Dünyanın dört bir yanında “Black Friday” olarak bilinen ve Kasım ayının son Cumasında gerçekleşen büyük indirim çılgınlığı, Türkiye’de “Efsane Cuma” başlığı altında yerel ihtiyaçlara uyarlanmış bir alışveriş festivali halini aldı. Bu süreç yalnızca bir satış kampanyası değil; tüketim alışkanlıklarının küreselleşmesi, dijital satın alma davranışlarının yaygınlaşması ve pazarlama stratejilerinin evrimi açısından önemli bir göstergedir.
Kökeni ve Yayılması
“Black Friday” terimi, ilk olarak ABD’de 1960’larda ortaya çıktı ve Şükran Günü’nü takip eden Cuma gününü işaret ediyordu. Perakendeciler büyük indirimler sunarken, tüketiciler yoğun alışverişe çıkıyordu. Zamanla, çevrim içi alışverişin yayılmasıyla birlikte kampanyalar sadece bir günle sınırlı kalmadı, “Black Week”, “Cyber Monday” gibi uzayan etkinliklere dönüşmeye başladı.
Türkiye’de ise “Efsane Cuma” ya da benzeri başlıklarla (örneğin “Süper Cuma”) bu model benimsenmiş durumda. Ancak yerel algıda “Batı kökenli bu gün bize uymaz mı?” şeklinde bir şüphe de gözleniyor.
Tüketim Davranışlarında Değişim
-
Kampanyalar artık sadece fiziksel mağazalarda değil, yoğun şekilde online platformlarda gerçekleşiyor. Türkiye’de E-ticaret devleri kampanyalarını Kasım başından itibaren başlatıyor.
-
Araştırmalar, Türk tüketicilerin büyük oranda bu kampanyalara indirim beklentisiyle baktığını ortaya koyuyor; fakat aynı zamanda “fiyat öncesi artırılıyor olabilir” gibi güven soruları da artıyor.
-
Tüketiciler açısından indirim sadece alışveriş değil, sosyal paylaşım ve “fırsat yakalama” deneyimi haline geliyor. Araştırmalar, özellikle Y kuşağında bu etkinliğin “bir mağaza ziyareti” değil “özne olma” hissi yarattığını gösteriyor.
Küresellerle Yereller Arasında Köprü
“Küreselleşme” bağlamında Efsane Cuma örneği, yerel pazarlama stratejileriyle küresel alışveriş günlerinin nasıl özelleştirilebildiğini gösteriyor. Türkiye’de kampanyalara yerel isim verilmesi, kültürel kimlik ve pazarlama uyumu açısından önemli. Örneğin bazı tüketiciler “Black Friday” ismine batılı bir etiket olarak yaklaşırken, “Efsane Cuma” daha kabul edilebilir bulunuyor.
Perakendeciler de bu dönüşümü satış stratejilerine yansıtıyor: kampanyalar yılın sadece bu bir gününe sıkışmak yerine uzun hafta sonlarına, çevrim içi ön satışlara, kupon ve canlı yayın fırsatlarına yayılıyor.
Eleştiriler ve Dikkat Edilmesi Gerekenler
Bununla birlikte, bu indirim festivaliyle ilgili eleştiriler de yok değil:
-
Bazı analizler, indirim öncesi ürünlerin fiyatlarının artırıldığı ve “gerçek indirim” algısının zayıfladığı yönünde.
-
Tüketicilerin aşırı harcama yapma eğilimi, borçlanma riskini artırabiliyor.
-
Kültürel boyutta ise “sınırsız tüketim” anlayışı, sürdürülebilirlik ve üretim etiği açısından sorgulanıyor.
Sonuç:
Black Friday’den Efsane Cuma’ya uzanan yol, tüketim kültürünün nasıl yerelize edilebildiğini ve dijitalleşmeyle birlikte yeni alışveriş ritüellerinin nasıl oluştuğunu ortaya koyuyor. Ancak bu dönüşüm beraberinde fırsat yanı sıra riskler de getiriyor. Tüketiciler için bilinçli davranma, satış yapanlar için şeffaf stratejiler geliştirme zamanı.