Türk Dil Kurumundan (TDK) yapılan açıklamaya göre, toplantı, Türkiye'de geniş bir okur kitlesi tarafından yakından tanınan ve eserleri yıllardır ilgiyle takip edilen Fransız Akademisi (Académie française) Daimi Genel Sekreteri Amin Maalouf'un TDK heyetini karşılamasıyla başladı.
Türk Dil Kurumu Başkanı Osman Mert, burada yaptığı konuşmada, 17. yüzyıldan bu yana Fransız diline yön veren Fransız Akademisinin, dünyadaki tüm dil kurumları için bir referans noktası olduğunu belirtti.
TDK'nin görece genç bir kurum olmasına rağmen Türkçenin kadim ve köklü tarihiyle çok büyük bir hazinenin koruyucusu olduğunu kaydeden Mert, günümüzde kültürlerin hızla iç içe geçtiği, hatta zaman zaman silikleştiği bir çağda dil bilincinin önemine dikkati çekti. Mert, "Bugün her zamankinden daha çok birbirimizi dinlemeye, tecrübelerimizi paylaşmaya ve dillerimizi geleceğe birlikte taşımaya ihtiyacımız var." ifadesini kullandı.
Maalouf da dilin toplumları bir arada tutan en güçlü bağ olduğunu belirterek, günümüzde İngilizce'nin hem Fransızcayı hem Türkçeyi benzer biçimlerde tehdit ettiğini vurguladı.
Bu ortak toplantının uzun soluklu bir iş birliğinin "ilk adımı" olduğunu anlatan Maalouf, "Bilimin ve düşüncenin bütün kavramlarını ana dilinde ifade edebilmek, bir toplumun geleceğini inşa etmesinde hayati bir yere sahiptir." değerlendirmesinde bulundu.
FRANSIZCA VE TÜRKÇEDEKİ GÜNCEL YAZIM SORUNLARI ELE ALINDI
Mert, Maalouf ve Fransız Akademisi Direktörü Dominique Rona'nın yönettiği toplantıda, 1990 Fransız Yazım Reformu ile Fransızcadaki ve Türkçedeki güncel yazım sorunları ele alındı, iki kurumun sözlük çalışmaları değerlendirildi ve ortak proje imkanları konuşuldu.
Karşılıklı hediye takdimlerinin ardından TDK heyeti, Édouard Bonnefous Salonu'nda verilen özel resepsiyona katıldı.
Toplantı öncesi akademi binasını gezen TDK heyeti, akademinin zengin arşivini ve kütüphanesindeki özel Türkiye koleksiyonunu da inceledi.
Açıklamada, ayrıca "Bu tarihi buluşma, iki köklü kültürün dil kurumlarını ilk kez aynı masa etrafında bir araya getirmesi bakımından büyük önem taşırken Fransızca ve Türkçenin küreselleşen dünyada karşı karşıya kaldığı ortak tehditlere yönelik birlikte çözüm üretme arzusunun da güçlü bir mesajı olarak değerlendiriliyor." ifadesine yer verildi.