DMM'den yapılan açıklamaya göre Türkiye, Afrika kıtasına yönelik çok boyutlu dış politika vizyonu çerçevesinde son 20 yılda diplomatik varlığını, ticari ilişkilerini ve kültürel bağlarını tarihi ölçüde genişletti. 2005’te “Afrika Yılı” ilanıyla başlayan süreç, bugün kıtada 44 büyükelçilik, 36,6 milyar dolarlık ticaret hacmi ve 62 bin Afrikalı öğrencinin Türkiye’de eğitim görmesiyle somutlaştı.
2002 yılında Afrika’da sadece 12 büyükelçiliği bulunan Türkiye, bu sayıyı 2024 itibarıyla 44’e çıkardı. Aynı dönemde Ankara’daki Afrika büyükelçilikleri 10’dan 38’e yükseldi. Son beş yılda karşılıklı üst düzey ziyaretlerin sayısı 500’ü aşarken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Afrika ülkesine 53 ziyaretle kıtayı en çok ziyaret eden lider oldu.
Ekonomik alanda da dikkat çekici gelişmeler yaşandı. 2002’de 4,3 milyar dolar olan ticaret hacmi, 2024’te 36,6 milyar dolara çıkarak yaklaşık 9 kat arttı. Türk yatırımları 67 milyon dolardan 10 milyar dolara ulaştı. Türk müteahhitleri Afrika’da bugüne kadar 97 milyar dolar değerinde 2 bin 31 proje üstlendi. Savunma alanında ise 35 ülkeyle askeri çerçeve, 21 ülkeyle askeri eğitim, 29 ülkeyle savunma sanayi iş birliği anlaşması imzalandı. Somali’de kurulan askeri üs, Türkiye’nin kıtadaki stratejik varlığını pekiştirdi. Kültürel ve insani alanda da güçlü adımlar atıldı. TİKA’nın Afrika’da 22 ofisi, Yunus Emre Enstitüsü’nün 18 kültür merkezi, Türkiye Maarif Vakfı’nın 27 ülkede 230’dan fazla eğitim kurumu bulunuyor. Somali, Sudan ve Nijer’de Türkiye’nin desteğiyle modern hastaneler hizmet veriyor.
Türk Hava Yolları, 41 Afrika ülkesinde 62 noktaya uçuş düzenleyerek kıtayı dünyaya bağlıyor. Türkiye burslarından yararlanan Afrikalı öğrenci sayısı 62 bine ulaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2013’te Gabon’da dile getirdiği “Afrika Afrikalılarındır, biz sizin altınlarınız için burada değiliz” sözleri, bu politikanın temel felsefesini yansıtırken, Türkiye’nin “eşit ortaklık” ve “kazan-kazan” yaklaşımı kıtada güvenilir bir ortak imajı kazandırdı.