Altair, gökyüzünde en parlak yıldızlardan biridir ve Kartal Takımyıldızı’nın (Aquila) en önde gelen üyesidir. Adı Arapça kökenlidir ve “uçan kartal” anlamına gelir. Gerçekten de, Altair gökyüzünde hızla hareket eden, dinamik ve güçlü bir yıldız olarak kabul edilir.
Altair, Dünya’ya yalnızca 16.7 ışık yılı uzaklıktadır ve bu özelliğiyle gece göğünde çıplak gözle görülebilen en yakın yıldızlardan biridir. Aynı zamanda Yaz Üçgeni adı verilen yıldız dizisinin de önemli bir köşesini oluşturur; diğer iki yıldız Vega ve Deneb’dir.
Bu yıldız, Güneş’ten yaklaşık 1.8 kat daha büyük ve çok daha hızlı döner. Öyle ki, kendi ekseni etrafındaki dönüşünü yalnızca 9 saat gibi kısa bir sürede tamamlar (Güneş’te bu süre 25 gündür!). Bu kadar hızlı dönüşü nedeniyle Altair’in kutupları basık, ekvatoru ise daha şişkin bir şekildedir.
Altair, özellikle Doğu Asya mitolojilerinde özel bir yere sahiptir. Japon ve Çin efsanelerinde Altair, gökyüzündeki “Çoban” yıldızıdır (Hikoboshi). Altair ile karşısındaki Vega (Dokumacı kız) yıldızı arasındaki aşk hikâyesi, her yıl Tanabata Festivali ile anılır. Bu efsaneye göre, Samanyolu nehri bu iki sevgiliyi ayırır ve sadece yılda bir kez, yedinci ayın yedinci gününde kavuşmalarına izin verilir.
Astronomi dünyası için Altair, ana kol evresindeki A-tipi bir yıldız olup, Güneş’ten daha genç ve parlaktır. Aynı zamanda gelecekte Güneş benzeri yıldızların nasıl evrim geçirebileceğini anlamada da önemli bir örnektir.
Gökyüzünde özgürlüğü, hızla akan zamanı ve kozmik aşkı temsil eden Altair, sadece bir yıldız değil; insanoğlunun gökyüzüne duyduğu hayranlığın sembollerinden biridir.