Ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadelede verdiği yeni taahhütler küresel sıcaklık artışına yönelik tahminlerin yalnızca hafif şekilde düşmesini sağlarken hedef ve eylemlerin yetersizliği nedeniyle sıcaklık artışında 1,5 derece eşiğinin aşılması hızla yaklaşıyor.

Birleşmiş Milletler (BM) Çevre Programı'nın (UNEP) her yıl BM İklim Değişikliği Zirvesi öncesi yayımladığı ve ülkelerin Paris Anlaşması kapsamındaki mevcut ve yeni iklim taahhütlerinin analiz edildiği Emisyon Açığı 2025 raporu yayımlandı.

Rapora göre, 30 Eylül 2025 itibarıyla Paris Anlaşması'na taraf olan ülkelerin üçte birinden daha azını oluşturan 60 ülke, 2035'e yönelik emisyon azaltım hedeflerini içeren yeni Ulusal Katkı Beyanlarını (NDC) sundu. Bu NDC'ler, küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 63'ünü kapsıyor.

Bu NDC'ler kapsamında küresel sıcaklık artışının yüzyıl sonunda sanayi öncesi dönem ortalamasının 2,3-2,5 derece üzerine çıkacağı tahmin ediliyor. Geçen yılki NCD'ler baz alınarak yapıldığında bu tahmin 2,6-2,8 derece aralığındaydı.

Yeni NDC'ler öngörülen küresel sıcaklık artışını yalnızca hafifçe düşürürken ABD'nin Paris Anlaşması'ndan çekilmiş olması da anlaşma kapsamındaki sıcaklığı sınırlandırma hedeflerine ulaşılmasını zorlaştırıyor.

UNEP dünyanın ciddi bir iklim riskiyle karşı karşıya bulunduğu ve ülkelerin Paris Anlaşması'ndaki "sıcaklık artışını 2 derecenin altında tutma ve mümkünse 1,5 dereceyle sınırlandırma" hedefinden oldukça uzak olduğu uyarısında bulunuyor.

Taahhütlerde uygulama açığı büyük boyutlarda

Küresel sıcaklık artışının 2 dereceyle sınırlandırılması için emisyonların 2030'da 2019 seviyesine göre yüzde 25 ve 1,5 derece hedefi için ise yüzde 40 düşmesi gerekiyor. Bu hedefe ulaşmak için yalnızca 5 yıl kalmasına rağmen verilen taahhütlerde uygulama açığı büyük boyutlara ulaştı.

AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Kallas, Türkiye’nin birçok alanda iş birliği yaptıkları kilit bir partner olduğunu vurguladı
AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Kallas, Türkiye’nin birçok alanda iş birliği yaptıkları kilit bir partner olduğunu vurguladı
İçeriği Görüntüle

Tüm NDC'lerin uygulanması halinde dahi küresel emisyonların 2035'te 2019'a göre yüzde 15 düşeceği ancak ABD'nin Paris Anlaşması'ndan çıkmasıyla bu beklentilerin de değişeceği tahmin ediliyor.

Söz konusu yüzde 15'lik emisyon azaltımı, sıcaklık artışının 2 dereceyle sınırlandırılması için gereken seviyenin yüzde 35 ve 1,5 derece için de yüzde 55 altında.

Gerekli emisyon azaltımının büyüklüğü ve uygulanacakları kısa süre göz önüne alındığında, küresel sıcaklığın çok yıllar ortalamasının gelecek 10 yıl içinde 1,5 derece artışı aşma riski bulunuyor. Hızlı emisyon azaltımlarının kısa vadede aşımın başlamasını geciktirebileceği ancak tamamen önleyemeyeceği öngörülüyor.

UNEP, tüm ülkeleri ve özellikle en yoksul ve savunmasızları daha fazla etkileyen iklim değişikliğine karşı hızla gerekli adımların atılması ve iklim eylemlerinin hızlandırılması çağrısında bulunuyor.

"Benzeri görülmemiş emisyon kesintilerine ihtiyaç var"

UNEP İcra Direktörü Inger Andersen, rapora ilişkin değerlendirmesinde, ülkelerin Paris Anlaşması kapsamındaki verdikleri taahhütleri yerine getirmek için üç fırsata sahip olduğunu ancak her seferinde hedefin gerisinde kaldıklarını belirtti.

Ulusal iklim planlarında bir miktar ilerleme sağlandığını kaydeden Andersen, "Ancak bu ilerleme yeterince hızlı değil. Bu nedenle hala, giderek daralan bir zaman penceresinde ve giderek zorlaşan bir jeopolitik ortamda benzeri görülmemiş emisyon kesintilerine ihtiyacımız var. Kanıtlanmış çözümler mevcut. Yenilenebilir enerjinin hızlı büyümesinden metan emisyonlarının azaltılmasına kadar, yapılması gerekenleri biliyoruz. Şimdi ülkelerin geleceğine yatırım yapması, iddialı iklim eylemleri ile ilerlemesi zamanı. Bu eylemler daha hızlı ekonomik büyüme, daha iyi insan sağlığı, daha fazla istihdam ve enerji güvenliği sağlayacak." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA