Karakaya, konuşmasında İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına “soykırım” tanımıyla tepki gösterirken, uluslararası arenada çok taraflılığın gerekliliğine vurgu yaptı. Ayrıca Birleşmiş Milletler’in (BM) global krize yanıt verebilme kapasitesi sorgulandı ve BM kurumlarının reform ihtiyacına dikkat çekildi.
“Dünya 5’ten büyüktür” ilkesi zirvede yankı buldu
Konuşmasında Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi reformuna dair kararlı ve ilkeli duruşunu hatırlatan Karakaya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sıkça dile getirdiği “Dünya 5’ten büyüktür” ilkesini zirve platformuna taşıdı. Karakaya ayrıca Türkiye’nin BM Genel Sekreteri’nin “BM 80 Girişimi”ne desteğini de gündeme getirdi.
Zirve teması ve küresel sorumluluklar
Bu yılki zirvenin ana teması “Küresel Dayanışma, Eşitlik ve Sürdürülebilirliğin Gerçekleştirilmesi için Parlamenter Diplomasiden Yararlanmak” olarak belirlendi. Karakaya, yapay zekâ, yeşil dönüşüm, iklim değişikliği, silahlı çatışmalar, ekonomik sarsıntılar ve insani krizler gibi ortak küresel meydan okumalara dikkat çekerek; hiçbir ülkenin bu sorunlarla tek başına baş edemeyeceğini söyledi. Ona göre, kalıcı çözümler ancak diyalog, güven ve uluslararası dayanışmayla mümkün olabilir.
Karakaya, BM’nin günümüz krizlerine yanıt verirken zorlandığını belirterek özellikle Gazze’de devam eden trajediyi uluslararası sistemin bir meşruiyet sınavı olarak nitelendirdi:
“İsrail’in eylemleri yalnızca insani bir trajedi değil, uluslararası düzen açısından da bir meşruiyet krizidir.”
Konuşmasını, çok taraflılıkta ısrar ve küresel sorunların çözümünde ortak iradeye duyulan inançla tamamladı.
Zirve, dünyanın en güçlü parlamentolarının temsilcilerini bir araya getirerek, dünya meselelerinin parlamenter diplomasi ekseninde ele alınmasını hedefliyor. Karakaya’nın Türkiye adına yaptığı çıkışların, ülkenin dış politika duruşunu dünya kamuoyuna taşıdığı değerlendiriliyor.