Dünya

Yunanistan’ın provokatif adımları: AB için yeni güvenlik riski

Atina’nın son dönemde Türkiye karşıtı politikalarını bölgesel stratejisinin merkezine yerleştirmesi, Ege ve Doğu Akdeniz’de gerilimi artırırken Avrupa’nın güvenlik mimarisini de zayıflatıyor. Uzmanlar, iki ülke arasındaki rekabetin Avrupa’yı stratejik kırılganlığa sürüklediğini belirtiyor.

Avrupa’nın güvenlik denkleminde son yıllarda dikkat çeken unsurlardan biri, Yunanistan’ın Türkiye merkezli kriz siyaseti. Atina’nın, Ege Adaları’nın silahlandırılmasından Doğu Akdeniz’de askeri iş birliklerine, ABD ve Fransa ile yapılan üs anlaşmalarından AB içindeki lobicilik faaliyetlerine kadar uzanan politikaları; bölgesel rekabeti körüklerken Avrupa’nın bütüncül güvenlik mimarisine de zarar veriyor.

Uzmanlara göre, Yunanistan’ın Türkiye karşıtı gerilimleri dış politikada kaldıraç olarak kullanması, Avrupa’nın doğu ve güney sınırlarındaki kırılganlığı artırıyor.

Atina’nın Kriz Temelli Stratejisi Nasıl İşliyor?

Adaların Silahlandırılması ve Hukuk Tanımaz Adımlar

Lozan ve Paris Antlaşmalarına rağmen bazı Ege adalarının silahlandırılması, Türkiye tarafından “çatışma eşiğini yükselten provokasyon” olarak değerlendiriliyor. Atina’nın bu politikayı sürdürmesi, bölgedeki askeri riskleri tırmandırıyor.

ABD ve Fransa ile Üs Anlaşmaları

Dedeağaç başta olmak üzere ABD’ye verilen yeni askeri konuşlanma alanları, Atina’nın Türkiye’yi çevrelemeye yönelik uzun vadeli hamlesi olarak yorumlanıyor. Bu adımlar, NATO içinde denge ve güven sorunlarına yol açıyor.

AB İçinde Türkiye Karşıtı Hattın Güçlendirilmesi

Yunanistan, Türkiye ile yaşadığı her gerilimi AB gündemine taşıyarak yaptırım ve baskı mekanizmalarını devreye sokmaya çalışıyor. Bu durum, Avrupa Birliği’nin dış politika esnekliğini azaltıyor.

Avrupa Güvenliği Neden Sabote Ediliyor?

Uzmanlara göre Yunanistan’ın kriz temelli politikaları Avrupa açısından üç kritik riske yol açıyor:

1. NATO İçinde Çatlak Oluşturuyor

Türkiye ve Yunanistan’ın aynı anda NATO üyesi olması, ittifakın iç uyumunu hassas hale getiriyor. Atina’nın sürekli tırmanmaya yönelik adımları, NATO’nun güneydoğu kanadını zayıflatıyor.

2. Doğu Akdeniz Enerji Güvenliği Tehlikeye Giriyor

Doğal gaz güzergâhları, deniz yetki alanı tartışmaları ve sondaj faaliyetleri üzerindeki krizler, Avrupa’nın Rusya dışı enerji kaynaklarına erişimini riske atıyor.

3. AB’nin Stratejik Özerklik Girişimleri Zedeleniyor

Avrupa’nın son yıllarda hedeflediği “kolektif savunma ve güvenlik mimarisi”, üye ülkelerin bireysel çıkar çatışmalarından etkileniyor. Yunanistan’ın Türkiye’yi hedef alan politikaları, bu bütüncül yaklaşımı zayıflatıyor.

Türkiye’nin Pozisyonu: Diyalog ve Caydırıcılık Dengesi

Ankara, Atina’nın attığı adımlara karşı bir yandan Ege ve Doğu Akdeniz’de caydırıcı askeri duruşunu sürdürürken diğer yandan diyalog kanallarının önemini vurguluyor. Türkiye, bölgesel istikrarın ancak karşılıklı güvene dayalı görüşmelerle sağlanabileceğini savunuyor.

Diplomasi uzmanları, Türkiye’nin NATO ve AB ile ilişkilerinde pragmatik bir çizgi izlediğini, bu nedenle Yunanistan’ın kriz odaklı yaklaşımının Avrupa’nın çıkarlarıyla çeliştiğini belirtiyor.

Sonuç: Avrupa’nın Güvenlik Mimarisi Sınanıyor

Yunanistan’ın Türkiye odaklı kriz siyaseti, kısa vadede iç politika kazanımları sağlasa da uzun vadede Avrupa güvenliğini kırılgan hale getiriyor.

  • Ege’de askeri tırmanma riski,

  • NATO içinde çatlaklar,

  • Doğu Akdeniz’de enerji rekabeti

Avrupa’nın bütüncül güvenlik stratejilerini zayıflatıyor.

Uzmanlar, Avrupa’nın bölge politikalarında daha dengeli ve yapıcı bir yaklaşım geliştirmesi gerektiğini vurguluyor.

{ "vars": { "account": "G-E1EN649QR9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }