Milliyetçi Hareket Partisi’nin “Asırlık Birlik, Sonsuz Kardeşlik” başlığı altında yürüttüğü Milli Birlik ve Dayanışma Buluşmaları bugün Eskişehir'de gerçekleşiyor.
MHP Genel Sekreteri ve Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman buradaki konuşmasında MHP lideri Devlet Bahçeli'nin 1 Ekim 2024 tarihinde attığı tarihi adımı hatırlatarak, "Şundan emin olunuz ki; Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli bir adım atıyorsa, o adım mutlaka Türk milletinin menfaatleri için atılmıştır. Milliyetçi Hareket Partisi, ilkelerinden, hassasiyetlerinden asla ödün vermemiş ve aziz milletimizin güvenini hiçbir zaman boşa çıkarmamıştır. Yakın siyasi hayatımıza baktığımızda görüyoruz ki; tarih her zaman Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’yi haklı çıkarmıştır. Ve yüce Allah’ın izniyle bundan sonra da haklı çıkarmaya devam edecektir" ifadesini kullandı.
Ataman'ın konuşmasının tam metni ise şöyle:
Kıymetli Hazirun. Sayın Divan Üyeleri, Sayın Milletvekillerimiz, MYK ve MDK Üyelerimiz, Kıymetli İl ve İlçe Başkanlarımız, Belediye Başkanlarımız, Belediye ve İl Genel Meclis Üyelerimiz, Göz bebeğimiz Ülkü Ocaklı Kardeşlerim, KAÇEP teşkilatlarımızın değerli mensupları, Türkiye Kamu-Sen ve Türkav’ın kıymetli üyeleri, Kahramanlıkları ile tarihin sayfalarına adlarını şan ve şerefle yazdıran şehit ve gazilerimizin muhterem yakınları, Sivil Toplum Kuruluşlarımızın kıymetli temsilcileri, değerli muhtarlarımız, Basınımızın mümtaz temsilcileri hepiniz hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Sizleri şahsım ve partim adına, saygı ve hürmetle selamlıyorum.
Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin talimatları doğrultusunda “ASIRLIK BİRLİK SONSUZ KARDEŞLİK” temasıyla ilkini 9 Ağustos 2025’te Erzurum’da gerçekleştirdiğimiz “TERÖRSÜZ TÜRKİYE İÇİN MİLLÎ BİRLİK VE DAYANIŞMA BULUŞMALARI”nın beşincisini bugün Eskişehir ilimizin ev sahipliğinde; Afyonkarahisar, Balıkesir, Bilecik, Bolu, Bursa, Konya, Kütahya ve Yalova illerimizin katılımları ile gerçekleştiriyoruz.
Sözlerime geçmeden önce tüm katılımcılara Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin selam ve başarı dileklerini iletiyorum.
Bugün Eskişehir’de olmamız vesilesiyle, teröre kurban verdiğimiz müstesna Devlet Adamı, dava ve gönül insanı, şehit Gün Sazak Bey başta olmak üzere; bu toprakların vatan olması ve vatan kalması, Türk milletinin bir olması ve diri kalması için canlarını veren aziz şehitlerimizi huzurlarınızda rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyorum.
"LİDERİMİZ BAHÇELİ'NİN TAVİZ VERMEDEN GÖSTERDİĞİ MÜSTESNA DURUŞ, ÜLKEMİZDEKİ BİRÇOK MESELEYİ ÇÖZÜME KAVUŞTURMUŞTUR"
Milliyetçi Hareket Partisi 9 Şubat 1969’da Başbuğumuz Alparslan Türkeş öncülüğünde kurulduğu günden itibaren Türk siyasetinde ve aziz milletimizin gönlünde müstesna bir yere sahip olmuştur.
Partimiz, yarım asrı geçen süre içerisinde Türk milliyetçilerinin siyasi arenadaki tek temsilcisi olma vasfını korumuş, Türkiye’nin bekası için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan bir anlayışla siyaset yapmıştır.
Milliyetçi Hareket Partisi sadece bir siyasi parti olmanın ötesinde milli uyanışın bayraktarı, milli bekamızın yılmaz muhafızı olarak birçok meselede belirleyici ve krizleri çözen bir rol üstlenmiştir.
Türk milliyetçileri, etrafında hiç kimse olmasa dahi her zaman Türk tarihinin yüklediği sorumlulukları taşımaya kararlı bir anlayışla ve yüksek bir vazife bilinciyle mücadele etmiştir.
Partimizin Başbuğumuz Alparslan Türkeş liderliğindeki duruşu Genel başkanımız Sayın Devlet Bahçeli döneminde de tavizsiz bir şekilde devam etmiş, Milliyetçi Hareket Partisi krizleri çözen parti misyonunu sürdürmüştür.
Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin “Önce ülkem ve milletim sonra partim ve ben” düsturundan taviz vermeden gösterdiği müstesna duruş; ülkemizdeki birçok meseleyi çözüme kavuşturmuştur.
Türk siyasetinde 367 krizi olarak bilinen krizin aşılması, başörtüsü sorununun çözümü ve benzeri konularda gösterdiği tavırla kangren olmuş meselelerin ülke gündeminden çıkmasını sağlamıştır.
Yine Gezi Parkı olaylarına ve 15 Temmuz hain Darbe teşebbüsüne karşı gösterdiği milli duruş ile Türkiye’nin kriz ve kargaşaya teslim olmasının önünde durmuştur.
Özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçilmesi çağrısı Türk siyasetinde önemli bir dönüm noktası olmuştur.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçişle birlikte, ülkemiz geçmişte yaşanan kısır tartışmalardan, istikrarsız hükümetlerden ve sonu gelmeyen siyasi kavgalardan kurtulmuştur.
"TARİH HER ZAMAN GENEL BAŞKANIMIZ SAYIN DEVLET BAHÇELİ'Yİ HAKLI ÇIKARMIŞTIR"
Son olarak Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli üzerimizde taşıdığımız tarihi sorumluluğun bilinciyle; 1 Ekim 2024 tarihinde Türkiye’nin terör belasından kurtulması için tarihi bir adım atmış ve yeni bir dönem başlatmıştır.
Şundan emin olunuz ki; Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli bir adım atıyorsa, o adım mutlaka Türk milletinin menfaatleri için atılmıştır.
Milliyetçi Hareket Partisi, ilkelerinden, hassasiyetlerinden asla ödün vermemiş ve aziz milletimizin güvenini hiçbir zaman boşa çıkarmamıştır.
Yakın siyasi hayatımıza baktığımızda görüyoruz ki; tarih her zaman Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’yi haklı çıkarmıştır.
Ve yüce Allah’ın izniyle bundan sonra da haklı çıkarmaya devam edecektir.
"TERÖRSÜZ TÜRKİYE" BİR DEVLET POLİTİKASI HALİNİ ALMIŞTIR"
Dünya çapında gerginleşen atmosfer, coğrafyamızda yaşanan savaşlar, oluşan siyasi istikrarsızlık ve insani krizlerin boyutu hafife alınmayacak derecededir.
Türkiye’nin etrafı Siyonizm’in azgın saldırganlığı ve emperyalizmin sinsi hesapları ile kuşatılmak istenmektedir.
İsrail’in; Filistin, İran, Suriye ve Katar’a yönelik saldırıları savaşı geniş bir coğrafyaya yayma çabasının göstergesidir.
Bu Siyonist ve Emperyalist saldırganlığın nihai hedefi Türkiye Cumhuriyetidir.
İşte bu yaşanan gelişmeler karşısında Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli “Hep Birlikte Türkiye’yiz” şiarıyla tarihimize altın harflerle yazılacak hamleler yapmıştır.
Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli doğru zamanda doğru adımı atmış; 1 Ekim 2024 tarihinde barışa ve toplumsal uzlaşıya tarihi bir el uzatmıştır.
Hemen ardından 15 Ekim 2024 tarihinde yaptığı çağrı ile ülkemizi hedef alan sinsi kuşatmanın karanlık hesaplarını bozmuş, adeta tarihin akışını değiştirmiştir.
Genel Başkanımızın bu çağrısı toplumun tüm kesimlerinde önemli bir karşılık bulmuş ve Cumhurbaşkanımızın da iradesiyle “Terörsüz Türkiye” bir devlet politikası halini almıştır.
Terör örgütünün kurucusu 27 Şubat 2025’te PKK terör örgütünü ön şartsız bir şekilde feshetme ve silah bırakma kararı aldığını duyurmuştur.
12 Mayıs tarihinde terör örgütü PKK kongresini toplamış örgütü feshettiklerini ilan etmiştir.
11 Temmuz 2025 tarihinde ise; PKK militanları silahlarını yakarak silah bırakma sürecini başlatmıştır.
Taviz vermeden, al ver pazarlığı olmadan ve hiçbir teslimiyete kapı aralamadan kırk yıllık terör belasının sonu gelmek üzeredir.
Devletimizin yetkili kurumları süreci büyük bir titizlikle yönetmektedir. Ve son terörist silahını bırakana kadar bu süreç hassasiyetle takip edilecektir.
Terörsüz Türkiye hedefimizden en çok rahatsız olan Soykırımcı İsrail’dir.
İsrail, Suriye’nin bütünlüğünü hedef almakta, SGD/YPG’yi kışkırtarak bölgemizi kanlı bir savaşa sürüklemeye çalışmaktadır.
27 Şubat çağrısı SGD/YPG ve terörün bütün unsurlarını bağlayıcı niteliktedir.
Terörsüz Türkiye ve Terörsüz Bölge hedefimiz başarıya ulaşana kadar terörle mücadelemiz tavizsiz bir şekilde sürecektir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti yanı başında Suriye’nin parçalanmasına göz yummayacak ve sınırında bir terör devleti kurulmasına asla müsaade etmeyecektir.
"AMACIMIZ TÜRK-KÜRT KARDEŞLİĞİ ARASINA SOKULMAK İSTENEN FİTNEYİ BERTARAF ETMEK"
1 Ekim’de uzatılan el sadece terörü sona erdirmek için değil, aynı zamanda siyasi partilerin Türkiye partisi olması, ülkemizde huzurlu bir toplumsal ve siyasi hayatın hâkim olması için uzatıldı.
Bu hamle ile iç cephesini tahkim etmiş ve iç barışını sağlamış bir Türkiye hedeflendi.
Bu hedefi engelleyecek her girişim milli devlet ilkesi temelinde alınan önlemlerle boşa çıkarıldı.
Terörsüz Türkiye hedefinin amacı; Türkiye’nin önünü tıkayan, dış politikamızı zora sokan, sosyal ve ekonomik kalkınmamıza ket vuran, demokratikleşme atılımlarımıza engel olan terör sorunundan tamamıyla ve geri dönüşü olmayacak şekilde kurtulmaktır.
Bu stratejik adımla Türk milletinin müşterek vicdanında karşılık bulan barış, kardeşlik, güvenlik ve refah temelinde şiddetten arındırılmış bir gelecek inşa edilmesi hedeflenmiştir.
Amacımız Türk-Kürt kardeşliği arasına sokulmak istenen fitneyi bertaraf etmek, iç cephemizi Türk milleti kimliği etrafında daha da güçlendirmek, Türkiye’yi küresel bir güç haline getirerek milletimizin huzur ve refahını arttırmaktır.
Bu süreçte “Herkes eşittir Türkiye” zemininde toplumsal mutabakatın sağlanması hayati derecede önemlidir.
Terörsüz Türkiye; Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında terörü tüm boyutlarıyla sona erdirmenin, toplumsal mutabakatımızı sağlamanın, kardeşliğimizi pekiştirerek milli ülkülerimiz etrafında kenetlenmenin adıdır.
Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı şehitlerimizin aziz hatıralarını ve kahraman gazilerimizi incitecek, üzecek hiçbir yanlışın içinde bulunmamıştır.
Hiç şüphe yok ki; sahada teröre karşı verilen mücadelenin galibi kahraman güvenlik güçlerimizdir.
Terörle mücadelede şanlı tarihimize adlarını gururla yazdıran kahramanlarımız her zaman başımızın tacıdır ve hep öyle kalacaktır.
Terörsüz Türkiye hedefimize iftiralarla, karalama kampanyalarıyla saldıranların söylemleri adeta terör devleti İsrail’in kirli emellerine hizmet etmektedir.
Sayın Genel Başkanımız neyi ne için söylediğini gayet iyi bilmektedir.
Terörist başı Öcalan’ın terör örgütünün KCK Sözleşmesi olarak adlandırdığı belgede kendisine verilen “kurucu önder” yetkisi çerçevesinde aldığı fesih kararı ve silah bırakma çağrısı örgütün tüm unsurları üzerinde geçerlidir.
Burada terör örgütü mensuplarına “Kurucu önder dediğiniz şahsın kararına uyun” mesajı verilmektedir.
Genel Başkanımızın yaptığı vurgu bundan başka bir şey değildir.
Terör örgütü elebaşını, Cumhuriyetimizin kurucu önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile kıyaslama gafletine düşen, meseleyi çarpıtarak Partimize ve Liderimize saldıranlar büyük bir hadsizlik ve akıl tutulması içerisindedir.
Şükürler olsun ki; bu tarihi meselede muhalefetin sorumsuz siyaset anlayışı ve sözde milliyetçilerin kara propagandaları aziz milletimizde bir karşılık bulmamıştır.
Büyük Türk milleti, Liderimiz Devlet Bahçeli’yi gayet iyi anlamış, bin yıllık kardeşliğimizi ve Türkiye Cumhuriyetini ilelebet yaşatmak için kenetlenmiştir.
Milliyetçi Hareket Partisi her zaman teröre karşı en net, en kararlı duruşu sergileyen parti olmuştur ve bugünde terörü kökünden bitirme hedefiyle yürümektedir.
Terörsüz Türkiye siyaset üstü bir meseledir.
Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin de ifade ettiği gibi; “Terörsüz Türkiye; refah, güven ve huzur dolu bir geleceğin kulvarı, milli birlik ve dayanışmanın mutlak ve mütemadi kuvvesidir.”
Terörsüz Türkiye bir teslimiyet politikası, bir müzakere ya da çözüm süreci değildir. Bu hedefi geçmişteki çözüm sürecinden ayıran önemli noktalardan biri; toplumsal mutabakatın adresi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin devrede olması ve Türk milletinin kendi sorunlarının, bütün temsil odaklarıyla kendisi tarafından ve kendisine göre çözülecek olmasıdır. Bu süreç Türk milliyetçiliğinin temel ilke ve hedefleriyle uyumlu bir stratejinin ürünüdür.
Anayasamızın ilk 4 maddesinden, Türklük tanımından, Türk devletinin egemenliğinden ve Türk milletinin haklarından asla taviz yoktur. Milliyetçi Hareket Partisi’nin varlığı bunun teminatıdır. Unutulmasın ki; Milliyetçi Hareket Partisi’nin çizgisi nettir, ilkeleri berraktır, ülküsü büyük, ahlaki ve siyasi müktesebatı çelik gibidir ve bunlar değişmemiştir.
Terörün bitmesiyle huzur gelecek, hem ekonomik hem de sosyal kalkınmamız hızlanacak, ülkemiz yeni Yüzyılın parlayan gücü olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kararlıdır, Yüce Allah’ın izni ve Büyük Türk milletinin desteği ile Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerimiz mutlaka başarıya ulaşacaktır. Türkiye Yüzyılı; barışın, huzurun, güvenliğin, kalkınmanın ve refahın yüzyılı olacak, “Asırlık Birliğimiz, Sonsuz Kardeşliğimiz” hiçbir emperyal güce ödün vermeden sonsuza kadar yaşatılacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle hepinizi selamlıyor, bu güzel programda emeği geçen tüm dava arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.