskı ve sabotaj girişimlerine karşı yüksek bir teyakkuz içinde bulunuyor. Süreci baltalamaya yönelik her türlü siyasi manevranın, hem tarih hem de toplumsal hafıza nezdinde ağır sonuçları olacağını belirten Uçum, bu aşamada tüm aktörlerin sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiğini söyledi.
Uçum, Türkiye’de demokratik siyasetin ancak silahların tamamen bırakıldığı, örgütsel yapının feshedildiği bir ortamda gerçek anlamda gelişebileceğini ifade ederek silahlı bir yapının gölgesinde hiçbir demokratik talebin meşru kabul edilemeyeceğini dile getirdi. Milli devletin temel esaslarının tartışmaya açılmasının mümkün olmadığını, devletin ve toplumun bütünleşme çerçevesinin belli olduğunu vurgulayan Uçum, bazı çevrelerin bu sınırları aşarak demokrasi kavramını istismar etmeye çalıştığını söyledi. Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı açıklamaya bağlamından kopuk ve sürecin mantığına aykırı bir şekilde anlam yüklemeye çalışanların, bu girişimle yalnızca kendi siyasi ajandalarına hizmet ettiklerini ifade eden Uçum, bu tür hesapların Türkiye’yi bölmeye yönelik planlara zemin oluşturamayacağını belirtti.
Açıklamasında hem örgüt içinden hem de örgüt dışındaki aktörlerden gelen “sabotajcı baskılar”a dikkat çeken Uçum, bu baskıların geçiş sürecini akamete uğratmayı hedeflediğini söyledi. Bölgeyi yıllardır istismar eden emperyal odakların da yeniden devreye girdiğini belirten Uçum, bu yapılarla bağlantılı tüm girişimlerin kararlılıkla karşılanması gerektiğini dile getirdi. Türkiye’nin yakaladığı tarihsel fırsatın boşa harcanmasına izin verilmeyeceğini söyleyen Uçum, geçiş sürecinin ancak disiplin, ciddiyet ve karşılıklı sorumluluk duygusuyla yönetilebileceğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son grup toplantısında yaptığı uyarıları hatırlatan Uçum, Erdoğan’ın terörün sona ermesiyle birlikte “işsiz kalacak olanların” süreci sabote etmek için daha fazla çaba göstereceğine dikkat çektiğini aktardı. Uçum’a göre, Türkiye’nin terörle mücadelesinde sona yaklaştıkça manipülasyon mekanizmalarının devreye girmesi şaşırtıcı değil ve devlet tüm bu olasılıkları gözeterek hazırlıklarını yapmış durumda.
İmralı’ya yapılan son ziyaretin ardından komisyonun dinleme sürecini tamamladığını belirten Uçum, artık kapsamlı bir raporun hazırlanmasının beklendiğini söyledi. Bu raporun hem hukuki hem siyasi açıdan geçiş sürecinin çerçevesini oluşturacağını belirten Uçum, Meclis’te geniş bir uzlaşı zemini oluşması gerektiğini vurguladı. Siyasi partilerin kişisel veya partizan hesaplar yerine ülkenin yüksek menfaatlerini önceleyen bir tutumla hareket etmeleri gerektiğini dile getiren Uçum, bu tarihsel dönemeçte sorumluluk almaktan kaçınanların toplumsal vicdan önünde hesap vereceğini ifade etti.
Türkiye’nin ilk kez bu kadar güçlü bir fırsat yakaladığını savunan Uçum, doğru adımlar atıldığı takdirde hem ülke içinde hem de bölgesel düzeyde terörsüz bir hayatın mümkün olacağını söyledi. Sürecin dikkatle yürütülmesi gerektiğini belirten Uçum, hatalardan uzak durulması halinde “başarmanın eşiğinde” olduklarını vurguladı.




