Bilimsel adı Grus grus olan boz turna, Türkiye’de daha çok İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde gözlemleniyor. Uzun bacakları, gri tüyleri ve kafasındaki siyah-kırmızı desenleriyle dikkat çeken bu kuşlar, özellikle ilkbahar ve sonbaharda gerçekleştirdikleri uzun göçlerle tanınıyor.
Turnalar, kış aylarını Afrika’da geçirirken, üreme dönemlerinde Türkiye'nin geniş ovalarına ve sulak alanlarına dönüyorlar. Doğada eşine ender rastlanır bir sadakatle tek eşli yaşayan turnalar, hayat boyu aynı eşle birlikte oluyor ve her yıl aynı yuva bölgesine geri dönüyor.
Turna kuşları böcek, bitki kökleri, küçük omurgasızlar ve tanelerle besleniyor. Yaşadıkları alanların sulak, sessiz ve insan baskısından uzak olması gerekiyor. Ancak iklim değişikliği, tarımsal yapılaşma ve sulak alanların kuruması, bu zarif kuşların yaşamını tehdit ediyor.
Kültürel olarak ise turna, Türk halk müziğinden halk şiirine, efsanelerden semah ritüellerine kadar pek çok alanda aşkın, barışın ve maneviyatın sembolü olarak öne çıkıyor. Özellikle Alevi-Bektaşi kültüründe turna, Hakk’a giden yolu temsil eden kutsal bir varlık olarak kabul ediliyor.
Doğa koruma dernekleri ve kuş gözlemcileri, Türkiye’deki turna popülasyonunun korunması için farkındalık çalışmaları yürütüyor. Son yıllarda bazı bölgelerde turna gözlem festivalleri düzenlenerek halkla doğa arasındaki bağ güçlendiriliyor.