BERLİN(AA)-Yaklaşık 2 bin akademisyenle yapılan "7 Ekim'den sonra Alman Akademi Dünyası: Orta Doğu odaklı araştırmacılar arasında otosansür ve kısıtlamalar" başlıklı araştırmada, akademik özgürlüklerin kısıtlanmasına ilişkin yaygın endişeler tespit edildi.
Berlin Hür Üniversitesi tarafından yapılan araştırmaya katılanların yaklaşık yüzde 85'i Almanya'da akademik özgürlüğe yönelik tehdidin arttığını düşünüyor. Araştırmaya göre, bu oran özellikle genç akademisyenlerde daha yüksek.
Akademisyenlerin yüzde 76'sı İsrail ile ilgili konularda sık sık kendilerini özgürce ifade edemediklerini ve kamu ile medyada kendilerini geri çektiklerini dile getirdi.
Katılımcılar, ifade özgürlüğünü kısıtlamalarının temel nedeninin yanlış anlaşılma, kamuoyunun düşmanlığıyla karşılaşma veya mesleki olumsuzluklara maruz kalma korkusu olduğunu kaydetti.
İslam çalışmaları ve sosyal bilimler alanında çalışmalar yapan araştırmacılar, özellikle yüksek oranda otosansür uyguladıklarını belirtti.
Katılımcıların yarısı tehdit, hakaret, antisemitizm suçlaması, medya saldırısı veya dışlanma gibi olumsuz deneyimler yaşadığını ifade etti.
Aynı zamanda çoğunluk, ifade özgürlüğünün ve protesto haklarının korunmasını üniversitelerin temel görevi olarak görüyor.
Araştırmanın sonuç bölümünde, genç akademisyenler için koruma mekanizmaları, saldırılara karşı destek ve daha kapsayıcı bir tartışma kültürü gerektiğine işaret edildi.
Almanya'da Filistin'e destek veren gösterilere kısıtlamalar
Alman yetkililer, 7 Ekim 2023'ten bu yana yüzlerce protestoyu yasaklayarak, üniversite panellerini ve kültürel etkinlikleri iptal ederek ve önde gelen uluslararası şahsiyetlerin Filistin ile ilgili etkinliklerde konuşmasını engelleyerek Filistin'i destekleyen söylemlere yaygın kısıtlamalar getirdi.
Almanya genelinde çok sayıda akademik etkinlik ve kültürel sergi, Filistin'i destekleyen içerik barındırma endişesi nedeniyle iptal edildi veya değiştirildi.
Filistinlilerle dayanışma içinde olduklarını ifade eden birçok akademisyen ve sanatçının etkinlikleri iptal edildi.
Alman yetkililer genellikle bu etkinliklerde antisemitik ifadeler kullanılması endişesini gerekçe gösteriyor.
Diğer yandan, yetkililer, bu endişeleri İsrail hükümetinin politikalarına yönelik meşru eleştirileri bastırmak için kötüye kullanmakla ve bu eleştirileri antisemitizmle yanlış bir şekilde eşitlemekle eleştiriliyor.