1945’in Kasım ayında Tebriz’deki “Şir-i Hurşud” tiyatrosunda bine yakın temsilcinin katılımıyla Birinci Azerbaycan Halk Kongresinin açılışı gerçekleşti. Kongrenin açılışını Güney Azerbaycan mücadelesinin önemli simalarından Settar Han’ın kardeşi, Hacı Ezim Han açtı. Kongre neticesinde Milli Meşveret seçimi yapıld. Bu şekilde, Azerbaycan’ın özerkliği ve milli hükumetin oluşturulmasıyla ilgili karar çıktı.

6 Ocak 1946’da özerk devletin bütün idarelerinde Azerbaycan Türkçesi’nin kullanımı hakkında karar kabul edildi.

TDT Sosyal Politikadan Sorumlu Bakanlar Toplantısı'nın ilki İstanbul'da yapıldı TDT Sosyal Politikadan Sorumlu Bakanlar Toplantısı'nın ilki İstanbul'da yapıldı

Seyyid Cefer Pişeveri’nin yönetiminde kısa sürede reform hususunda birçok gelişme yaşandı. Nizami bir ordu oluşturuldu ve milli hükumet kendi parasını bastırdı. Tebriz şehrinde yazarların, şairlerin, ressamların mensup olduğu cemiyetler oluşturuldu. İlk kez Pişeveri döneminde Azerbaycan Türkçesi ve Farsça’nın kullanıldığı üniversite kuruldu. Milli hükumet, ana dilde yayın hayatına önem vermiş; gazete ve kitapların basımında artış yaşanmıştır. Bu dönemde Batı medyası, Pişeveri’nin faaliyetlerini, son elli yıldaki en büyük atılım olarak nitelendiriyordu.

Sovyetler Birliği ilk başta Azerbaycan Milli Hükumeti’nin faaliyetlerine destek veriyor gibi görünse de SSCB’nin Ermeni yöneticilerinden biri olan Anastas Mikoyan ve onun en yakın arkadaşı Lavrenti Beriya’nın baskısı neticesinde, Milli Hükumet, büyük bir engelle karşılaştı.

02

AZERBAYCAN MİLLİ HÜKUMETİ

Moskova’dan gelen bir ültimatomla, Milli Meşveret’te seçimin durdurulması talep edildi. Moskova’nın baskısına rağmen gerçekleşen seçimleri, İran hükumeti tepkiyle karşıladı. Tahran’ın önemli gazetelerinden biri olan “İran Nou” o gün gazetesini, milli yas çerçevesinde yayımladı. İran Başbakanı Ebrahim Hakimi, Azerbaycan Milli Hükumeti’ni ve meclisini tanımadığını açıkladı.

Moskova’nın hamlesi Tebriz’in kaderini etkiledi. Türkmençay Antlaşması ile ayrı düşmüş kardeşler, birleşme imkanı doğmasına rağmen birleşememişti. Netice itibariyle Azerbaycan Milli Hükumeti, Sovyetler Birliği’nin kirli oyunları ile uluslararası medyada karşılık bulamamış; bu bağlamda değerlendirilmiştir. Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ni yöneten kadrolar, Stalin’in emirlerine sık sık karşı gelse de Güney Azerbaycan’ın kaderini değiştirememiştir.

1946 yılının aralık ayında Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık tarafından desteklenen İran ordusu Tebriz şehrine girdi. Bir sene süren Azerbaycan Milli Hükumeti şiddet zoruyla düşürüldü. Pişeveri’nin önderlik ettiği Azerbaycan Demokrat Partisinden en az 500 kişi öldürülmüş, yüzlercesi hapsedilmiştir. 

Seyid Cafer Pişeveri, İran ordusu şehre dahil olmadan birkaç dakika önce Kuzey Azerbaycan’a geçmiş; burada Yevlah şehri yakınlarında şaibeli bir araba kazası neticesinde ölmüştür. Hükumetin diğer üyelerinden hükumetin Başsavcısı Firudin İbrahimi Tebriz’de idam olunmuş, Eğitim Bakanı Mehemmed Biriya Sovyet rejimi tarafından yirmi sene boyunca hapsedilmiştir.