Merz, başkent Berlin'de Estonya Başbakanı Kristen Michal ile basın toplantısı düzenlendi.

Rusya'ya komşu olan Estonya'nın Ukrayna'daki savaşın Doğu Avrupa'yı nasıl etkilediğini her gün gözlemlediğini dile getiren Merz, bu yüzden görüşmede Ukrayna'daki durumu ele aldıklarını ifade etti.

Merz, bir gün barış anlaşmasına varılması durumunda Ukrayna'nın güçlü silahlı kuvvetlere ve ortaklarının sağlam güvenlik garantilerine ihtiyacı olacağını vurguladı.

Avrupalıların ve Ukrayna'nın güvenlik çıkarlarının korunması ve Ukrayna'nın taviz vermeye zorlanmaması gerektiğini kaydeden Merz, ABD'nin bir çözüm konusundaki çabalarını olumlu bulduğunu belirtti.

Başbakan Merz Rusya'ya baskıyı artırıp müzakere masasına gelmesinin sağlanmasını talep ederek, "Ukrayna'ya destek olmak için (Rus) varlıklarını daha yoğun bir şekilde kullanmak istiyoruz." dedi.

Bu konuda eylülde bir öneride bulunduğunu söyleyen Merz, AB Komisyonunun da bu öneriyi kabul ettiğini ve Birliğe üye ülkelerinin büyük çoğunluğunun bu öneriyi desteklediğini dile getirdi.

Merz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İkimiz de en geç, aralık ayında yapılacak AB Konseyi toplantısına kadar makul bir şekilde anlaşmaya varmamız gerektiği konusunda hemfikiriz. Böylece müzakere pozisyonumuzu da güçlendirebiliriz ve Ukrayna'ya bir kez daha dayanışma ve destek sinyali verebiliriz."

Ukrayna'ya verilecek güvenlik garantilerinin nasıl olacağına ilişkin soruya ise Merz, güvenlik garantilerine ilişkin Ukrayna ve ABD ile görüştüklerini, en önemli güvenlik garantisinin Ukrayna ordusunun kalıcı iyi bir donanıma sahip olması olduğunu belirtti.

Merz, daha fazla güvenlik garantisinin verilip verilemeyeceği konusunun ancak Ukrayna'da olası bir barış müzakeresi sürecinde cevaplanabileceğini söyleyerek, bunun için henüz erken olduğunu kaydetti.

Cenevre'de iyi sonuçlar alındığını ve bunun Rusya ile yapılacak olası müzakereler için temel teşkil ettiğini ifade eden Merz, "Şimdi bu Rusya Devlet Başkanı (Vladimir Putin) ve Rus hükümetinin masaya oturmasına bağlı." diye konuştu.

- "Göç politikası bizim meselemizdir"

"ABD Dışişleri Bakanlığı, Avrupa'daki tüm büyükelçiliklerine Avrupa'nın göç politikasının değiştirilmesini sağlamak için talimatlar verdi. Bunu kabul edilemez bir müdahale olarak mı görüyorsunuz, yoksa Avrupalılar da artık Amerikan iç politikasıyla ilgilenmeye mi başlamalı?" şeklindeki bir soruya Merz, "Göç politikası bizim meselemizdir ve biz doğru bulduğumuz şekilde karar veririz. Almanya'da hükümetin değişmesinden bu yana doğru yoldayız. Dışarıdan uyarı almaya ihtiyacımız yok." şeklinde cevap verdi.

Merz, ayrıca Avrupa'da yeni bir ortak iltica ve göç politikasını oluşturmak üzere olduklarını belirterek, "Bunu da kendi gücümüzle yapabiliriz ve kendi gücümüzle yapacağız." dedi.

- "ABD Başkanı'nı G20'nin tüm üyelerini Amerika'ya davet etmesi için ikna etmeye çalışacağım"

ABD Başkanı Donald Trump'ın Güney Afrika'yı bir sonraki G20 Zirvesi'ne davet etmeyeceğini açıkladığının hatırlatılması üzerine de Merz, G20'ye ilişkin olarak Amerikan hükümetinin Güney Afrika'nın Johannesburg kentinde olmamasını üzücü bulduğunu, Amerikan hükümetinin giderek daha önemli hale gelen dünyanın bir bölümünde hiçbir zorunluluk olmadan etkisinden vazgeçtiğini söyledi.

Merz, "G20 toplantısı ABD'de gerçekleşene kadar, Amerikan Başkanıyla (Donald Trump) ile yapacağım buluşmalarda ve görüşmelerde G20'nin tüm üyelerini Amerika'ya davet etmenin iyi olacağına onu ikna etmeye çalışacağım." şeklinde konuştu.

Yolcunun koltuğa sıkışan bilgisayarı, uçağa acil iniş yaptırdı
Yolcunun koltuğa sıkışan bilgisayarı, uçağa acil iniş yaptırdı
İçeriği Görüntüle

G20 ve G7 formatlarının zorunluluk olmadıkça daraltılmaması gerektiğini vurgulayan Merz, Trump'ın davetine icabet edeceğini ve onu Güney Afrika hükümetini de davet etmesi için ikna etmeye çalışacağını kaydetti.

Kaynak: AA