TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı ve eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Almanya'da önce Köln'de gençlere ardından Dortmund'da halk buluşmasında gurbetçilere seslendi.
Soylu şunları söyledi:
Pandemi, ticaret savaşları ve Gazze gibi krizlerde Dünya Sağlık Örgütü, Dünya Ticaret Örgütü ve Birleşmiş Milletler gibi kurumların tamamen etkisiz kaldı. Bu kurumlar meşruiyet ve kapasite kaybına uğramıştır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin başörtüsü kararı hukuki değil, siyasi bir karardır.
"SURİYE MESELESİNDE NÖBET TUTTUK"
Türkiye’nin Suriyeli sığınmacılara yönelik yaklaşımı popülizm üzerinden değil, vicdan ve medeniyet değerleri üzerinden idi. Cumhurbaşkanı Erdoğan seçim kaybetme pahasına da olsa ırkçılığa teslim olmadı. Gazze`den Bangladeş’teki Arakan kamplarına, Lübnan’a, Sudan`a kadar insanı dayanışmalarımızı hatırlayın. Türkiye mazlumlar için en güvenli limandır.
“TEK TİP KÜRESELLEŞME ÇATIRDIYOR”
Küreselleşmede bugün ciddi bir kırılma yaşanıyor. Batı’nın tek bir dil, tek bir kültür, tek bir hukuk ve tek bir yaşam biçimini dünyaya dayattığı bir dönem geride kalıyor. LGBT politikaları, kültürel yönlendirme girişimleri ve evrensel hukuk söylemleriyle tek tip bir insan ve toplum tasarlamaya çalışan küresel düzen artık sorgulanır hale gelmiştir.

“BATI DEMOKRASİ, GÜVENLİK VE BORÇ KRİZİNİN İÇİNDE”
Batı dünyası bugün eş zamanlı üç büyük krizle karşı karşıya: demokrasi, güvenlik ve ekonomi. Fransa’dan ABD’ye birçok ülkede demokrasinin zayıfladı, Afganistan’dan kaotik geri çekilme ve ABD Kongre baskını gibi olaylar küresel güvenlik sisteminin çöktüğünü gösterdi. Kamu borçlarının yönetilemez hale gelmesi ise içine düştükleri ekonomik krizin derinliğini ortaya koyuyor. Avrupa Birliği dev bir bürokrasiye dönüştü. 21. yüzyıl karar verebilenin öne geçtiği bir yüzyıl olacak; Avrupa’nın en büyük sorunu kararsızlıktır.
“GÜÇ BATI’DAN DOĞU’YA KAYIYOR”
Çin’in ekonomik, teknolojik ve sanayi alandaki hızlı yükselişine buna karşılık Batı’nın son 20 yıldaki durağanlığına dikkat edin. Patent üretiminden milli gelire kadar birçok gösterge, dünyanın yeni merkezinin Doğu’ya kaydığını gösteriyor.
Bu güç kaymasının durdurulamaz. Dünya başka bir yere gidiyor; Batı ne kadar frene basmaya çalışsa da yön değişmeyecek.
“GENÇLER SİZ YENİ BİR DÖNEMİN KAVGASINA ŞAHİTLİK EDECEKSİNİZ”
Taksim Camii Türkiye’nin iç bağımsızlığımızın; Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması da dış bağımsızlık sembolüdür. Nükleer enerji projeleri, Gabar petrolü ve Karadeniz gazi tam bağımsızlık hedefine hizmettir.
“GENÇLERİN BECERİSİ VE DEĞERLERİ GELECEĞİ BELİRLEYECEK”
Konuşmasını gençlere yönelik bir çağrıyla sürdürdü:
Değerlerinizden, ailelerinizden ve inançlarınızdan kopmayın, sosyal medya akımlarına teslim olmayın. Sizlere güveniyorum, bulunduğunuz ülkelerde örnek şahsiyetler olarak hem Türkiye’ye hem dünyaya katkı sunacaksınız. Mehmet Akif “Biz çalışmakla memuruz, neticeyi veren Allah’tır.” der.
“MESCİD-İ AKSA’DA BULUŞACAĞIMIZA İNANIYORUM”
Ayasofya’da namaz kılmak hayal bile edilemezken gerçekleşmiştir. Şimdi aynı kararlılıkla ilerlenirse bir gün Mescid-i Aksa’da da özgürce ibadet edilebileceğine inanıyorum.




