Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, Cumhuriyetin Türk milleti için “özgürlüğe açılan kapı ve adalet üzerine kurulu bir yaşam biçimi” olduğunu belirterek, “Cumhuriyet, Türk milletinin göğsünde ilelebet parlayacak bir yıldızdır” dedi.
“CUMHURİYET, BİR MİLLETİN ONURUDUR, EN KIYMETLİ HAZİNESİDİR"
Cumhuriyetin millet egemenliğini, çoğulcu demokrasiyi, hak ve eşitliği kabul eden çağdaş ve güçlü bir devlet modeli olduğunu vurgulayan Geylan, “Cumhuriyet, bir milletin onurudur, en kıymetli hazinesidir” ifadelerini kullandı.
Geylan'ın açıklamasının tamamı şu şekilde:
"CUMHURİYET, TÜRK MİLLETİNİN GÖĞSÜNDE İLELEBET PARLAYACAK BİR YILDIZDIR!
Cumhuriyet, özgürlüğe açılan kapıdır; adalet üzerine inşa edilen bir yaşam biçimidir.
Millet egemenliğini, çoğulcu demokrasiyi, hak ve eşitliği kabul eden çağdaş, güçlü bir devlet modelidir.
Toplumun sesini duyurabildiği, bireylerin fikirlerini özgürce tartışabildiği, haklarını kullanabildiği demokratik bir zemindir.
Cumhuriyet; bir milletin onuru, en kıymetli hazinesidir.
Cumhuriyete uzanan yol, kararlılık ve inançla atılan adımlarla, büyük emek ve mücadelelerle örüldü. Ay yıldızlı al bayrağımız, şehitlerimizin kanıyla kutsandı. Özgürlüğe açılan kapılar nice devasa idealler ile bezendi. Bu uğurda yapılan mücadele ve fedakârlık ise tarifsizdi.
Milletimizin kendi kaderine sahip çıktığı, “Ya istiklal ya ölüm!” kararlılığıyla ayağa kalktığı büyük dirilişin şanla ve gururla taçlandığı bu anlamlı günde, Cumhuriyetimizin 102. yılını coşkuyla ve onurla kutluyoruz.
Çanakkale’de sergilenen iman dolu direnişin ardından, 19 Mayıs 1919’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkarak milli mücadeleyi başlatması; ardından Havza ve Amasya Genelgeleri ile milli şuurun sağlanması, Erzurum ve Sivas Kongreleri ile bu şuurun pekiştirilmesi, vatanın bütünlüğü ve bağımsızlığıyla ilgili kararlar alınarak, Türk milletinin bağımsızlık azmiyle kenetlenmesi; savaş devam ederken Büyük Millet Meclisi’nin açılması ve savaşın yönetim karargâhı olarak kabul edilmesi, Kurtuluş Savaşı’nda kazandığımız nice zafer bugün bizlere aydınlık bir geleceğin kapılarını araladı. Türkiye’nin tapu senedi Lozan Barış Antlaşmasının imzalanmasının ardından da, aziz milletimiz Cumhuriyet ile topraklarına bağımsızlık mührünü vurmuş; kendi kaderini tayin eden, aklın ve bilimin ışığında, modern bir devlet olma yolunda büyük bir adım atmıştır.
Cumhuriyetin ilanıyla birlikte milletimizin kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde gerçekleştirilen ilke ve inkılaplar; yenilikler, kalkınma atılımları, modernleşme hareketleri ülkemizin daha ileri bir seviyeye taşınmasını sağlamıştır. Harf İnkılabı, Millet Mekteplerinin açılması, yurt genelinde okur yazarlık oranının ve okullaşmanın artırılması, ekonomik alanda yapılan atılımlar, sanayileşme hamleleri, Türk Medeni Kanunu, kadınlara tanınan sosyal, siyasal ve hukuki haklar, yeni Anayasanın kabulü ve daha pek çok yenilik; toplumsal, ekonomik ve kültürel alanlarda modernleşmemize büyük katkı sunmuştur.Devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde yürüyerek, Cumhuriyete sahip çıkıyor; O’nun öğretileri doğrultusunda, ilke ve inkılaplarının aydınlattığı yolda yeni nesillere Cumhuriyet bilincini aşılıyoruz.
Büyük Atatürk’ün en kıymetli emaneti olan Cumhuriyeti, uğruna ödenen bedelleri, yapılan fedakârlıkları unutmadan geleceğe taşımak, her Türk evladının sorumluluğudur. Cumhuriyetin temel harcını; bağımsızlık inancımız, kararlılığımız, mücadele azmimiz oluşturmaktadır. Bu noktada varlığımızın ayrılmaz bir parçası olan Cumhuriyetimize yönelik hadsiz her türlü girişim dün olduğu gibi, bugün ve yarın da kararlılıkla bertaraf edilecektir.
Cumhuriyetin ilanıyla birlikte yaşanan değişimi, dönüşümü, yenileşmeyi hazmedemeyen kesimler bir dönem direniş göstermiştir. Bugün dahi Cumhuriyete dil uzatmaya cüret eden kirli yapılar toplumumuzun her hücresine sızmaya çabalamaktadır. Ancak hiçbir tehdit, Cumhuriyetin gücünü sarsamayacak, aksine Cumhuriyetin daha da güçlenmesini, kökleşmesini sağlayacaktır.
Herkes bilmelidir ki; bu uğurda verilen mücadele ruhunu ve azmini kırmaya, milli hasletlerimizi, bilincimizi, benliğimizi yok etmeye heveslenen her yapı, milletimizin hür iradesine kastetmiş olur. Türk milleti, tarihi mirasıyla, Cumhuriyetle yoğrulmuş değerleriyle bu ihaneti asla affetmez! Cumhuriyet hiçbir zaman tartışma konusu olamaz! Kirli emellerden beslenen yozlaşmış fikirlere inat, Cumhuriyet; sarsılmaz iradesiyle Türk yurdunun semasında güneş gibi parlamaya devam edecektir.
Cumhuriyeti daha da güçlendireceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın. Bu yolda birlik ve kararlığımızdan asla taviz vermeyiz; ayrıştırıcı hiçbir unsurun topraklarımızdan beslenmesine müsaade etmeyiz. Cumhuriyetin temel ilkeleri Türk milletinin ortak aklı ve ülküsüdür.
Bu vesileyle Cumhuriyetimizin 102’inci yılında, bu kutlu mirasın mimarı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve O’nun fedakâr silah arkadaşlarına duyduğumuz derin minneti ve saygıyı bir kez daha ifade etmek isteriz.
Cumhuriyetimizin 102’inci yılını büyük bir kıvançla kutlarken; bizlere hür ve müstakil yaşayabileceğimiz bir vatan bırakan aziz şehitlerimizi, Cumhuriyetimizin temellerini atan kahraman ecdadımızı da şükranla anıyoruz. Ruhları şad olsun!
Cumhuriyet, bu milletin göğsünde ilelebet parlayacak bir yıldızdır!"