BRÜKSEL(AA)-Avrupa Birliği (AB) Komisyonu sözcülerinden Balazs Ujvari, Birliğin farklı kurumlarında çalışan 2 bin personelin imzaladığı ve üst yöneticileri, İsrail'e karşı harekete geçmemekle suçladığı mektup üzerine, ifade özgürlüğünün çalışan düzenlemelerinden kaynaklanan bir dizi yükümlülükle uyumlu olması gerektiğini belirterek, bunun mutlak bir hak olmadığını söyledi.
Ujvari, günlük basın toplantısında, AB çalışanlarının Birliğin üst yöneticilerine hitaben yazdığı ve Birliğin İsrail'in Gazze'deki katliamı karşısındaki tepkisinin yalnızca söylemden ibaret kaldığı ve anlamlı bir eyleme dönüşmediği yönünde eleştiriler içeren mektuptaki ithamlarla ilgili soruyu yanıtladı.
Mektubu henüz almadıklarını belirten Ujvari, bu nedenle içindeki eleştirilere de yanıt veremeyeceğini söyledi.
Ujvari, AB çalışanlarına ifade özgürlüğüyle ilgili genel bir hatırlatma yapmanın yerinde olacağını dile getirerek, "Elbette, AB Komisyonu çalışanları olarak ifade özgürlüğü hakkından yararlanıyoruz. Bu, elbette, çalışan düzenlemelerinden kaynaklanan bir dizi yükümlülükle uyumlu olmalıdır. Yani bu, mutlak bir hak değil." değerlendirmesini yaptı.
AB personelinin mektubu
AB'nin çeşitli kurumlarında çalışanlardan oluşan, "Barış için Avrupa Birliği Personeli" isimli grup, geçen seneden bu yana düzenli olarak her perşembe Brüksel'deki AB Komisyonu binası önünde bir araya gelerek Gazze politikasını protesto ediyor.
Bu kez AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, AB Konseyi Başkanı Antonio Costa ve Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Roberta Metsola'ya hitaben bir mektup kaleme alan grup, AB yönetimini Gazze'de katliamlarını ve ihlallerini sürdüren İsrail'e karşı somut eyleme geçmemekle suçladı.
Yaklaşık 2 bin AB çalışanının imzaladığı mektupta, AB'nin İsrail'e ticari imtiyazlar tanıyan Ortaklık Anlaşması'nı gözden geçirme kararı memnuniyetle karşılanırken "Uzun zamandır beklenen bu kararın Gazze'de öldürülen binlerce kişi için yıkıcı bir şekilde geç alındığını üzülerek belirtmek isteriz." ifadesine yer verildi.
