Berikan Yayınevi’nin imtiyaz sahibi Ahmet Deniz Ağca, Hollanda dönüşü benguturk.com’un sorularını yanıtladı. Yeni kitabında Avrupa’daki Türk gençliğinin milliyetçilikle ilişkisini ve Alparslan Türkeş’in Avrupa ziyaretlerine değinen Ağca, benguturk.com'a önemli değerlendirmelerde bulundu.
1. Araştırmanızda incelediğiniz arşivler arasında, Avrupa’daki Türk gençliğinin milliyetçilikle kurduğu bağı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kitabımda yer verdiğim arşiv belgeleri ve saha araştırmaları, Avrupa’daki Türk gençliğinin milliyetçilikle olan bağının, özellikle aile ve dernekler aracılığıyla şekillendiğini gösteriyor. Birinci kuşak göçmenlerin kültürel değerleri aktarma çabaları, gençlerin kimlik arayışında milliyetçi düşüncelere yönelmelerine zemin hazırlamıştır. Ancak, bu bağın güçlenmesi için Avrupa’da yaşayan Türk Vatandaşlarının Türk Federasyonlarının ve kültürel faaliyetlerin daha etkin kullanılması gerektiği ortaya çıkmaktadır.
2. Kitabınızda Alparslan Türkeş’in Avrupa gezilerine ve gözlemlerine yer veriyorsunuz. Sizce bu geziler Avrupa’daki Türk diasporasının geleceğini nasıl etkiledi?
Alparslan Türkeş’in Avrupa gezileri, diasporadaki Türk topluluklarına moral ve motivasyon sağlamıştır. Bu ziyaretler, diasporanın Türkiye ile olan bağlarını güçlendirmiş ve milliyetçi düşüncelerin yayılmasına katkıda bulunmuştur. Türkeş’in gözlemleri, diasporanın karşılaştığı sorunları Türkiye kamuoyuna taşıyarak çözüm arayışlarına ivme kazandırmıştır. Başbuğ Alparslan Türkeş kısa bir süre içerisinde sık sık Avrupa’yı ziyaret etmiştir. Avrupa Türk Federasyonlarının kurulmasını sağlamıştır ve Avrupa’da bir Türk varliginin banisi olmuştur.
3. Avrupa’da yaşayan Türk milliyetçilerine yönelik yeni araştırmalar planlıyor musunuz? Bu kitabınız bir serinin başlangıcı olabilir mi?
Evet, bu kitap bir serinin ilk adımı olarak planlandı. Önümüzdeki dönemde, Avrupa’daki Türk milliyetçilerinin teşkilatlanması, gençlik kollarının faaliyetleri ve dijital medya üzerindeki etkileri gibi konuları ele almayı düşünüyorum. Bu bağlamda, Hollanda Türk Federasyonu gibi kuruluşların arşivleri ve faaliyetleri de araştırmalarımda önemli bir yer tutacak.
4. Avrupa’daki Türk milliyetçilerinin bugünkü durumu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Günümüzde Avrupa’daki Türk milliyetçileri, kimliklerini koruma ve gelecek nesillere aktarma konusunda önemli bir mücadele vermektedir. Hollanda Türk Federasyonu Başkanı Murat Gedik’in de belirttiği gibi, diasporadaki Türklerin kültürel değerlerini yaşatmaları ve birlik içinde hareket etmeleri büyük önem taşımaktadır. Ancak, asimilasyon ve entegrasyon süreçleri, bu mücadeleyi zorlaştırmakta ve yeni stratejiler geliştirilmesini gerektirmektedir. Mühim olan asimile olmadan entegre olabilmekten geçiyor. Bu içinde bulunduğumuz devletin de kültürel zenginleşmesini sağlıyor.
5. Kitabınızın, yurt dışında yaşayan genç kuşak Türkler için nasıl bir rehber veya ilham kaynağı olmasını umuyorsunuz?
Bu kitabın, yurt dışında yaşayan genç Türkler için bir kimlik rehberi olmasını hedefliyorum. Geçmişteki mücadeleleri ve başarıları anlatarak, gençlerin kendi kimliklerini tanımalarına ve sahip çıkmalarına yardımcı olmayı amaçlıyorum. Ayrıca, Murat Gedik gibi liderlerin örnek alınarak, gençlerin toplumsal sorumluluk bilinciyle hareket etmelerini teşvik etmeyi umuyorum.
6. Sizce Avrupa’daki Türk gençliğine Türk milliyetçiliğini anlatmanın en etkili yolu nedir? Eğitim mi, kültürel faaliyetler mi, yoksa dijital medya mı?
Türk milliyetçiliğini anlatmanın en etkili yolu, bu üç yöntemin entegre bir şekilde kullanılmasıdır. Eğitim, gençlerin tarih ve kültür bilgilerini sağlam temellere oturtmalarını sağlar. Kültürel faaliyetler, bu bilgilerin pratiğe dökülmesine ve toplumsal bağların güçlenmesine katkıda bulunur. Dijital medya ise, geniş kitlelere ulaşma ve gençlerin ilgisini çekme konusunda vazgeçilmez bir araçtır. Bu nedenle, bu üç alanın birlikte ve koordineli bir şekilde kullanılması, Türk milliyetçiliğinin genç nesillere aktarılmasında en etkili yöntem olacaktır.
