Politika

MHP'li Ahmet Erbaş: Biz trafikte korna ile değil kurallarla, sabırla ve saygıyla ilerlemek istiyoruz

MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, bütçe görüşmelerinde "Dünyada kornanın en yoğun kullanıldığı şehirler arasında Tahran, Kahire, Ankara ve İstanbul yer almaktadır. Biz trafikte korna ile değil kurallarla, sabırla ve saygıyla ilerlemek istiyoruz" dedi.

MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, İçişleri Bakanlığı bütçesine ilişkin söz aldı.

MHP'li Erbaş sözlerine, hayatını kaybeden Manisa Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’a başsağlığı dilerek başladı.

"Görevlerini büyük bir fedakârlıkla yerine getiren gece bekçilerimize, polislerimize, jandarma teşkilatımıza, mavi vatanda huzur ve güvenliği sağlayan Sahil Güvenlik Komutanlığı personelimize, zor zamanlarımızda yanımızda olan AFAD çalışanlarımıza ve Göç İdaresi personelimize huzurlarınızda teşekkür ediyor, görevlerinde başarılar diliyorum. Türk milleti, duasıyla ve desteğiyle her zaman güvenlik güçlerimizin yanındadır. Onlar varsa biz güvendeyiz; onların özverili çalışmaları sayesinde huzur içinde yaşıyoruz" ifadesini kullanan MHP'li Erbaş şöyle devam etti:

İçişleri Bakanlığımız; 680 bini aşkın personeliyle, temel hak ve özgürlükleri esas alarak iç güvenliği sağlamak, kara ve deniz sınırlarımızda emniyeti tesis etmek, göç yönetimini yürütmek, afet ve acil durum süreçlerini koordine etmek, nüfus ve vatandaşlık hizmetlerini sunmak ve etkin bir yerel yönetim yapısını tesis etmek gibi hayati görevleri yerine getirmektedir.

Ülkemizde uyuşturucuya erişimin kolaylaştığı ve kullanımının yaygınlaştığı bir gerçektir. Uyuşturucuyla mücadele yalnızca bir güvenlik meselesi değil, aynı zamanda toplum sağlığı ve geleceğimiz meselesidir. Bu mücadele kararlılıkla ve etkinliği artırılarak sürdürülmelidir.

Uyuşturucunun insanlarımızın hayatını karartmasına, gençlerimizi zehirlemesine ve ülkemizin geleceğini tehdit etmesine izin veremeyiz. Uyuşturucu ticareti yapanlara yönelik cezalar artırılmalı ve caydırıcı hale getirilmelidir. Bu konuda Adalet Bakanlığı ile ortak çalışmalar yürütülmesi elzemdir.

"Bu alanda daha sıkı denetim ve daha sert tedbirler almak zorundayız"

Bugün cezaevlerinde bulunan her üç hükümlüden birinin uyuşturucu suçlarından yargılandığını görüyoruz. Kullanma suçları kapsamında denetimli serbestlikten yararlanan çok sayıda kişi de dışarıdadır. Cezaları caydırıcı hale getirmenin yanı sıra, cezaevlerinde bağımlılıkla mücadeleye yönelik etkin tedavi yöntemleri geliştirmek zorundayız. Aksi halde, cezaevinden çıkan bireylerin aynı suçtan yeniden içeri girmesi kaçınılmaz hale gelmektedir. Trafik güvenliği de tıpkı terör, asayiş ve uyuşturucu gibi ülkemizin en önemli güvenlik sorunlarından biridir. Trafik kazalarını azaltmaya yönelik çalışmaları takdirle izliyoruz. Ancak özellikle son yıllarda motosiklet kullanımının artmasıyla birlikte, kazaların neredeyse yarısına motosikletlerin karıştığını görüyoruz. Bu alanda daha sıkı denetim ve daha sert tedbirler almak zorundayız.

Ayrıca kırmızı ışık ihlali, aşırı hız ve alkollü araç kullanımının yanı sıra, son dönemde şerit ihlallerinden kaynaklanan kazalarda da ciddi bir artış yaşanmaktadır. Trafik sorunlarımızı en aza indirecek yasal düzenlemeleri bir an önce hayata geçirmek zorundayız. Gittiğimiz birçok ülkede, trafikte korna çalmadan araç kullanıldığını görüyoruz. Dünyada kornanın en yoğun kullanıldığı şehirler arasında Tahran, Kahire, Ankara ve İstanbul yer almaktadır. Biz trafikte korna ile değil kurallarla, sabırla ve saygıyla ilerlemek istiyoruz.

Son onbir ayda FETÖ’ye yönelik 3.258, DEAŞ’a yönelik 1.457, diğer terör örgütlerine yönelik ise 691 operasyon gerçekleştirilmiştir. Terörün finansmanına yönelik yürütülen 305 operasyonda toplam 177 milyon 262 bin lira ele geçirilmiştir. Güncel rakamlar bu rakamların da üstündedir. Güvenlik güçlerimizin fedakârlıkları her türlü takdirin üzerindedir. Onların motivasyonunu artıracak adımlar atmak hepimizin sorumluluğudur. Jandarma ve Emniyet teşkilatları arasındaki maaş ve rütbe dengesizliklerinin giderilmesi, çalışma barışını ve mücadele azmini artıracaktır. Jandarma Alay Komutanı ile Emniyet Müdürü, polislerimiz ile astsubaylarımız arasındaki maaş farkları ortadan kaldırılmalıdır. Polis de asker de bizim evladımızdır; bu vatanın huzuru ve güvenliği için canını ortaya koymaktadır. Fedakarlıkları yalnızca alkışla geçiştiremeyiz. Adaletli maaş ve huzurlu çalışma ortamı oluşturulmalıdır. Mesai ücretleri çalışma saatlerine bakarak ödenmelidir. Bunu yalnızca polislerimiz için değil, emniyette çalışan tüm genel idari hizmet ve sivil memurlarımız için de sağlamalıyız. 15 Temmuz hain Feto darbe girişiminin ardından yaklaşık 25 bin komiser yardımcısının göreve başladığını görüyoruz. Mevcut kadro yapısı dikkate alındığında, önümüzdeki yıllarda Emniyet Genel Müdürlüğü ciddi bir kadro sorunu ile karşı karşıya kalacaktır. Kademeli terfi sistemi yeniden düzenlemeli ve bekleme süreleri uzatılmalıdır.

"Şiddet hala aramızda. Buna dur demeliyiz"

Sosyal Medya…

Bugün birçok asayiş olayının fitilini ateşleyen en önemli alanlardan biridir. Sosyal medyada hakaret ve tehditlerin cezasız kaldığı algısı, vatandaşın kendi adaletini sağlamaya çalışmasına yol açmakta ve asayiş sorunlarını artırmaktadır. Bu mesele yalnızca polisiye tedbirlerle çözülemez; Adalet Bakanlığı ile birlikte yapılacak yasal düzenlemelerle bu algı ortadan kaldırılmalıdır. Eğer Adalet Bakanlığı bu konuda size gerekli desteği sağlamazsa asayiş tedbirleriyle sosyal medya üzerindeki digital linçle, tehditlerden kaynaklanan bu problemler çözülmez. Kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli adımlar atılmıştır. Kadına yönelik şiddeti insanlık onuruna yapılmış bir saldırı olarak görüyor, kadına kalkan her eli, örflerimize, geleneklerimize ve manevi değerlerimize uzanmış kabul ediyoruz. KADES uygulaması 2018’den bu yana 8,9 milyon indirme sayısına ulaşmıştır. Bu artış, uygulamanın bilinirliğinin yükseldiğini göstermektedir. Ancak bu rakamlar aynı zamanda kadına yönelik şiddetin hâlâ ciddi bir sorun olduğunu da ortaya koymaktadır. Bu rakamlar aslında bize şunu söylüyor; Şiddet hala aramızda. Buna dur demeliyiz.

2026 yılı bütçesinin; ülkemizin huzuruna, milletimizin güvenliğine, çocuklarımızın yarınlarına, geceyi gündüze katan güvenlik güçlerimizin emeğine katkı sunmasını diliyorum. Bu bütçenin; fedakârlığın karşılıksız kalmadığı, adaletin güçlendiği, huzurun kalıcı hale geldiği bir Türkiye’ye hizmet etmesini temenni ediyorum. Başta İçişleri Bakanlığımız olmak üzere, bu bütçenin sahada görev yapan her bir personelimizin moraline, motivasyonuna ve çalışma azmine güç katmasını diliyorum.

Ulu önder Atatürk’ün de dediği gibi; Herkesin polisi kendi vicdanıdır. Fakat polis vicdanı olmayanların karşısındadır. Bu duygularla, 2026 yılı bütçesinin ülkemize, milletimize ve güvenlik güçlerimize hayırlı olmasını temenni ediyor, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

{ "vars": { "account": "G-E1EN649QR9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }