Gündem

TEKNOFEST Mavi Vatan kapsamında "Akdeniz ve Osmanlı Denizciliği" başlıklı konferans düzenlendi

Tarihçi yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, Türkiye'nin aktif çekinilen bir kuvvet olmasının "bahriye" ile sağlandığını ve teknolojisinin geliştirildiğini belirtti.

İSTANBUL(AA)-Anadolu Ajansının (AA) Global İletişim Ortağı olduğu, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) yürütücülüğünde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı işbirliğiyle gerçekleştirilen TEKNOFEST Mavi Vatan, İstanbul Tersanesi Komutanlığı'nda başladı. 31 Ağustos'a kadar devam edecek olan etkinlikler, teknoloji ve savunma sanayisi tutkunlarını denizcilik odağında bir araya getirecek.Etkinlikte, TCG Anadolu, TCG İstanbul, TCG Burgazada, TCG Oruçreis, TCG Nusret, TCG Sakarya ve TCG Hızırreis gibi Türk donanmasının öne çıkan gemileri sergileniyor. Sanal gerçeklik alanları, SAT ve SAS Komutanlığı'nın özel gösterileri, "Mavi Vatan Zaman Tüneli" ve çeşitli sergilerle ziyaretçilere renkli bir deneyim sunuluyor.

Etkinlik kapsamında ayrıca tarihçi yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı ve Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu'nun katılımıyla "Akdeniz ve Osmanlı Denizciliği" başlıklı bir konferans gerçekleştirildi.

Ortaylı, burada yaptığı konuşmada, bugün Türkiye'nin bir kuvvet olarak görüldüğünü belirterek, "Haklı olarak görülüyor ve bunu bahriyeye borçluyuz." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin aktif, çekinilen bir kuvvet olmasının "bahriye" ile sağladığına ve teknolojisinin geliştirildiğine işaret eden Ortaylı, "Bu teknoloji nasıl gelişti? İstisnai bir durum olarak Türk askeri teknolojisi, dünyadaki gelişmelerin aksine denizciliğin kendinden çıkmış değil, topçuluktan çıktı." dedi.

Ortaylı, Fatih Sultan Mehmet'in topçuluğu, konvansiyonel silahları tatbikatıyla birlikte yerleştiren bir mühendis olduğunu ifade ederek, "15’inci asrın büyük devrimini o yapmıştır. Surların yıkılması denen olay o. Surları yıkma olayı böyle doğrudan teknolojidir. Şimdi bu teknoloji bizim ordumuzda gelenek olarak donanmada aynı şekilde kara ordusunda devam etmemiş olabilir ama 18’inci asrın sonunda mecbur kaldık." diye konuştu.

"Dünya tarihinde 18 tane, Türklerde 4 defa karadan gemi yürütme meselesi var"

Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu ise Fatih Sultan Mehmet'in ilk yaptığı işlerden birisinin Çanakkale'de Sultaniye ve Kilitbahir diye iki kale yaptırması olduğunu ifade ederek, "Fatih, İstanbul'a tehlikenin, Osmanlı'ya tehlikenin, başkente tehlikenin Çanakkale'den geleceğini biliyordu." diye konuştu.

Afyoncu, "1915’ten düşünün 450 yıl önce Çanakkale'nin tahkimatının farkına varıyor ve kaleleriyle Çanakkale'yi kapatmaya Fatih başlıyor. Tabii 2’nci Murat zamanında Kara ve Denizlerin Sultanı veya Kara ve Denizlerin Hakanı unvanını Türk padişahları kullanmaya başlıyorlar. Yani 2’nci Murat'tan itibaren artık Deniz Sultanlığı da gündeme geliyor.

İstanbul'un fethinde de denizcilikten kalma bir ismimiz var... Balta Limanı. Fatih'in kaptan-ı deryasının, yani başarısız olmuş bir kaptan-ı deryadır ama gemilerini bağladığı yer olduğu için... Baltaoğlu Süleyman Bey'den günümüze gelmiştir. İstanbul'un fethi sırasında gemilerin karadan yürütülmesi daha önce Gazi Umur Bey tarafından uygulanmış bir şeydi. Dünya tarihinde 18 tane, Türklerde 4 defa karadan gemi yürütme meselesi var." değerlendirmesinde bulundu.

{ "vars": { "account": "G-E1EN649QR9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }