Türk Dünyası’nın ortak davası haline gelen Qarbi Azerbaycan meselesi, tarihin derinliklerinden günümüze taşınan bir hakikat olarak yeniden gündemdeki yerini alıyor. Prof. Dr. Seyit Aydın’ın dikkat çektiği bu milli mesele, Ermenistan adı verilen coğrafyanın aslında tarih boyunca Türk yurdu olduğuna işaret ediyor.
Batı Azerbaycan Toplululuğunun Ankara Temsilcisi Prof. Dr. Seyit Aydın, Batı Azerbaycan'la ilgili bir açıklamada bulundu. Aydın yaptığı açıklamada:
"Ermeniler; tarihte Kafkas’lar, Şarki Anadolu, Qarbi ve kuzey İran, Suriye ve Çukurova civarında dağınık vaziyette, devletsiz bir topluluk olarak yaşamıştır. XI. Yüzyılda Türk’lerin Anadolu’ya gelişinden sonra Doğu Anadolu’daki Ermenilerin bir kısmı Toroslar ve Çukurova tarafına göç etmiştir. Ermeniler tarih boyunca bulundukları bölgelerde küçük topluluklar halinde yaşamıştır.
Ermeniler, her zaman bir Devletin refakati ve koruması altında hayatlarını devam ettirmiştir. Ermeniler hiçbir zaman devlet kurmamış, devletleşmemiştir. Devlet-i Aliyye Osmanlı zamanında aşırı koruma ile maddi zenginliğin ve refahın zirvesini yaşamışlardır. O dönemde ‘ Millet-i Sadıka’ olarak ad verilmiştir.
1828’de Rusya ile Osmanlı Devleti arasında imzalanan Türkmençayı anlaşması neticesinde ve yine 1828 Çarlık beyannamesi ile Rusların işgal ettiği Erivan ve Nahçıvan’da Ermeni vilayetleri kurma kararı Kafkaslarda varlığı olmayan Ermeniler için mühim işgal, ihdas, devletleşme seyrini getirmiştir. O zamanlar Türklerin tehciri ve Ermenilerin bölgeye iskanına rağmen 81750 kadar Türk - Müslüman, 25 bin civarında da Ermeni bugünkü Ermenistan adı verilen mahalde yaşıyordu.
250 yıl evvel nüfusunun tamamına yakını, daha 200 yıl evvel de nüfusunun 4’te 3’ü Türk olan bugünkü Ermenistan’ın tamamı;
QARBİ AZERBAYCAN’dır. AZERBAYCAN’ın PARÇASIDIR. TÜRK BELDESİDİR. TÜRK YURDUDUR:
1959 yılındaki nüfus sayımında Ermeni nüfusun 1 milyon 361bin 800’e ulaştığı, Türk nüfusun da 107 bin 700’e düştüğü dikkate alınırsa aradan geçen zaman içinde Türklere ne büyük sürgün, zorla göç, zulüm ve katliamların tatbik edildiği, yaşatıldığı tahmin edilebilir.
Son olarak daha yakın tarihte 1988- 1991 yılları arasında Qarbi Azerbaycan’dan Türkler zorla göçürülmüştür. Hem de bütün mal varlıklarını öz vatanlarında bırakarak sürülmüşlerdir.
İlk olarak 1987 ve 1991 yıllarında Qarbi Azerbaycan’dan sürgün edilen 350 bin Azerbaycan Türk’ü artık kendi doğdukları evlerine dönmek istiyor. Türkiye’dekiler de dahil 7.5 milyon Yeraz (Qarbi Azerbaycan’dan zorla göç ettirilenler için kullanılan tabir) Ata Yurduna dönmek istiyor.
Qarbi Azerbaycan İcmaı (Batı Azerbaycan Topluluğu); Ermeni işgalindeki 26 il ve 300 ilçeden meydana gelen Türk Vatanını kurtarmak için kuruldu.
Fakat unutmayalım: Qarbi Azerbaycan buralardan ibaret değildir. Ermeni işgalindeki bütün coğrafyadır.
Biz sulh ile, liyakatle ve milletlerarası hukuk çerçevesinde hasretini çektiğimiz öz yurtlarımıza dönmek istiyoruz.
Karabağ İşgalden Kurtarıldı. Sıra Qarbi Azerbaycan Türkler’inin öz vatanına kavuşmasında. Unutmayalım ki; ‘Her hakikat bir hayal ile başlar.’
Biz hayal edeceğiz. Ulaşacağımız menzili göreceğiz. Hedefimize inşallah ulaşacağız. Bunun için gayret eden başta Azerbaycan’ın hörmetli Cumhurbaşkanına, Devlet İdarecilerine ve Siyasetçilerimize, Türkiye Cumhuriyetinin Muhterem Cumhurbaşkanı, İdareci ve Siyasetçilerimize, Qarbi Azerbaycan İcmaının Muhterem Sedri ve mensuplarına, Aziz Hemşehri ve Hemkarlarmıza, Davamıza gönül verenlere teşekkür ederken birkaç hususu teklif etmek istiyoruz:
1. Qarbi Azerbaycan sadece Azerbaycan’ın değil, bütün Türklerin davasıdır. Bütün Türk Devletlerinde Qarbi Azerbaycan İcmaı’nın temsilcilikleri açılmalı ve faaliyete başlamalıdır.
2. Türk Devletlerinin Parlamentolarında ve Hükümetleri nezdinde Qarbi Azerbaycan davası daha sık tertip ve programlarla anlatılmalıdır.
3. Pakistan başta olmak üzere İslam Ülkelerinde de Qarbi Azerbaycan davası anlatılmalı ve desteklerini kazanmak için her ülkede ayrı ayrı çalışılmalıdır.
4. Birleşmiş Miletler gibi Milletlerarası (Beyn’el Xalq) kuruluşlar nezdinde Qarbi Azerbaycan davası bu zamana kadar olduğu gibi devamlı dile getirilmelidir.
5. Biz Qarbi Azerbaycan’ın kan akmadan qayıdılmasını arzu ediyoruz. Mademki Qarbi Azerbaycan döğüşsüz, harpsiz qayıdılacak. O zaman hep beraber lobi faaliyetlerine ve haklı davamızı bütün dünyaya kabul ettirme gayretine bütün Türk Dünyası olarak çok fazla ehemmiyet verelim." dedi.