Gündem

MHP Lideri Devlet Bahçeli: CHP milletin helal rızkını dolandırdı

MHP Lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında İBB iddianamesine ilişkin değerlendirmede bulunarak "Emeklilerimizin parası CHP’nin para kulelerindedir. Milletimizin helal rızkı dolandırılmış, belediye kasası boşaltılmıştır. Bunun adı hortumculuk değil, yüzyılın soygunudur." dedi.

MHP Lideri Devlet Bahçeli, partisinin TBMM'de gerçekleşen grup toplantısında İBB iddianamesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. "Aziz Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi, adına “ekosistem” denilen ve bununla mündemiç organize suç örgütü olduğu ileri sürülen, mafyalaşmış bir oluşum tarafından belediyenin kaynakları, yani devletin parası kullanılarak bedeli mukabilince satın alınmıştır. İş bununla da kalmamış; müteakiben Türkiye’nin satın alınması konusunda ahlak ve yasa dışı rüşvet, ihalelerden komisyon ve yolsuzluk fırsatı esmeye başlamıştır" ifadesini kullanan MHP Lideri Bahçeli şöyle devam etti:

"Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçiminin finansmanı amacıyla dehşet verici, daha hırs ve ihtirasla perçinli gayrimeşru, gayrihukuki bir tertip ve teşebbüs içine girilmiştir. Zanlılar bellidir, ifadeler ve itirafçılar bilinmektedir. Türkiye’yi satın almak için rüşvet ve yolsuzluk kurallarından mıntıka temizliğine soyunanlar çok geçmeden yakayı ele vermişler; Türk devletinin Cumhuriyet Halk Partisi kongreleri gibi satılık olmadığını çok şükür göstermişlerdir.

Bize göre iddianamenin özü ve özeti budur. Devamlı ekonomik sorunlardan bahseden Cumhuriyet Halk Partisi yönetimi, milletimizin verdiği vergileri; henüz bıyığı terlememiş yavrularımızın haklarını; emeklilerimizin umutlarını; çiftçilerimizin alın terlerini; esnaf, memur ve işçilerimizin nafakalarını gasp ederek siyaset operasyonuna âlet etmişlerdir."

MHP Lideri Devlet Bahçeli;

"Değerli dava arkadaşlarım, geçtiğimiz hafta İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni saran rüşvet ve yolsuzluk davasına dair 3.741 sayfalık iddianame hazırlanmış ve mahkemeye sunulmuştur. Burada iddianamenin ayrıntılarına girecek değilim. Kaldı ki bu bizim işimiz de değildir. Artık Türk adaleti karar ve hükmünü verecektir. Bundan kaçış ve kurtuluş yoktur.

En başta CHP yönetimi olmak üzere herkesin yargıya saygı duyması, hâkim ve savcılara hakaret eden ahlaksız üsluptan sakınması gerekmektedir. Hukukun üstünlüğü hepimiz için bağlayıcıdır. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Herkes hukuk önünde eşittir. Hiç kimsenin ayrıcalığı ve imtiyazı yoktur.

Ekrem İmamoğlu ve onunla birlikte yargılanan, 105’i tutuklu 407 kişi hakkında mahkemenin ne diyeceği, nasıl bir sonuca ulaşacağı, hükmü nasıl vereceği yakında belli olacaktır. İddianamenin karalanması CHP’ye bir şey kazandırmayacak; bilakis korku ve kaygının tezahürü olarak değerlendirilecektir.

Bu meyanda olmak suretiyle, bizim iki konuda samimi ve sahici beklentimiz vardır ve şunlardır:

1- Yargılama hızla tekâmül ettirilmeli, siyasi kuşatmaya alınarak tavsamasına ve tartışılmasına daha fazla müsaade edilmemelidir. Geciken adaletin adalet olmayacağı ortadadır. Hz. Mevlânâ’nın dediği gibi: “Adalet, her şeyi layık olduğu yere koymaktır.”

2- Daha önce de vurguladığım gibi, yargılama en başta TRT olmak üzere tüm televizyonlardan canlı yayın olarak gerçekleşmelidir. Türk milleti olan biten ne varsa görüp öğrenmelidir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni saran devasa boyutlu iddiaların mahkemede görüşülmesi ve duruşma etaplarının doğrudan takip edilmesi, aynı zamanda hukuk ve demokrasi güvenliğimizi de destekleyecektir.

Dediğim gibi, iddianamenin ayrıntısına girmeyeceğim. Zira her şey kamuoyunda biteviye tartışılmakta; bilen de bilmeyen de gece gündüz ahkâm kesmektedir. Ancak bariz ve aşikâr olan bir hususun altını kalın şekilde çizmenin de büyük bir ihtiyaç olduğu düşüncesindeyim. O da şudur:

Aziz Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi, adına “ekosistem” denilen ve bununla mündemiç organize suç örgütü olduğu ileri sürülen, mafyalaşmış bir oluşum tarafından belediyenin kaynakları, yani devletin parası kullanılarak bedeli mukabilince satın alınmıştır. İş bununla da kalmamış; müteakiben Türkiye’nin satın alınması konusunda ahlak ve yasa dışı rüşvet, ihalelerden komisyon ve yolsuzluk fırsatı esmeye başlamıştır.

Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçiminin finansmanı amacıyla dehşet verici, daha hırs ve ihtirasla perçinli gayrimeşru, gayrihukuki bir tertip ve teşebbüs içine girilmiştir. Zanlılar bellidir, ifadeler ve itirafçılar bilinmektedir. Türkiye’yi satın almak için rüşvet ve yolsuzluk kurallarından mıntıka temizliğine soyunanlar çok geçmeden yakayı ele vermişler; Türk devletinin Cumhuriyet Halk Partisi kongreleri gibi satılık olmadığını çok şükür göstermişlerdir.

Bize göre iddianamenin özü ve özeti budur. Devamlı ekonomik sorunlardan bahseden Cumhuriyet Halk Partisi yönetimi, milletimizin verdiği vergileri; henüz bıyığı terlememiş yavrularımızın haklarını; emeklilerimizin umutlarını; çiftçilerimizin alın terlerini; esnaf, memur ve işçilerimizin nafakalarını gasp ederek siyaset operasyonuna âlet etmişlerdir."

{ "vars": { "account": "G-E1EN649QR9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }