Daly, X hesabından ICJ'nin bulunduğu Hollanda'nın Lahey kentindeki Barış Sarayı'nın önünden Wallace ile fotoğrafını paylaşarak, "İsrail'i Gazze'de soykırım yapmakla suçlayan Güney Afrika'nın ICJ'deki davasının başlamasına tanıklık ederken, Lahey'deki Barış Sarayı'nın dışındaki uluslararası kalabalıkta kararlı bir ruh hali var." yazdı.
"Bugün yargılanan sadece İsrail değil, uluslararası toplumdur." değerlendirmesinde bulunan Daly, Gazze'de "soykırımın durdurulması" çağrısı yaptı.
Daly ile birlikte Barış Sarayı'nın önünde bulunan Wallace ise X'te yaptığı paylaşımda, "Güney Afrika'nın hukuk ekibi Lahey'de İsrail'e karşı soykırım suçlamasını sunmaya başladı. Filistin halkına karşı yürütülen kasıtlı zulümleri ortaya koyuyorlar." ifadelerini kullandı.
Paylaşılan fotoğraflarda Daly ve Wallace'in davayı kurulan ekranlardan izleyen kalabalığın arasında Filistin bayrağı taşıdıkları görülüyor.
O'Sullivan ise paylaşımında İsrail'in aleyhine açılan davaya desteğini bildirerek, "Korkunç video kanıtları, mağdurların ifadeleri ve İsrailli bakanların içler acısı açıklamaları karşısında harekete geçme yükümlülüğümüz var. Ateşkes, hemen şimdi." cümlelerine yer verdi.
Güney Afrika'nın, İsrail'in Gazze'deki saldırılarıyla Soykırım Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle ICJ'de açtığı davanın ihtiyati tedbir taleplerine ilişkin duruşması bugün başladı.
Güney Afrika'nın İsrail'e karşı ICJ'de açtığı "soykırım davası"
1948 tarihli BM Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'nin 9. maddesi uyarınca, bir devletin sözleşmenin maddelerini ihlal etmesi durumunda, sözleşmeye taraf herhangi bir devlet, ihlalci devlet aleyhine ICJ'de dava açabiliyor.
Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de işlediği fiillerle Soykırım Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle 29 Aralık'ta ICJ'de dava açarak İsrail aleyhine ihtiyati tedbir kararı alınmasını talep etti.
Güney Afrika, durumun aciliyeti sebebiyle ICJ'den tedbir kararına hükmetmesini talep ederken duruşmaların tamamlanmasının ardından Divan, tarafların beyanlarını ve delillerini inceleyerek karar için müzakerelere başlıyor.
Kararın açıklanması için hakimleri bağlayan bir son tarih bulunmamakla birlikte, Divan'ın önce yargılamalarına bakıldığında soykırım gibi aciliyet gerektiren durumlarda bu sürenin birkaç hafta olduğu görülüyor.
