Ersoy, Sebilürreşad Kültür ve Sanat Merkezi'nde, İstiklal Marşı'nın kabulünün 104. yılı etkinlik programında yaptığı konuşmasına, milli şair Mehmet Akif Ersoy'un aziz hatırasına sahip çıkmasından dolayı herkese şükranlarını sunarak başladı.

Bakan Ersoy, bu özel buluşmada, Mehmet Akif Ersoy'un mücadelesini, fikir dünyasını ve miras bıraktığı o eşsiz ruhu anlamaya ve anlatmaya gayret eden Sebilürreşad dergisine ve bu büyük mütefekkirin kıymetli ailesine özellikle teşekkür etti.

"Sebilürreşad, yalnızca bir dergi değil, bir davanın, bir ahlak anlayışının ve bir milletin bağımsızlık bilincinin kalemle destan yazmış halidir" diyen Ersoy, tarih boyunca, milletleri şekillendiren, kaderlerini belirleyen büyük kırılma anları yaşandığını, Sultan Alparslan'ın Malazgirt'te Anadolu'nun kapılarını açmasının, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethetmesinin, böyle önemli dönüm noktaları olduğunu anımsattı.

Ancak bu topraklarda yaşanan en büyük dirilişlerden birinin hiç kuşkusuz Milli Mücadele yıllarında verildiğini, o yılların yalnızca askeri ve siyasi bir savaş değil, aynı zamanda kültürel ve medeniyet değerlerimize karşı açılmış bir saldırı olduğunu vurgulayan Ersoy, yedi düvelin yalnızca Türk topraklarını işgal etmek için değil, ruh dünyasını zayıflatmak, milleti manen esaret altına almak için de Türk milletinin üzerine geldiğini belirtti.

Bakan Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Karakteri bağımsızlık olan bir millet, ne olursa olsun diz çökmezdi. Malazgirt'te, Kosova'da, Çanakkale'de nasıl durduysak, Milli Mücadele'de de öyle durduk. Akif'in kaleme aldığı İstiklal Marşı, yalnızca bir şiir değil, bir milletin yeniden şahlanışının destanıdır. O, sadece dizeleriyle değil, bütün bir şahsiyetiyle, yaşadığı gibi yazan, inandığı gibi konuşan, ahlakıyla bir milletin vicdanı olmuş abide şahsiyettir. İstiklal Marşı, bizim geçmişle kurduğumuz bağı, bugünle olan mücadelemizi ve geleceğe dair tasavvurumuzu şekillendiren en güçlü metinlerden biridir. O, bir savaşın içinde doğmuş, ama sadece bir zafer şiiri olmamıştır, o, bir milletin karakterini anlatan, bağımsızlık aşkını haykıran, nesillere kimlik kazandıran bir şuur metnidir.

Bugün dünya yeniden kaos içinde kıvranırken, Akif'in bize emanet ettiği bu ruh, insanlığın en fazla ihtiyaç duyduğu ruhtur. Mehmet Akif'in kalemi ve kelamı, sadece kendi döneminin değil, bütün zamanların en büyük değerlerinden biridir. O, milletin içine düştüğü karanlıkta yılmadan, korkmadan bir ışık yakmayı başarmış bir münevverdi. Bugün, Filistin'de, Doğu Türkistan'da, Suriye'de ve dünyanın pek çok mazlum coğrafyasında yaşananlar, Akif'in sesini daha güçlü duymamız gerektiğini gösteriyor."

Bakan Kurum’dan Malatya’ya Yıl Sonu Müjdesi: 79 Bin Bağımsız Bölüm Tamamlanacak Bakan Kurum’dan Malatya’ya Yıl Sonu Müjdesi: 79 Bin Bağımsız Bölüm Tamamlanacak

Ersoy, bugünkü programın sadece bir anma değil, Akif'in emanetine sahip çıkma ve o ruhu yaşatma azminin bir göstergesi olduğuna işaret etti.

Programın, Akif'in daha doğru anlaşılmasına vesile olmasını temenni eden Ersoy, milli şair Mehmet Akif Ersoy'u, İstiklal Mücadelesi'nin kahramanlarını, tüm şehitleri ve gazileri rahmetle anarak, Sebilürreşad'a, Akif'in ailesine ve emeği geçen herkese teşekkür etti.

Bakan Ersoy, konuşmaların ardından "Sebilürreşad 116. Yıl" ile "Göklerdeki İstiklal" sergilerinin açılışını gerçekleştirdi.

Kaynak: AA