Program, Bakan Kacır ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın katılımıyla, Teknolojide Kadın Derneği koordinasyonunda düzenlendi. Kacır, yaptığı konuşmada son yıllarda bilimin ve teknolojinin diğer alanlarında olduğu gibi yapay zeka alanında da kadınların varlığı ve temsiliyeti açısından muazzam ilerlemeler kaydedildiğini vurguladı. Bugün ülkenin dört bir yanında kadın bilim insanları, mühendisler ve girişimcilerin çığır açıcı işler yaptığını belirtti.
Kacır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde son 23 yılda milli ve özgün teknolojilere odaklanan, yenilikçi, yüksek katma değerli, rekabetçi ve sürdürülebilir üretim esaslı bir kalkınma modeli uygulandığını söyledi. Savunma sanayisinden uzay teknolojilerine, otomotivden diğer ileri teknolojilere kadar pek çok alanda Türkiye’nin dünyada söz sahibi aktörler arasında yer aldığını ifade etti. Kendi eğitim uçaklarını, helikopterlerini, uydularını, kara ve deniz platformlarını tasarladıklarını; milli otomobil Togg ile yeni mobilitede öncü ülkelerden biri konumuna ulaştıklarını hatırlattı. Güçlü, rekabetçi ve çevik üretim kabiliyetine sahip sanayiyle Avrupa değer zincirlerinin kalbinde yer aldıklarını belirtti.
Teknolojide girişimciliğe yapılan yatırımların, özellikle Ar-Ge yatırımlarının milli gelir içindeki payının İspanya, İtalya gibi ülkelerin seviyesine ulaştığını söyledi. 2000’li yılların başında 29 bin olan Ar-Ge insan kaynağının bugün 292 bini aştığını; bu sayıdaki artışın Türkiye’ye teknoloji girişimciliğinde yeni fırsat kapıları açtığını ifade etti. Bu anlayışla teknoloji girişimciliğinin ülkeyi dünya sahnesinde hak ettiği konuma taşıyacak esaslı dönüşümün itici gücü olarak görüldüğünü belirtti.
Kacır, Avrupa’nın parlayan yıldızı haline gelen Türkiye'nin Ar-Ge teşvikleri, teknopark uygulamaları, TÜBİTAK destekleri, KOSGEB programları ve girişim sermayesi fonlarıyla teknoloji girişimcileri için en doğru adres olmaya çalıştığını söyledi. Tohum öncesi yatırım sayısında Avrupa’da ikinci, son dört yılda teknoloji girişimlerine yapılan toplam yatırım tutarının 5,1 milyar doları aştığını belirten Kacır, milyar dolar değerlemeyi geçen 7 teknoloji girişiminin "turcorn" unvanını taşıdığını ifade etti. Türkiye Yüzyılı hedefleri doğrultusunda bilimde, teknolojide, Ar-Ge’de, inovasyonda ve yüksek teknoloji üretiminde dünyada söz sahibi olmayı, ekonomik ve teknolojik bağımsızlığı güçlendirmeyi amaçladıklarını söyledi. Bu hedeflere ulaşmak için toplumsal kesimlerin tümüne eşit fırsatlar sunan bir kalkınma modeli benimsenmeye devam edileceğini vurguladı. Türk kadınlarının sahip olduğu potansiyeli harekete geçirmeye devam edeceklerini söyledi.
Son 23 yılda kadınların hak ettikleri fırsat eşitliğinin sağlanması ve potansiyellerini ortaya çıkarmalarını destekleyici reformlar gerçekleştirildiğini belirten Kacır, yapılan yapısal reformlarla Türk kadınlarının akademideki temsilinin birçok Avrupa ülkesinin önünde olduğunu ifade etti. İnsansız hava araçları, yerli ve milli otomobil, kutup bilim seferleri gibi alanlarda kadınların imzası olduğunu söyledi. Girişimcilik ekosisteminden çıkan ve milyar doları aşan değerlemeye sahip 7 teknoloji girişiminden 4’ünün kadın girişimciler tarafından kurulduğunu, STEM alanlarındaki kadın öğrenci sayısının pek çok gelişmiş ülkenin önünde yer aldığını vurguladı.
TÜBİTAK destekleriyle son 23 yılda 172 bin kadın araştırmacıya 21 milyar lira destek verildiğini, akademi ve kamu programlarında 20 bin 400 kadın araştırmacının desteklendiğini söyledi. Ayrıca Ulusal Teknoloji Girişimciliği Stratejisi’nin önemli başlıklarından biri olan Kadın Girişimciliği İnisiyatifi’ni başlattıklarını ifade etti. Bu inisiyatif kapsamında oluşturulan yol haritası ve gelecekteki projelerle kadınların teknoloji girişimciliğindeki potansiyelini açığa çıkaracak engellerin kaldırılacağını vurguladı. Kadınların bilim, teknoloji ve girişimcilikte yüksek temsiliyetinin Türkiye’yi dünya sahnesinde ileri taşıyacağına olan inancını dile getirdi.
Yapay zekâ alanında kadınların aktif rol almasının, teknolojinin toplumsal adaletle uyumlu gelişmesi ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri için hayati olduğunu belirten Kacır, aksi halde yapay zekâ sistemlerinin adil, şeffaf ve kapsayıcı tasarlanmadığında toplumsal eşitsizlikleri derinleştirme riski taşıdığını söyledi. Son yıllarda yapılan çalışmaların, yapay zekâ algoritmalarının kadınların eğitim, istihdam ve sağlığa erişiminde ayrımcılığa yol açabileceğini gösterdiğini ifade etti. Bu nedenle kadınların yapay zekâ işlevlerinde daha fazla yer almasının önemine dikkat çekti.
Son olarak, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak toplumsal kesimlerin hayallerini gerçekleştirebileceği kapsayıcı bir iklimin sağlanarak başarı hikayelerinin görünür hale gelmesi, kadınların yapay zekâ ekosisteminde güçlenen rolleri hedeflendiğini belirtti. Teknolojide Kadın Derneği’nin çalışmalarını değerli bulduğunu sözlerine ekleyen Kacır, “Bizler için kadınların emeği ve katkısı olmayan her iş eksiktir. Türkiye'nin kalkınmasında, güçlenmesinde, aydınlık yarınları hep birlikte inşa edeceğiz” dedi.