Sakarya (AA)
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, bulunduğu yörenin tarihi, kültürü ve folklorunda özel konuma sahip, doğal miras anıt ağaçların tescillenmesi, korunması ve bakımı için çalışmalarına devam ediyor.
Anıt ağaçlar, büyüklük ve kültürel özelliklerine göre "boyutsal ", "tarihi", "mistik" ve "folklorik" olmak üzere dört gruba ayrılıyor.
Kültürel niteliği bulunmayanlar "boyutsal", tarihi olaya veya şahsiyete ait geçmişe tanıklık etmiş olanlar "tarihi", dini inanışla yöre halkı tarafından yüceltilmiş bulunanlar "mistik", geçmişten gelen gelenek ve göreneklerin dönemsel de olsa civarında yaşatıldığı ya da yörede yaşanan üzücü ve sevindirici olaya tanıklık ettiği için halk arasında özel yeri bulunanlar "folklorik" anıt ağaç olarak tanımlanıyor.
Adapazarı, Arifiye, Akyazı, Erenler, Hendek, Karapürçek, Geyve, Taraklı, Kaynarca ve Sapanca ilçelerinde tescillenerek koruma altına alınan, yaşları 1 ile 7 asır arasında değişen doğu çınarı, palamut meşesi, Akdeniz servisi, ıhlamur ve sarıçamdan oluşan 65 anıt ağaç, dallarıyla gökyüzüne, kökleriyle de toprağın derinliklerine doğru yolculuklarını devam ettiriyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü Orman Mühendisi Hüseyin Önal, AA muhabirine, kentte ağırlıklı olarak "doğu çınarı"nın bulunduğunu söyledi.
Tespit ve tescil sürecine ilişkin bilgilendirmede bulunan Önal, "Anıt ağaçları tespit çalışmaları vatandaşın dilekçesi, kurumların başvurusu veya bizim rutin denetimlerimizde tespit ettiğimiz ağaçlar için önce yaşı, boyu, tepe çapının genişliğiyle ilgili inceleme raporu düzenliyoruz. Düzenlediğimiz bu raporlar, bölgelerde bulunan komisyonlar tarafından değerlendiriliyor, uygun görülürse tescil ediliyor, görülmezse sonraki yıllarda değerlendirilmek üzere arşivliyoruz." diye konuştu.
"Anıt ağaçların sayısında artış da azalma da yaşanabiliyor"
Önal, dal kırıklığı veya budama işlemlerinin gerektiği durumlarda detaylı rapor düzenlediklerini, raporu bölgelerdeki komisyonlara sunduklarını, onaylandıktan sonraki süreçte çıkan karar doğrultusunda ilgili belediyelerden destek alınarak rutin bakımların yapıldığını anlattı.
Ağır ve toplu bakım yapılması durumunda ise yine düzenlenen rapor doğrultusunda Bakanlık tarafından ihale usulüyle işlem gerçekleştirildiği bilgisini veren Önal, "Biz yine gözetmen olarak alanda bulunuyoruz. Ağacın içerisindeki mantarlar ve böcekler temizleniyor. İlaçlama yapıldıktan sonra özel dolgu malzemesiyle dolduruluyor ve ilgili dalları kesiliyor." dedi.
Önal, anıt ağaçların sayısında artış olabileceği gibi azalmanın da yaşanabileceğine işaret ederek, "Azalma, zarar görme ve yıldırım düşmesiyle yandıktan sonra azalma olabiliyor. Artış ise ilgilisi başvurursa denetimlerde ağacı inceleriz, anıt ağacı olarak değerlendirirsek artış da olabilir." ifadelerini kullandı.
Anıt ağaçların ziyaretçilerini duyarlı olmaya davet eden Önal, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Vatandaşlardan ricamız özellikle fotoğraf çektirirken ağacın koruma bandı varsa içerisine girmeye çalışmasınlar. Ağacın üzerine isim yazmasınlar ve kabuklarını soymasınlar. Ağaçlar kültürel miras olduğu için geçmişten devraldık, gelecek nesillere aktaracağız. Daha duyarlı davranmamız gerekiyor. Uzaktan fotoğraflarsak ve görüntü alırsak ağaca zarar vermemiş oluruz."