Önal, BM Genel Kurulu'nda "Veto'nun Kullanımı"na ilişkin düzenlenen oturumda konuştu.
Üye ülkelerin bir yıl önce aldığı kararla BM Güvenlik Konseyi'nde veto kullanımının ardından BM Genel Kurulu'na oturum düzenleme yetkisi verildiğini anımsatan Önal, bunun Genel Kurul'un BM Şartı uyarınca rolünü güçlendirdiğine işaret etti.
Bu kararın BM Güvenlik Konseyi'ni de daha "hesap verebilir" kıldığını ifade eden Büyükelçi Önal, Genel Kurul'un, BM'nin temsil niteliği en yüksek organı olduğunu, Güvenlik Konseyi dahil tüm diğer organlardan önde geldiğini söyledi.
"Veto kullanımı krizlerin sürmesine yol açıyor"
BM Güvenlik Konseyi'nin tüm üye ülkeler adına hareket ettiğine ve meşruiyetini BM üyelerinden aldığına dikkati çeken Önal, "BM Güvenlik Konseyi'nin tüm BM üyeleri adına sorumluluklarını yerine getirmesi gerekir. Konsey, uluslararası barış ve güvenliği korumak, BM Şartı'nı savunmak ve uluslararası hukukun üstünlüğünü desteklemek için vardır" değerlendirmesinde bulundu.
Önal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Maalesef birçok durumda BM Güvenlik Konseyi'nin sorumluluğunu ve yetkisini yerine getirme konusunda başarısız olduğunu görüyoruz. Bu sorunun kalbinde veto yatıyor. Veto kullanımı ya da kullanılacağına dair tehditler felce yol açıyor ve çok ihtiyaç olduğu durumlarda harekete geçmeyi engelliyor. Bu nedenle, birçok durumda veto kullanımı krizlerin sürmesine ve insani maliyetin artmasına neden oluyor"
"Türkiye BM Genel Kurulu'na verilen yetkiyi desteklemeye devam edecek"
Türkiye'nin geçen seneki veto kararına ilişkin girişimi destekleyen grubun bir parçası olduğunu hatırlatan Büyükelçi Önal, bu bağlamda düzenlenen Genel Kurul oturumlarına yoğun katılım olduğunu ve hazırlanan raporların şeffaf ve bilinçli bir tartışma yürütülmesine zemin hazırladığının altını çizdi.
Büyükelçi Önal, söz konusu girişimin aynı zamanda Genel Kurul ve Güvenlik Konseyi arasındaki ilişkiye de olumlu katkı sağladığını belirterek Türkiye'nin geçen sene veto kullanımıyla ilgili alınan karar uyarınca BM Genel Kurulu'na verilen yetkiyi desteklemeye devam edeceğini söyledi.
