Törende yapılan konuşmalarda, yaşanan büyük felaketin ardından milletin gösterdiği birlik, beraberlik ve dayanışma vurgulandı. Enkaz altından yalnızca canların değil, umudun, kardeşliğin ve yeniden dirilişin çıkarıldığına dikkat çekildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde yürütülen süreçte, yalnızca betonarme yapıların değil, yitirilen hayatların onarılması için de büyük bir çaba gösterildiği ifade edildi.
İlk günden itibaren “yuvasına kavuşmayan tek bir vatandaş bırakmayacağız” diyerek yola çıkıldığına dikkat çekilen törende, bu hedef doğrultusunda adım adım ilerlenerek Eylül’de 100 bin, Ekim’de 130 bin, Kasım’da 155 bin ve Ocak’ta 201 bin konut teslimi başarıyla tamamlandı. 250 bininci anahtarın teslimiyle birlikte, Türkiye’nin sadece konut değil, güven ve umut da inşa ettiği vurgulandı.
250 bininci konutun teslimiyle birlikte, Türkiye bir yandan yaralarını sararken diğer yandan kararlılıkla geleceğe yürüyor.
Asrın felaketi olarak nitelendirilen büyük depremlerin ardından, devletimizin ve milletimizin el birliğiyle yürüttüğü büyük inşa seferberliğinde önemli bir eşiğe geldik. 250 bininci konutun anahtar teslimi vesilesiyle, sürece öncülük eden isimlerden biri olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Sayın Murat Kurum’un bu anlamlı programa ilişkin konuşması;
Asrın felaketinde, bir milletin başına gelebilecek en büyük acılardan birini yaşadık. Yeryüzü sarsıldı, şehirler yıkıldı, yüreklerimiz paramparça oldu.
Ama biz, o ilk andan itibaren tek bir an bile umutsuzluğa kapılmadık. Aynı ümide koşmayı, aynı umuda sarılmayı başardık.
Gözün gördüğü her yer enkazdı. Ama biz, o enkazların altından sadece canlarımızı değil, dayanışmayı, umudu, kardeşliği de çıkardık. Omuz omuza verdik, yaralarımızı birlikte sardık. Birbirimizden güç aldık ve “biz birlikte Türkiye’yiz” dedik.
İlk günden itibaren ne bir saniye dinlendik, ne bir adım geri attık. Arama kurtarmadan geçici barınmaya, temel ihtiyaçlardan kalıcı konutlara kadar her aşamada vatandaşımızın yanında olduk. Ve bu büyük mücadeleyi, Asrın İnşa Seferberliği‘ne dönüştürdük.
Baştan itibaren, yaptığımızın sadece bir yeniden inşa çalışması olmadığını biliyorduk. Bu hareketin, topyekûn bir milletin yeniden diriliş hareketi olduğundan emindik.
Ve şunu tekrar tekrar yeniden gördük! Dirilişler; söz verenlerle, o sözü tutanlarla, kendisine inananlarla, gece gündüz demeden alın teri dökenlerle gerçekleşir!
Biz de o inançlı kadrolarla “Yuvasına kavuşmayan bir tek vatandaşımızı bırakmayacağız!” diye aziz milletimize söz verdik.
Bu kapsamda teslim ettiğimiz konut sayısını Eylül’de 100 bine ulaştıracağız dedik yaptık; Ekim’de 130 bin dedik, ulaştık; Kasım’da 155 bin ve Ocak’ta 201 bin dedik, hamdolsun o hedefleri de sırasıyla başardık. Ve işte yine Rabbim bizi mahcup etmedi, verdiğimiz bir sözü daha yerine getirmenin gururunu yaşıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev'in teşrifleriyle, inşasını tamamladığımız yeni yuvalarımızın anahtarlarını teslim ediyoruz.
Ben tüm bu yeni yuvaların kardeşlerimize huzur, mutluluk ve sağlık getirmesini diliyorum, hayırlı uğurlu olsun diyorum.
İnanın, etrafındaki ateş çemberine rağmen Türkiye her zamankinden daha güçlü, daha diri, daha azimlidir. İnsanlığın gördüğü en büyük deprem felaketine karşı duruşumuzu, dirilişimizi tüm Dünya görmekte konuşmaktadır.
Çünkü hiçbir ülke, bu kadar kısa sürede bu kadar büyük bir dönüşümü başaramaz! Çünkü Türk milletinden başka hiçbir millet; bir Avrupa ülkesi büyüklüğünde, neredeyse yarım milyon konutu eş zamanlı olarak inşa edemez, tamamlayamaz, teslim edemez!
Çünkü hiçbir ülkenin, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü, kararlı bir lideri yoktur!
Şimdi tüm ülkeler; çevresinde yaşanan bunca savaşa, göçe, gözyaşına rağmen açan bu karanfili hayretle izliyor; biz de inşa etmeye, yükselmeye, birlikte güçlü yarınlara yürümeye devam ediyoruz.
Bu konutların tamamını teslim etmek; bizim devlet olarak görevimizdir, namusumuzdur, şerefimizdir. İnşallah yine uyumadan, dinlenmeden koşacağız!
Umutları yeniden yeşertmek, hayatları yeniden kurmak için deprem bölgesinde tüm ekibimizle beraber; yılsonuna kadar 453 bininci hak sahibimize de yuvasını teslim edeceğiz.
Depremin ilk anlarında buradaydık, şimdi buradayız ve herkes yuvasına girinceye kadar, burada olmaya devam edeceğiz. Ben bu duygularla; yeni yuvalarımızın bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum.
Bu dev eserlerin mimarı Sayın Cumhurbaşkanımıza ve destekleri için Sayın Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e şükranlarımı sunuyorum.
Alın teri döken tüm kardeşlerimize ayrı ayrı teşekkür ediyor; sizleri saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. Sağ olun, var olun. Allah’a emanet olun.